Ana içeriğe atla

Rahatını Bozmak

Konfor alanının dışında mısın?
Konfor alanının dışında mısın? “Neden geldim ki?” diye düşündü Zehra karanlık ve soğuk odasında yatağında otururken. Geleli henüz birkaç saat olmuştu. Uçaktan indiğinde karşılaştığı kasvetli havaya tuttuğu odanın temiz olmaması da eklenince iyice yansımıştı yüzüne mutsuzluğu. “Neden durduk yere rahatımı bozdum ki?” 

Şu an ailesiyle evinde sıcacık çayını içiyor olabilirdi. Ama bunun yerine dünyanın hiç bilmediği bir yerinde, soğuk ve kasvetli bir odada tek başına oturuyordu. 

Gelir gelmez evdeki diğer kızlar tutuşturmuştu eline temizlik listesini. Daha varmadan hangi gün nereyi temizleyeceği belli olmuştu. Zehra daha önce hiç başka insanlarla yaşamamıştı. Kimseyle bir oda paylaşmamış, annesine yaptığı ufak tefek yardımlar dışında temizlik ya da yemek yapmamış, deyim yerindeyse bir prenses gibi yetişmişti. 

Onun yerine işlerini halledecek biri olmuştu daima. Annesi olmasa babası… Gideceği yere götürmüşlerdi hep, arabası da vardı zaten artık. Bir yerinin ağrıması yeterliydi annesinin panik olması için. Hemen randevu alınır, soluğu hastanede alırlardı. Dış dünya ile iletişim kurmasına pek de gerek olmuyordu bu yüzden. Annesi ve babası onun dış dünyaya açılan kapıları olmuştu bu zamana kadar. Ona bir rahatlık alanı oluşturmuşlardı. Zehra da o alanın içinde, tüm iletişimini onlarla kurmuştu.

Şimdi ise onlardan çok uzakta, konfor alanının dışında, elinde temizlik listesiyle oturmuş pişmanlığını yaşıyordu. “Daha ilk günden bu kadar zorlandıysam nasıl geçecek bu 5 ay? Ne yapacağım ben burada?” diye ağlamaya başladı. 

Evde su yoktu. Daha doğrusu, evde diğer insanların içtiği bir arıtma suyu vardı. Ama Zehra öyle her suyu içemezdi. Konuma en yakın marketi yazıp su almaya gitti. Kendi evinde su sipariş ettiklerinde kapıyı açmadığı günler geldi aklına. Annesi balkondaysa ve duymazsa gider annesini çağırır, adam gidecek olsa dahi kapıyı kendisi açmazdı. Bu kadar kopuk yaşıyordu insanlardan ve iletişimden. Nasılsa adam suyu bırakmasa da annesi uğraşacaktı kendisi değil. Şimdi o suya ulaşmak için yürüdüğü yolu düşündü. Bir şeyler değişmeye başlamıştı…

Büyük hareketlerin bedelleri gizlenir ki insan vazgeçmesin.

“Bu kadar zor olacağını bilsem gelir miydim?” diye düşündü elinde suyuyla eve geri dönerken. Görünüşte su almaya gitmişti sadece, odasını temizlemişti, yeni insanlarla tanışmıştı. Ama onun için çok büyük bir adımdı bu. Kendi işini kendisinin gördüğü nadir zamanlardandı. 

Gün geçtikçe evdeki insanlarla daha rahat iletişim kurar oldu Zehra. 

Yemek yaparken bir malzemesi eksik olduğunda arkadaşlarına sormak zorunda kaldı. Bunu yapmak için de iletişim kurmalıydı. Asık suratın onu yalnız bırakacağını, tebessümlü olması gerektiğini öğrendi.

Yaptığı temizlik beğenilmediğinde tamam diyerek daha dikkatli yapmaya çalıştı. Herkesin hassasiyetleri farklıydı. İnsanları alttan almayı öğrendi. 

Market suyu pahalı ve bütçesi kısıtlı olduğu için arıtma suyundan içmeye başladı. İşin garibi, asla içemem dediği suyun tadı çok da güzeldi. Hiç denemeden bir yargıya vardığını o anda fark etti.

Metro bozulduğunda, yolda kaldığında, yağmur bastırdığında kimseye gel beni al diyemedi. Kendi kendine çözüm üretmek zorunda kaldı. Buna göre tedbir almayı öğrendi.

Aynı odayı paylaştığı arkadaşıyla çok farklı olsalar da anlaşmak zorundaydı. Eşyalarını alıp gitme imkanı yoktu ne de olsa. İnsanın seçeneksiz kaldığında nasıl tahammülünün arttığına şahit oldu.

İnsan yaşadığı zorluklarda gösterdiği çabayı keyifle hatırlar.

“İyi ki geldim!” diye düşündü Zehra eşyalarını toparlarken. Dönmesine birkaç gün kalmıştı. Yaşadığı zorlukları tebessümle hatırladı. O günlerde ağlarken şimdi keyif veriyordu ilk günlerini düşünmek. Gerçekten çok güzel günler geçirmişti. Çok gezmiş, çok okumuş, çok keşfetmişti. Ama döndüğünde anlattığı anılar hep yaşadığı zorlukların nasıl üstesinden geldiğiyle ilgiliydi.

Kendisine olan güveni artmıştı artık. Rahatlık denen o tuzağa bir daha düşmemeye karar verdi. “Ya gelmeseydim? Ya fark edemeseydim?” Ailesiyle evinde sıcacık çayını içmeyi tercih etseydi ailesinin evinde onların kızları olarak kalacaktı. Mesele tam da buydu: rahatını bozmak… Zehra bir tercih yapmıştı. Kendi ayakları üzerinde durmayı, rahatlık alanından çıkmayı ve güçlenmeyi tercih etmişti. 

Hayattaki her yol gibi bu yolun da bir zorluğu vardı. Ama her zorlukla da beraber bir karşılık ve kolaylık vardı…

 &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu





Yorumlar

  1. Hayat.... Zoru göze almadan kolayı vermiyor..Ama göze alıp , bedeli ödeyip işler rayına oturunca , bu seferde tadına doyulmuyor.

    Bedel...hayatın şifası.. !!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ♥️🌹🤲🏼👏🏽👏🏽Çok doğru cevap..

      Sil
  2. Ne kadar gerçek bir yazı, farklı alanlarda çoğumuzun başına gelmiştir. Emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Insan farkinda olmuyor rahatin icindeyken nasil bir rahatlikta bulunduğunu...
    Tesekkurler ❤️

    YanıtlaSil
  4. imkansizliklar, yokluklar, zorluklar, sarp yokuşlarla hayat ogretiyor, olgunlaştırıyor insanı..biz tercih etmediğimizde,.. imkan olarak gorduklerim benim meger marifetlenmemin engeliymiş..
    Rahatlık alanindan çıkmadigimda başarıds gelmiyor. Emeginize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  5. Tüm samimiyetimle yazının bazı yerlerinde kendimi gördüm😂 Yok artık dedim. Meğerse insan asla yapamam dediği şeylere bedel ödeyince kendisinin de şaşıracağı güzel bir dönüşüm yaşıyormuş. Üstelik sonucunda sürekli bir haz yaşıyormuşuz. Dönüşümümüze sebep olan tüm hocalara teşekkürler

    YanıtlaSil
  6. Tuzakların en büyüğü belki de rahatlık tuzağı. Tuzağı hazırlayanlar da özünde çok iyi insanlar aslında

    YanıtlaSil
  7. Hayatta hiç bir şey tesadüfen gelmiyor, bedel ödemek kadar güzel bir şey yok, kaleminize sağlık 🤲🤲🤲

    YanıtlaSil
  8. İnsanın olgunlaşma evresi bulunduğu ortamdan o rahatlık tuzağından çıkmasıyla başlıyor💐

    YanıtlaSil
  9. Rahatlığını bozunca rahat oluyor aslında insan. Yatağı rahat olmuyor ama rahat yatıyor. Bu daha kıymetli. Marifetleniyor. Kendisi kendi dünyasının kahramanı oluyor. Sahneye tekrar çıkıyor. Güzel bi yazı aklı başa getiren cinsten teşekkürler🌺

    YanıtlaSil
  10. "Büyük hareketlerin bedelleri gizlenir ki vazgeçmesinler." Hayatın her detayına gizlenmiş şu yüksek merhamete şahit olmak ne güzel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. “konfor alanlarımız”dan çıkıp bakabilsek aslında o konfor alanlarının önümüze çekilmiş setler, kendimizi kapattığımız kafesler olduğunu fark ediyoruz.

      Sil
  11. Hayatta her şerrin yanında bir hayır vardir. Nereden bildin ki hayatının altının üstünden daha iyi olmadığını?

    YanıtlaSil
  12. Mutlu insanların aynı zamanda üretken olmaları bir tesadüf değilmiş :)

    YanıtlaSil
  13. Rahatını bozan ve konfor alanından çıkanlardan olabilmek dileğiyle

    YanıtlaSil
  14. İnsanın en büyük imkansızlıkları, sahip oldukları imkanlar olabiliyor. Konfor sahasının dışına çıkmak çok konforlu oysa…

    YanıtlaSil
  15. Kaleminize sağlık. Çok güzel bir gerçeklik öğretisi. Bedel ödeyen güçlenir ❤️ Rabbimiz ne kadar güzel yetiştiriyor bizi şükürler olsun 🤲🏻🤍

    YanıtlaSil
  16. Bedel, her şeye şifa bedel, insanı güzelleştiren bedel, insanı güçlendiren bedel…İnsanın zoru severek yapmasından sonra gelen lezzet…Tüm iş bedelde…

    YanıtlaSil
  17. İyi ki rahatımızı bozmuşuz dedirten , okuyanların hayatından parça bulacakları bir yazı olmuş👏🏻

    YanıtlaSil
  18. Büyük hareketlerin bedelleri gizlenir ki insan vazgeçmesin…

    Yoksa insan hic rahatını bozar mı..

    YanıtlaSil
  19. Rahatlık tuzağı… Evet hepimizin hayatında böyle tuzaklar var.İnsanın gelişmesini engelliyen …Bunları farkedip gelişmek için hadi rahatımızı bozalım…

    YanıtlaSil
  20. Hayattaki her yol gibi bu yolun da zorluğu vardi..anlık acı sonrası sürekli keyif..
    Kaleminize saglik cok keyifliydi:)

    YanıtlaSil
  21. O rahat bozulmadan anlamıyor insan küçücük şeyleri dert edindiğini 🤭 dün çok büyük dert olan şeylere takılmıyor bile zamanla bedel ödedikçe

    YanıtlaSil
  22. Ne kadar güzel ifade edilmiş. İnsan konfor alanının dışına çıkmadan gelişim gösteremiyor hayatta. 🌺❤️

    YanıtlaSil
  23. Camdan bir fanusun içine koyup koruduğunu zannettiğin çocuğunu, sen doğru yetiştiremezsen ne acı ki artı bedelleriyle hayat yetiştirir...
    O zaman kolunu kanadını kırıp onu marifetsizleştirmek aslında merhamet değil merhametsizlik :(

    YanıtlaSil
  24. Bir ilerleme isteği ve ardına gizlenen bedeller, hakikaten iyi ki de gizleniyor. Ve ya iyi ki de ilerlemek ve gelişmekle ilgili bir istek duyabiliyoruz. Aslında sadece bir karara bakıyor tüm mesele sen istiyorsun adım atıyorsun ve o olaylar yaşanıp gidiyor. Tüm mesele gerçekten bu rahatını bozacak mısın? Bozmayacak mısın?

    YanıtlaSil
  25. İnsan arkasına dönüp baktığında iyi ki dediği şeylerin hep konfor alanından çıktığı zamanlarda olduğunu görüyor…

    YanıtlaSil
  26. Ah şu bozamadığımız konfor alanları...
    Ne işler açıyor başımıza bir bilsek

    YanıtlaSil
  27. Asla içemem dediğin zamanla suyun tadının güzel gelmesi arasındaki fark: Bedel, bedel, bedel 🙂

    YanıtlaSil
  28. Nuray Kryğl8 Ekim 2022 19:56

    İnsan seçeneksiz kaldığında her zoru başarabiliyor ama seçeceği varsa kılını kıpırdatmıyor

    YanıtlaSil
  29. kendisi için neyin iyi olmadığı bilmeyen bir çocuk gibi. yetişkin ona bir şey aldığında sevinci ve ilgisi bir anlık ama zamanını ayırıp, onun öğrenme sürecine destek olup, bir şey üretmesine katkıda bulunduğunda, memnuniyeti bir ömür devam ediyor.

    YanıtlaSil
  30. En büyük konfor insanın kendi konfor alanını bırakabiliyor olması. Rahat olduğumuz yerler aslında hayattaki gerçek rahatımızı bozan şeyler.. Fark eden ve harekete geçenlerden olma ümidiyle. Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  31. Bu da Allahın merhemetini, adaşetini en büyük tecellidir. O rahatı bozan ancak rahatlık, mutluluk ve sabır alabilir bu hayatta.Çok şükür 💜

    YanıtlaSil
  32. İnsan gerçekten de rahatını bozmadan ilerleyemiyor hayatta. Olduğu yerde de kalamıyor hatta, hayat ilerlerken o geriye gidiyor. Olgunlaşmak ve bir şeyleri başarmak istiyorsak konforumuzdan ve rahatlığımızdan uzaklaşmamız gerektiğini fark etmeliyiz belki de…

    YanıtlaSil
  33. İnsanın seçeneğinin olmaması gerçekten de tahammülünü artırıyor. Kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  34. Zor şartlar her zaman güçlü insanlar yetiştirir.

    YanıtlaSil
  35. Ah be Zehra seni o kadar iyi anlıyorum ki 😊 Asıl rahatlık rahatlık tuzağına düşmemekmiş ...

    YanıtlaSil
  36. Çok tanıdık bir hikaye. Hepimizin içinde bir Zehra var demek ki :)

    YanıtlaSil
  37. Acı çekmek çok öğretir, çoğu zaman anında bedeli çok pahalı ödüyoruz ama zaman geçtikçe yara kapanır ve hatıra kalır. Unutmak, acılı anılarımızı tebessümle hatırlamaya yardımcı olur. Aslında önemli olan acıyı unutmak değil, sırtımıza taşımayıp yolumuzu devam etmektir, demek istediğimi kendimizi affettmek ki hayatla hep barışalım ruhumuzu hep huzurlu olsun.

    YanıtlaSil
  38. İnsan keyfini rahatlıkta ararken meğer gerçek keyif rahatını bozmak mış... :)

    YanıtlaSil
  39. Kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  40. mutluluğun sırrı rahatımızı bozmakta gizliymiş meğer.. kaleminize sağlıkk

    YanıtlaSil
  41. Anne-babası kızlarına iyilik ettiklerini düşünürken ne büyük kötülük etmişler aslında.. Rahatlık tuzağı aslında nasıl da acizleştiriyor insanı 😔

    YanıtlaSil
  42. Kural çok basit... İnsan hangi konuda rahatlık tuzağına düşmüşse o konuda bedel öderse dengeye gelmeye, yeniden marifetlenmeye başlıyor.

    YanıtlaSil
  43. Hep öyle oluyor di mi?

    İnsan bedel ödemeye niyet ettiğinde önce pişman oluyor sonra iyi ki yapmışım diyor.

    Demek ki, bizi güçlendirecek süreçlerin başı hep acı…..

    YanıtlaSil
  44. Ama her zorlukla da beraber bir karşılık ve kolaylık vardı… Bununla yaşarsak hayatımız ne kadar huzurlu olurdu

    YanıtlaSil
  45. Zihnimizde ki rahat tanımlamasını doğru yapmak gerekiyor muhtemelen sonrası gerçekten rahat oluyor ve samimiyeti artıyor insanın :) kaleminize sağlık 🤍

    YanıtlaSil
  46. İnsanın hayatını faydalı yöne çevirmesi bulunduğu yerdeki rahatsızlığıyla oluyor. Yani rahatsız olmadan gelişmek yok 😃

    YanıtlaSil
  47. Okurken biri benim hikayemi nereden bulmuş dedim. O kadar gerçek ve o kadar bendi ki. 17-18 yıl öncesine gittim. İnanır mısınız hala en keyifle anlattığım anılarım o zamanlara aittir. O zorluklar ve o zorluklara karşı bulunan çözümler nasıl kıymetli. Evlatlarımıza sunduğumuz imkanlar onları rahatlatıyor aslında ne kadar hayatlarını zorlaştırıyor. Bunun bilincinde olabilmek duasıyla...
    Ellerinize sağlık içim ısındı🥰

    YanıtlaSil
  48. Ya insan kendini seçeneksiz bırakır ya da hayat 😊
    Öyle ki;
    gelişebilsin ..

    Bir tırtılın hiç seçeneği yok..
    Bir kuzunun ayağa kalkmasında da öyle..
    Kilometrelerce yürümek zorunda kalan penguenin de..

    Ama insan
    "SEÇENEĞİNİ SEÇEBİLEN" tek canlı 😇

    (Konunun yanında ifade şekli de başarılı yazının.. KALEM ine sağlık 💐)

    YanıtlaSil
  49. İnsanın güçlenmesi için, Kendi ayakları üzerinde durabilmesi için, özgüvenli olabilmesi için, hayatının kararlarını kendisinin verebilmesi için rahatlık , konfor alanının dışına çıkması gerekiyor. Bu insanın tahammülünü de arttırıyor. Böylelikle insan başka insanlara bağımlı olmaktan da kurtuluyor, Özgür oluyor kendisi oluyor insana ancak özgürlük yakışır. Ve özgürlük mutlaka bedel ister. Sen vazgeçme diye de bu bedel gizleniyor. Ne güzel bir yazıymış teşekkürler.

    YanıtlaSil
  50. Iyi geldi. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  51. Evet, konfor alanından çıkmalıyız.. Hatırlatma için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  52. Elif Katkıcı18 Ekim 2022 11:30

    O marifeti ancak rahatlık tuzağından çıkabildiğimizde kazanabiliyoruz..

    YanıtlaSil
  53. insan hem rahat edeyim hemde herkesten iyi olma isteği içinde... hayatta isteğine ulaşmış olanların rahatı bozmuş olanların olduğunu bir türlü göremiyoruz.

    YanıtlaSil
  54. Rahatını bozmak iyi geliyor insana. Çok garip ama yaşadığını anlıyor bedelle. Tabii bi süre sonra:)

    YanıtlaSil
  55. “Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” İnsanın rahatını bozması zor, ama gerçekten lehine olan bu. Deneyimsel Öğreti’deki bilgiler de bizlerin rahatını bozuyor, anda acı veriyor ama bu, toplamda daha iyi bir “ben”e gidebilmek için aslında 🌼

    YanıtlaSil
  56. Aslında rahat, mutluluk bedelde marifetlenmede gizliymiş kalemine sağlık 🌾

    YanıtlaSil
  57. Çok şükür Rabbimize. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  58. Büyük hareketlerin bedelleri gizlenir ki insan vazgeçmesin. Ne kadar güzel. Gerçekten de öyle... Ellerinize sağlık, gülümseyerek okul yıllarımı hatırlayarak okudum...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Sakınmak

Yaklaşmamak... Sakınmak; Belki biraz korumak, “Gözü gibi sakınmak...” derler ya hani, Çok iyi muhafaza etmek niyetimizi, samimiyetimizi, hedefimizi, Onlara zararı olabilecek her şeyden uzak durabilmek… Sakınmak; Belki biraz da saklanmak. Çok göz önünde bulunmamak. Herkese her şeyimizi anlatmak, göstermek değil de, İyiliklerimizi, yaşantımızı, güzelliklerimizi saklamak… Sakınmak; Belki biraz da sınırlandırmak. Her şeyi yemek değil de, iyi ve temiz yemek… Her şeyi konuşmak değil de, doğru şeyi doğru zamanda ve doğru miktarda konuşmak… Sakınmak; Belki de son hatayı yapmamaya çalışmak değil de, o ilk adımı hiç atmamak, yaklaşmamak, merak etmemek. Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; İnsanın merakı neredeyse algısı ve konsantrasyonu oradadır. Meyve yememek değil de, ağaca hiç yaklaşmamak, algıdan çıkarmak. Aldatmamak değil de, o kişiye ikinci kere bakmamak.  Adını, işini, yaşını merak etmemek. Kötülük yapmamak değil de, düşüncesini bile aklımızdan geçirmemek. Dolandırmamak değil de, yalanın