Ana içeriğe atla

Gerçekten Özgür Müsün?

Gerçekten Özgür müsün?

Gerçekte özgürlük neydi? Akrabalardan birinin davetine gitmek için yola çıktı. Evleri çok uzak sayılmazdı. Arabasını aldığından beri her yere arabayla gidecek biri için şaşılacak bir durum olsa da yürümek istedi. Uzun zaman sonra akrabalarıyla buluşacak olmanın gerginliği vardı üzerinde. Ne de olsa henüz bitmeyen bir miras paylaşımı vardı. Herkes payını alıp çekilse de rahat etsem diye düşündü. Oysa herkes payına düşenden fazlasını hak ettiğini iddia edecek gibiydi. 

Yürürken gözünün önüne geldi yaşadıkları. Kendi kendine “Orada da böyle yapma, tut çeneni, her ağzına geleni söyleyecek kadar özgür değilsin!” dedi. Sonra rahmetli babası geldi aklına, gençlik yılları onunla kavga ederek geçmişti. Ne inatçı bir adamdı, Nuh der peygamber demezdi. Kendi kuralları olduğu gibi başkalarının hayatına da müdahale etmekten geri durmazdı. Akşamları işten çıkar çıkmaz eve gelir, kimseyi bekletmekten hoşlanmadığı gibi beklemeyi de sevmezdi. Ona göre herkes okumalı, bir meslek sahibi olmalı, sonrasında evlenmeli, çocuk sahibi olmalı ot gibi yaşamalıydı işte. Derin bir nefes alıp duraksadı ‘’Oğlum Murat, nefesini verirken unutma, affediyor ve özgür bırakıyorum.’’ diyeceksin diye telkin etti kendini. Babası öldüğünden beri defalarca yaptığı bir şeydi bu ama öfkesinden bir türlü kurtulamıyordu. 

Peki bu kadar kolay mıydı? 

İnsan, kurtulmak istediği duygularından ya da bağımlılıklarından arınabilmeyi dilerken kaç nefes vermeliydi?

Kaç nefes almalıydı kendisine mutluluk, başarı, güçlü ilişkiler dilerken?

Nefes alıp vererek telkinde bulunmak işe yarar mıydı?

Asıl mesele bizi iyi yapacak isteklerimizde kararlı olabilmek değil miydi?

İsteklerimizi nasıl yönetebiliriz?

İnsan hedefine doğru giderken kendisini yoldan çevirecek istekleriyle karşılaşır. Bu isteklerini arkasında bırakabilmesi zordur. Ancak bu hedef şaşırtanlardan vazgeçebildiğinde asıl hedefine ulaşabilir. Öncelikle, istekleri arasında kendisine iyi gelecek olanları ayrıştırabilecek bir idrakının olması gerekir.

İnsan pek çok şey ister hayatta. Kilo vermek ister ki çok beğendiği kıyafeti giyebilsin. Güzel, sağlıklı görünmek, ev, araba, kariyer ister, sözü dinlenilsin ister, iyi bilinmek ister…

Oysaki;

Güzel görünmek değil de güzel olmak…

Güçlü görünmek değil de güçlü olmak…

Sağlıklı görünmek değil de sağlıklı olmak…

İyi görünmek değil de iyi olabilmektir önemli ve zor olan… 

İnsan bir karar verdiğinde, o konuda yapacağı ve yapmayacağı şeyleri de bilir ve kabul etmiş olur. Sağlıklı olmayı istediğinde beslenirken tarım ilaçları ile zehirlenmemiş, genetiği değiştirilmemiş gerçek besinleri hayatına almaya çalışır. Hayatını kolaylaştırdığını düşündüğü fastfood tarzı hazır yiyeceklerden, paketli ürünlerden, şekerden uzaklaşması gerektiğini kabul eder ve sakınır. Pazılarını gösterme isteğiyle değil sağlıklı olabilme isteğiyle spor yapar.

İnsan iyi olmayı istediğinde de iyi biri olarak görünmekle ilgilenmez. Yapacağı iyiliklerde bilinme, beğeni ya da saygı görme kaygısı taşımaz. Böyle bir yükle yola çıkmadığında davranışlarında samimidir. Kimse yanında değilken de o insanların lehinedir. Birlikte yola çıktığı kişileri yarı yolda bırakmaz. 

Özgürlük her istediğini yapabilmek midir?

Murat’ın istekleri çoktu ve vazgeçişleri azdı. Aslında bu da onun hayatta tek başına bir yerlere gelememesinin en büyük sebebiydi. Murat’a göre yaşadığı her mutsuzluğun ve başarısızlığın sorumlusu babasıydı. Öfkesinin kaynağı da buydu. Gençliğinde biraz bilardo oynamak, arkadaşlarıyla buluşup sabaha kadar eğlenmek istiyordu. Biraz özgür olmak istiyordu sadece. Ona göre özgürlük; kuralsız ve limitsiz yaşamak, her istediğini yapabilmekti. Gece kulübüne gitmenin, iki kadeh içmenin, biraz dans etmenin, orada yeni insanlar tanımanın kime ne zararı olabilirdi ki diye düşünürdü. Arkadaşları okul çıkışı bilardo oynayıp, gece kulüplerine gidip sabahlara kadar eğlenirdi. Murat ise okul çıkışlarında babasının iş yerine gider sonra babasıyla eve dönerdi. Babası vefat ettiğinde Murat’ın saygın bir iş adamı kimliği, yedi kuşak sonrasını doyuracak kadar mal varlığı vardı. Bir de onu mutlu etmek için etrafında pervane olan karısı, dünyalar güzeli çocukları ve gençliğinde yaşayamadığı içinde ukde kalan “özgürlüğü” vardı.

Murat yıllardır beklediği özgürlüğüne kavuştuğunu düşünmüştü. İçinde ukde kalan ne varsa yapabilirdi, yaptı da… Önce eski arkadaşlarıyla görüşmeye başladı. Sonra bu buluşmalar gece kulüplerine taşındı. Eve sabaha karşı gelmeye, geceden kalma haliyle işe gitmeye bazen de gitmemeye başladı. Çevresi değişmişti, yeni arkadaşlar edinmiş ve sıkıcı bulduğu dostluklarını da silip atmıştı. İlk başlarda heyecan verici, süslü bu hayat, zamanla yerini acıya bırakmıştı. 

Gerçekte Özgürlük Neydi? 

Murat artık her gece sabahlara kadar içiyor, içkiliyken yaptıklarını sabah kalktığında hatırlamıyordu. Bir sabah kalktığında eşinin ve çocuklarının gittiğini fark etti. Son zamanlarda iyi gitmeyen işleri de iyice sarpa sarmıştı. Hem boşanma hem iflas… 

“Özgürlüğün bedeli bu kadar ağır olmamalıydı. Gençliğimde özgür bıraksaydı hiç bunlar olmazdı... Hayatımın bu hale gelmesi hep babam yüzünden!” diye düşündü her zaman yaptığı gibi. Oysaki her insan niyetinin ve davranışının karşılığını yaşardı…

Anlamını bilmeden belki de en çok kullandığımız havalı kelimelerden birisi; özgürlük…

Kural tanımazlığın adını özgürlük…

İhmalkârlığın adını özgürlük koyduk…

Gezginliğin adını özgürlük koyduk…

Yalnızlığın adını özgürlük koyduk...

Sigaranın adını özgürlük koyduk…

Oysaki internetimizin çektiği, bağımlılığımızın izin verdiği, paketimizin yettiği, şarjımızın gittiği kadar özgürmüşüz… Her esaret, isteklerin peşinden gitmekle başlar ve insan yavaş yavaş özgürlüğünü kaybeder. İsteğimizin bizi yönettiği yerde ise özgürlükten bahsetmek yanılgıdır. İnsan zarar görmesine rağmen ayrışamadığı şeye bağımlıdır. 

Gerçekte ise insan, isteklerini yönetebildiği yere kadar ise özgürdür… Her insan, özgür doğar ve öyle olmak ister ama bunu yaşayabilen azdır. 

Gerçekte özgürlük, azmin ve sabrın bir meyvesidir...

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu



Yorumlar

  1. Yıllarca istediğini yapabilince özgür zannedip onsuz yapamadığımız bir sürü şeyin olması çok komedi trajik bir yüzleşmeydi.

    YanıtlaSil
  2. İnsan gerçekten kendini özgür mü zannediyor.
    Ne kadar özgürüz ?
    Emeklerinize sağlık 👏🏻

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten özgürlük vazgeçebilmekse; o zaman vazgeçmediğin her sey özgürlüğümüzü alıyor...

    YanıtlaSil
  4. Gerçek özgürlüğün anlamını bilmediğimizden, isteğin, asiliğin bazı sertliğin adına özgürlük dedik ve inandık.

    Peki özgürsek niye bu kaos?

    Sorgulatan bir makale, kaleminize kuvvet olsun 🕊

    YanıtlaSil
  5. Sevgili çikolata seni yemeyi çok seviyorum ama artık senden vazgeçiyorum.😂Artık olsanda olur olmasanda🤗 Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  6. insan hayatındaki olumsuzlukların sebebini, birilerine, geçmişe, kavramlara bağlıyor ama kendisine bakmayı hiç akıl edemiyor .

    YanıtlaSil
  7. Deneyimsel tasarım öğretisinin eğitimleriyle hayatım yeni bir yön kazandı ve oldukça fayda sağladı. Emeği geçen herkese içten teşekkürlerimi iletiyorum.

    YanıtlaSil
  8. İhmalkarlığın, Kural tanımazlığın asiliğin, başıboş hareket etmenin adı Özgürlük olmuş. Sigara kullanmanın alkol kullanmanın adı Özgürlük olmuş halbuki bunlar insanın özgürlüğünü alan vazgeçilmez yapan şeyler bağımlı yapan şeyler. Kavramların içini doğru tanımlayamadığı Zaman, insan kavram kargaşası yaşıyor işin içinden çıkamıyor. O yüzden epistemoloji var.

    YanıtlaSil
  9. Özgürlük öyle büyük konfor ki bunu ancak özgür olmanın gerçeğinin ne olduğunu anladığımızda fark edebiliyoruz .

    YanıtlaSil
  10. Heyyyy özgürlük, zamanında zannettiğimden çok farklıymışsın 🙂 ne güzel gerçeği öğrenebilene.

    YanıtlaSil
  11. "Oysaki internetimizin çektiği, bağımlılığımızın izin verdiği, paketimizin yettiği, şarjımızın gittiği kadar özgürmüşüz…" Şu cümle bir cümle ama ne çok şey anlatıyor.

    YanıtlaSil
  12. “Güzel, güçlü görünmek değil de güçlü ve güzel olmak”
    Çok güzel bir hatırlatma oldu, ellerinizi sağlık 🌻👏🏻

    YanıtlaSil
  13. Demek ki esas mesele daha işin başında kavramın tanımını doğru yapmakmış, böylece her şey yerli yerine otururmuş.

    YanıtlaSil
  14. İnsan işine gelmediğinde problemlerini dış dünyada arıyor. Çünkü babam yüzünden özgür olamadım, özgür olamadığım için bunları yaşıyorum demek insanın kendisinde bir şeyleri değiştirmesinden daha kolay ve daha az acılı. Bir anlayabilsek aslında her şey bizim dönüşümümüzle başlıyor🍃

    YanıtlaSil
  15. İnsan ne tuhaf, bağımlı olduğu şeye, ben onunla özgürüm diyebiliyor. Halbuki zıttında bir gücü olmasına rağmen.

    YanıtlaSil
  16. İnsanın özgürlük saydığı şeyler aslında onun isteklerinden oluşan prangaları…

    YanıtlaSil
  17. Hayatımızda ne kadar özgürüz? Acaba isteklerimiz mi bizi yönetiyor, yoksa biz mi isteklerimizi yönetiyoruz?

    YanıtlaSil
  18. Çok güzel ve çok hayatımızın içinden hikayeler. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  19. Baska ulkelerde ozellikle gelismis olanlarda yasayanlari ozgur diye dusunuyoruz ya. Hic oyle degilmis halbuki

    YanıtlaSil
  20. Ellerinize sağlık yazının geçişleri çok güzel, akıcı olmuş. Özgürlüğe kocaman bir pencere açılmış 🌸

    YanıtlaSil
  21. İnsan özgürüm zannettiği yerde özgürlük adına gittiği şeyin bağımlısı oluyor. Bir kavramı yanlış anlamak insanın hayatındaki bir çok şeyin farklı yaşanmasına sebep oluyor.

    YanıtlaSil
  22. "şarjın bitene kadar özgürsün" ne kadar da içinde bulunduğumuz dönemin bağımlılığını gözler önüne seren bir cümle... teşekkürler.

    YanıtlaSil
  23. İnsanın içinde öfkesi kabarıp dururken nefesle bunu düzeltebilir mi? En fazla hafifletir oda geçici olur. Kalıcı çözüm gerçeğe ulaşmadan sağlanamaz.

    YanıtlaSil
  24. Yazının daha ilk paragrafını okurken ben özgürüm bana kimse karışamaz deyip her yere arabasıyla gidenler geldi aklıma. Arabasız hareket bile edemiyorken insan nasıl özgür olur?

    YanıtlaSil
  25. Oysaki çocukluğunu düşünüp babayı suçlamak kolay. Gerçekle karşı karşıya kalmak zor olan. Zor ama kaliteli olan 👍

    YanıtlaSil
  26. Gerçek olabilecek kadar sahte duruşlardan vazgeçebilecek misin? Yüreğin var mı diyesim geliyor kendime ve herkeze...gerçekten güzel, güçlü, iyi olmaya... yanakların pembesi hareketlilikten mi pudradan mı gelsin ?;)

    YanıtlaSil
  27. Özgürlük nedir diye sorsalar, herkes kendi yorumunu katıp, farklı cevaplar verebiliyor. Oysa gerçek nettir ve sana göre, bana göre değişmez. O zaman kavramların gerçek anlamını bilmek önem kazanıyor.

    YanıtlaSil
  28. Özgürlüğün ne olduğunu anlamak isteyen solunum cihazına bağlı olarak yaşamak zorunda olan insanlarla kendilerini kıyaslasınlar. İşte özgürlüğün gerçek tanımı. Oysa ki solunum cihazına bağlanmadan da özgür olduğunu düşündüğü için sigara içiyordu. Ne acı bir gerçek.

    YanıtlaSil
  29. Bağımlılığı özgürlük ile karıştırdığımızda doğru yöne ilerlememizi engelleyen şeyler haline mi geliyor?

    Özgürüm derken prangaları mı takmış oluyoruz?

    YanıtlaSil
  30. İsimler değişiyor ama hikayeler değişmiyor, ne garip değil mi? Bana çok sevdiğim birini hatırlattı.

    YanıtlaSil
  31. Bozulma başlayınca kavramların anlamı birleşiyor ve doğru yanlış her şeye özgürlük diyor insan, ne zaman ki doğru tanımlama yapılıp kavramlar birbirinden ayrıştırılıyor, o zaman düzelme başlıyor...

    YanıtlaSil
  32. Yeğenim 18 . yaş gününü heyecanla bekledi.son gece ben artık özğürlüge kavuşuyorum . Baba yarından sonra beni arama dedii😂
    Sabah oldu
    Okula gitti. Giderken her sabahki gibi çöpü atti. Akşam oldu . Surat bir karış. Heyecanla gününün nasıl geçtini anlatmasını bekledik. Yorum yok..
    Ertesi gün dahada modu düştü.
    Ve beklenen itiraf geldi.
    Ben özgürlüğü yanlış anlamışım.. dedi..
    İnsanın gerçeği bilmemesi hayattaki en büyük eksikliğidir.

    YanıtlaSil
  33. Kavramların gercek anlamını bildigimizde değişim başlıyor
    Kaleminize saglik:)

    YanıtlaSil
  34. Nuray Kryğl8 Ekim 2022 20:34

    Kendimizi Özgür zannettiğimiz yerde işlerin öyle olmadığını anladık ama biraz geç oldu

    YanıtlaSil
  35. Ellerinizi sağlık 👏🏻

    YanıtlaSil
  36. Her seçim bir vazgeçiştir.

    YanıtlaSil
  37. Gerçekten özgür müyüm diye uzun uzun düşünmek lazım. Şu an nelerden vazgeçebilirim; evim, arabam, kıyafetlerim, statüm, tatillerim........ Liste uzun 😊

    YanıtlaSil
  38. Sadece özgür oldugumuzu zanndediyoruz😞

    YanıtlaSil
  39. "Her esaret, isteklerin peşinden gitmekle başlar ve insan yavaş yavaş özgürlüğünü kaybeder." Çok güzel...
    Gerçekten bitmeyen bir kaynaktan beslenmeli özgürlüğümüz :) Biz ise sonu olan, bitebilen eşyalara, keyiflere tutunarak özgür olacağımızı sanıyoruz...

    YanıtlaSil
  40. Ne güzel bir hatırlatma, ellerinizi sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  41. Elif Karakurt12 Ekim 2022 23:28

    Her karar bir vazgeçiş ancak gerçekten vazgeçebilir olma gücü olunca kararını gerçekleştiriyor insan ve orada kalmak için yine gerçekten özgür olmadı lazım. Gerçekten özgürlük nasıl bir şey peki? Bunu ne güzel açıklamışsınız☺️

    YanıtlaSil
  42. Gerçekten özgürlük ne sorusunun cevabını verebilmek motivasyonunu da arttırıyor insanın. Kaleminize sağlık 🤍

    YanıtlaSil
  43. Belkide en büyük yanılgılarınızdan birisi. Belkide insanın kendine yaptığı en büyük kötülüklerden birisi.. Her şeyi kazanmak isterken kendini satması.. Hem de en çok yakınımdakilere.. İsteklerime.

    Özgürsek yönetilen değil yöneten oluyoruz isteklerimizi.

    YanıtlaSil
  44. Özgür değilim "Ben sensiz yapmam, kahve içmeden güne başlayamam, şehir dışında bir yerde yaşayamam, ...." Bu cümlelerim hayatımda var olduğu ve artmaya devam ettiği sürece özgür değilim.

    YanıtlaSil
  45. Herkes özgür olmak istediğini söylüyor ama kim gerçekten özgür olmak için çabalıyor.

    YanıtlaSil
  46. Özgürlüğün aslında ne olduğunu anlamamıza yardımcı olan bir yazı olmuş, ellerinize sağlık 🎈

    YanıtlaSil
  47. Kavramları doğru anlamakla başlıyor her şey...

    YanıtlaSil
  48. Allah bizi özgür olabilenlerden kılsın 🤲🏻

    YanıtlaSil
  49. Özgürlük aslında neymiş ben nerelerde aramışım özgürlüğü dedirten, insanı geçmişe götüren ve ailesine rest çekerek özgür olduğunu sandığı günleri hatırlatan çok güzel bir yazı olmuş👏🏻

    YanıtlaSil
  50. insan dört duvar arasında kalınca kendini esir zanneder. bizler günümüzde her yere ulaşabiliyoruz. sınırlarımız çok genişledi. fakat bağımlı olduğumuz şeyler o kadar arttı ki. eskiden prangalar ayakta olurmuş. artık elimizde. :)

    YanıtlaSil
  51. Özgür olduğumu zannedenlerdendim ...

    YanıtlaSil
  52. ellerinize sağlık, teşekkürler 🌾

    YanıtlaSil
  53. Babamın, eşimin kısıtlamaları değil aslında insanın özgürlüğünü alan, isteklerimden vazgeçememem. Kalemine sağlık 🍁

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın...

İlişkide Ustalık Bir İhtiyaçtır

Neden ilişkide ustalık?  Her canlının hayatını devam ettirmesi için gereksinimleri vardır.  Tohum, yeşermesi için toprağa ve suya ihtiyaç duyar. Yeşeren filiz ise, büyüdükçe daha fazla toprağa ve suya ihtiyaç duyar.