Ana içeriğe atla

Ağustos Böceği ve Bedelli Karınca

Ağustos Böceği ve Bedelli Karınca
Ağustos Böceği mi? Bedelli Karınca mı? 

Ah nasıl yorulmuştu çalışkan karınca,

Sebeplerini oluşturmuş, bedellerini ödemiş ve çekilmişti kenara tevekkülle,

Hem de hiç şikayet etmeden, sesi çıkmadan…

Sabırla, duayla, azimle...

Evet yorgundu, acısı da çoktu, dizleri titriyor, ter üstüne ter atıyordu,

Ama kışın rahat edeceğini farkındaydı bilge karınca,

O yüzden şikayete değil, şükre tutundu bedelli karınca, gülümseyerek…

Çünkü kış gelince rahata erecekti, her sene olduğu gibi…

Yaptığı da yazını harap etmek değildi…

Hem emeksiz yemek olur mu?

Sadece normalden birazcık daha fazla çalışıyordu…

Onu da abartı buldular ya…

Aaaaa….

Kiiiimmm?

Ağustos böceği ya…

Nasıl da ötüyordu cır cır da cır cır… cır cır da cır…

Hem de hiç iş yapmıyor, keyifle eğleniyor, şarkılar söylüyordu, gölgede serinlerken...

Sonrasında göreceği zarardan bihaber ve gafil,

Sanki kış hiç gelmeyecekti…

Yaşayacağı acı, şu anki keyfini silip süpürecekti ama gel de anlat ağustos böceğine…

Anlar mı?

Kışın geleceğini bilmesine rağmen, çalışmaktan kaçan o değil mi?

Hııı anlamaz…

Peki ya insanlar da karınca ve ağustos böceği gibi mi?

Bedelden, çalışmaktan, işten kaçanlar ve kaçmayanlar…

Hani şu karıncanın mutluluğunun, ağustos böceğinin ise hüsranının sebebi olan…

Bedel; aslında hedefin ve amacın en sihirli kelimesiydi.

Sabır, zaman, uyku, moral, para…

Hedef için kendinden verdiğin her şey…

Hedefin ne olursa olsun, o doğrultuda emek verince, kim sonunda rahata ermemiş ki?

Tabi farkındaysa…

Başta zor görünse de, sonra rahat etmek için değmez mi bu zorluğa?

Peki, sence hangisi olmak daha iyi?

Bedelli karınca mı? Ağustos Böceği mi?

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu


Yorumlar

  1. Andaki keyif ve acı ne kadar yanıltıcı insanoğlu için. Asıl odaklanılması gereken şey toplam da ne olduğu

    YanıtlaSil
  2. Bedel aslında saçımı süpürge etmek değilmiş :)

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık. Harika bir anlatım olmuş. İnsanoğlu karıncaya baksa hayatını kurtarır. :)

    YanıtlaSil
  4. "Aslında bedelden kaçılmaz." bu cümleyi ilk duyduğumda çok anlamamışım, sonra hayatımda çoğu kez tecrübe edince anladım aslında ne olduğunu. Hakikaten bedelden kaçılmaz en iyisi ertelenip büyümeden yap ve kazançlı çık :)

    YanıtlaSil
  5. Ah be ağustos böceği bir zamanlar doğru olan senin yaptığın sanmıştım. İyi ki yasalar var, iyi ki stratejiler var ki doğruya ulaşabiliyoruz.

    YanıtlaSil
  6. İnsan istediği şeyin önce bedeline konsantre olmalı galiba. Herkes başarılı olmak ister ama başarıya sahip olanlar bedelini ödeyenler demek ki...🤔

    YanıtlaSil
  7. İnsan zaman zaman Ağustos böceği ruh haline bürünüp hiç bir şey yapası gelmiyor. İşte o anlarda hemen bundan çıkıp kendini iteklemek gerekiyor ki hayatta iki adım ileri bir adım geri gitmeyesin.

    YanıtlaSil
  8. Oldum olası severim seni be karınca 😊🐜

    YanıtlaSil
  9. Bedel odedim diye verdigimiz tavizler.. Ardindan gelen bahsettiğiniz düşkünlük ve zalimlikler... insanin nasil cani yaniyor dogru bildigi yanlislarin gercegini ogrenince bir bilseniz. Ama umit var iste. Nasil kek yapilir ogrendik artik sira uygulamada🥰

    YanıtlaSil
  10. İnsan bedelinden kaçamıyor aslında

    YanıtlaSil
  11. Bedel her kilidi açan anahtar. insanin mutlu ve başarili olmanin anahtari da bedel... emeginize saglik

    YanıtlaSil
  12. Bedel ödeyen derin bir su gibidir..

    YanıtlaSil
  13. Doğru bir bedelle hayatımız nasıl da olumlu anlamda değişebiliyor ☺️

    YanıtlaSil
  14. Doğru bir bedelle hayatımız nasıl da olumlu anlamda değişebiliyor ☺️

    YanıtlaSil
  15. Ertelenen bedel... çığa dönüşen kar tanesi... ve kışın açlıktan titreyerek yiyecek arayan ağustos böceğinin sonu...
    Bir ata sözünü hatırlattı bana: "Yazın gölge hoş kışın çuval boş."
    Çalışmayıp gölgede serinleyenin çuvalı boş kalıyormuş...

    YanıtlaSil
  16. 🌸Anneanneme sormuştum;

    “Hiç görmediğin halde evlendiğin bir erkekle nasıl böyle güzel bir ömür geçirdin”

    Yasalar her şeyi ıspatlıyor;

    🌺Hakikaten bedel ödeyen kişi anlamaya ve değer, kıymet vermeye başlıyor

    O bedelli, sabır dolu anneannelerimize selam olsun….

    YanıtlaSil
  17. Bedel ödemek bu devirde insanlarin en zorlandığı konu belki de. Çoğu insan sonucu istiyor ama iş bedel ödemeye gelince kaçınıyor... Bu yüzden bu kadar kıymetli ve karşılığı var.

    YanıtlaSil
  18. Bedel ödedikçe değerlenmiyor insan karşısındakinin gözünde.

    YanıtlaSil
  19. Her şey o kadar gözümüzün önündeki doğada, doğalda. Bütün sebeb sonuç ilişkilerini hayatın içinden deneyimlemek. Etrafimiz nice karınca ve ağustos böceği gibi örneklerle dolu. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  20. Ah ki ne ah , keşke ilk söylenenler ilk seferde anlaşılsa. Yıllardır bildiğimiz bu masalın gerçeğine bu makale ile varabilmek çok güzel. Emeğin bedelin yasasını bilmek ne büyük konformuş.

    YanıtlaSil
  21. Doğru tepkiyi verenler ve veremeyenler… bir de doğru tepkiyi verdiğini zannedenler var :) bu yüzden bedeli ödemek ama en önemlisi bedeli doğru yere kanalize etmek…

    YanıtlaSil
  22. İnsanın kanatları gayreti ve sürekliliğidir...

    YanıtlaSil
  23. "Ve bedel aslında hedefe giderken tıpkı karıncanın yaptığı gibi sadece sebep oluşturmaktı. Çünkü sonuç kişinin kendi elinde olan ve müdahale edebildiği bir şey değildi." Ne kadar doğru bir tespit. Bunu sık sık hatırlamaya çok ihtiyacımız var :)

    YanıtlaSil
  24. Hayattaki birçok sorunun cevabını içeren bir yazı olmuş, teşekkürler…

    YanıtlaSil
  25. Hayatımızı kolaylaştırdığını zannettiğimiz pek çok elektrikli ve elektronik eşya ödememiz gereken bedelleri bizden alıp bizleri rahatlık tuzağına düşürdü öyle değil mi? Peki hayatımız kolaylaştı mı? Zamanımızın bereketi belkide bu yüzden azaldı. "Hiçbir şeye yetişemiyorum zaman su gibi akip gidiyor" diye şikayet edebiliyoruz. Velhasıl o bedel bize bir şekilde ödetiliyor. Bedelden kaçılmaz.😊 Bana bunları düşündürdünüz. Emeğinize sağlık🌾

    YanıtlaSil
  26. İnsan her okuduğunda bedeli yine ilk kez duyuyor gibi hissediyor... Çünkü insandan çıkması gereken düşünceler, davranışlar, egoya ters gelenler... Ödemesi gereken bedelleri zihinden silesi geliyor ve siliyor... Bir daha önüne çıktığında tekrar şaşırıyor. Aslinda biliyorum diyor...

    YanıtlaSil
  27. İşin başı sonu bedel. Bunu neredeyse çocukluktan beri 1000 kez duyduğumuz bu hikayeden bile anlayabiliyoruz. Gerçek hep gerçek🌿

    YanıtlaSil
  28. Doğru yere doğru bedeli ödeyebilmek..bazen bedel ödediğini zanneder insan,bağdata gidecektir ve yolun sonunda burasi bağdat degil cevabını alır..

    YanıtlaSil
  29. "Her yerde hayatın kilidi".. Bu cümle o kadar acı ve güzel bir cümle ki.. Allah tüm bedellerinizi kabul etsin 💕

    YanıtlaSil
  30. Yine çok güzel bir deneyim transferi yazısı 😊 Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  31. Bu yazidan sonra roll modeller değişti artık. idolümüz ,bedelli karınca :))

    YanıtlaSil
  32. Birileri oturuyor ama hep ben çalışıyorum bedellerim boşa gitmeyecek bunu öğrenmek ne güzel bir şey. Makale ne güzel motive ediyor elinize sağlık

    YanıtlaSil
  33. DTÖ'nün, "Bedel hayatın şifasıdır" yasasını güzel detaylarla açıklayan bir yazıydı. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  34. Bedel öyle bir anahtar ki bütün kilitleri açıyor…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya nasıl da dertleri çözen bir konu bu konu.

      Sil
  35. Yılmadan, pes etmeden çalışmak, zihninde başlayan, doğru hedef ve doğru amaca dönüşen hareketler ile sebeplerden, süreçte keyif alıyor olmak :) işte sürekli haz böyle bir şey değilmi zaten :))

    YanıtlaSil
  36. Allah tüm zamanlarda razı olduğu gibi bedel ödemimizi nasip etsin 🤲🏻

    YanıtlaSil
  37. Karıncanın öyküsü, içinde bedelle tekrar karşımıza çıkıyor. Bu da yetişkinlere versiyonu diyelim🙂

    YanıtlaSil
  38. Elif Karakurt12 Ekim 2022 23:39

    Ağustos böceği gibi kışı beklemeden önceden sorumluluk almak ne kadar önemliymiş. Sonrasında ne kadar zorda kalıyor ve kolaylıkla gideceği yol insana sarp bir yokuş olup çıkıveriyor

    YanıtlaSil
  39. Bedel konusunu öğrenmeden önce ve öğrenmeden sonra...hayatı belirgin olarak ikiye ayırıyor bu konu... Teşkkürler.

    YanıtlaSil
  40. Kaleminizi sağlık 🌻

    YanıtlaSil
  41. Hayatta her şey bir bedel ve karşılığı üzerine kurulu, değil mi? Ödediğin bedellere göre sebeplerin oluşur, sonra kazanırsın ya da kaybedersin... Sonuç da hak edişine göre dizayn olur... Bugün sebepler için azimli misin?

    YanıtlaSil
  42. "Ertelenen bedel: çığa dönüşen kar tanesi." İnsan sonra o çığla karşılaşınca hava durumunu suçluyor kendisine bakmadan

    YanıtlaSil
  43. İnsan bedelinden kaçamıyor. Öyle ise ertelemek ne kadar da akılsızca geliyor bunu öğrenince. Oysa ki bu kadar fazla iken ertelenenler... "Bir bedel mi ödenmeli? Hayır hayır sonra yok, şu an..." diyebilmek...

    YanıtlaSil
  44. Çocukluğum masalı, nasıl da güzel mesajlar içeriyormuş meğer...
    Çünkü gerçek tutarlı...
    Tüm zamanlarda ve mekanlarda ve öykülerde ve masallarda her yerde...

    YanıtlaSil
  45. Karınca beyler, bayanlar sizden öğrenecek çok şey var 😊

    YanıtlaSil
  46. Aslında her şeye gerçeğin gözünden bakınca doğru mesajı alıyor insan, çalışmak her zaman kazandırır

    YanıtlaSil
  47. Kaleminize sağlık 🙂 Bu gün de karıncalardan deneyim transferi düştü nasibimize 🥰

    YanıtlaSil
  48. Çünkü hayal ettiğinde değil, çabaladığında gerekeni yapmışsın demektir. 👍

    YanıtlaSil
  49. Her şeyin başı sonu bedel hayvanda da değişmiyor😇

    YanıtlaSil
  50. İnsan gözünü kapatınca ya da görmezden gelince bedellerin ortadan kalktığını sanabiliyor maalesef, sınav gününe kadar ders çalışmayan bir çocuk gibi...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Sakınmak

Yaklaşmamak... Sakınmak; Belki biraz korumak, “Gözü gibi sakınmak...” derler ya hani, Çok iyi muhafaza etmek niyetimizi, samimiyetimizi, hedefimizi, Onlara zararı olabilecek her şeyden uzak durabilmek… Sakınmak; Belki biraz da saklanmak. Çok göz önünde bulunmamak. Herkese her şeyimizi anlatmak, göstermek değil de, İyiliklerimizi, yaşantımızı, güzelliklerimizi saklamak… Sakınmak; Belki biraz da sınırlandırmak. Her şeyi yemek değil de, iyi ve temiz yemek… Her şeyi konuşmak değil de, doğru şeyi doğru zamanda ve doğru miktarda konuşmak… Sakınmak; Belki de son hatayı yapmamaya çalışmak değil de, o ilk adımı hiç atmamak, yaklaşmamak, merak etmemek. Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; İnsanın merakı neredeyse algısı ve konsantrasyonu oradadır. Meyve yememek değil de, ağaca hiç yaklaşmamak, algıdan çıkarmak. Aldatmamak değil de, o kişiye ikinci kere bakmamak.  Adını, işini, yaşını merak etmemek. Kötülük yapmamak değil de, düşüncesini bile aklımızdan geçirmemek. Dolandırmamak değil de, yalanın