Yürürken gözünün önüne geldi yaşadıkları. Kendi kendine “Orada da böyle yapma, tut çeneni, her ağzına geleni söyleyecek kadar özgür değilsin!” dedi. Sonra rahmetli babası geldi aklına, gençlik yılları onunla kavga ederek geçmişti. Ne inatçı bir adamdı, Nuh der peygamber demezdi. Kendi kuralları olduğu gibi başkalarının hayatına da müdahale etmekten geri durmazdı. Akşamları işten çıkar çıkmaz eve gelir, kimseyi bekletmekten hoşlanmadığı gibi beklemeyi de sevmezdi. Ona göre herkes okumalı, bir meslek sahibi olmalı, sonrasında evlenmeli, çocuk sahibi olmalı ot gibi yaşamalıydı işte. Derin bir nefes alıp duraksadı ‘’Oğlum Murat, nefesini verirken unutma, affediyor ve özgür bırakıyorum.’’ diyeceksin diye telkin etti kendini. Babası öldüğünden beri defalarca yaptığı bir şeydi bu ama öfkesinden bir türlü kurtulamıyordu.
Peki bu kadar kolay mıydı?
İnsan, kurtulmak istediği duygularından ya da bağımlılıklarından arınabilmeyi dilerken kaç nefes vermeliydi?
Kaç nefes almalıydı kendisine mutluluk, başarı, güçlü ilişkiler dilerken?
Nefes alıp vererek telkinde bulunmak işe yarar mıydı?
Asıl mesele bizi iyi yapacak isteklerimizde kararlı olabilmek değil miydi?
İsteklerimizi nasıl yönetebiliriz?
İnsan hedefine doğru giderken kendisini yoldan çevirecek istekleriyle karşılaşır. Bu isteklerini arkasında bırakabilmesi zordur. Ancak bu hedef şaşırtanlardan vazgeçebildiğinde asıl hedefine ulaşabilir. Öncelikle, istekleri arasında kendisine iyi gelecek olanları ayrıştırabilecek bir idrakının olması gerekir.
İnsan pek çok şey ister hayatta. Kilo vermek ister ki çok beğendiği kıyafeti giyebilsin. Güzel, sağlıklı görünmek, ev, araba, kariyer ister, sözü dinlenilsin ister, iyi bilinmek ister…
Oysaki;
Güzel görünmek değil de güzel olmak…
Güçlü görünmek değil de güçlü olmak…
Sağlıklı görünmek değil de sağlıklı olmak…
İyi görünmek değil de iyi olabilmektir önemli ve zor olan…
İnsan bir karar verdiğinde, o konuda yapacağı ve yapmayacağı şeyleri de bilir ve kabul etmiş olur. Sağlıklı olmayı istediğinde beslenirken tarım ilaçları ile zehirlenmemiş, genetiği değiştirilmemiş gerçek besinleri hayatına almaya çalışır. Hayatını kolaylaştırdığını düşündüğü fastfood tarzı hazır yiyeceklerden, paketli ürünlerden, şekerden uzaklaşması gerektiğini kabul eder ve sakınır. Pazılarını gösterme isteğiyle değil sağlıklı olabilme isteğiyle spor yapar.
İnsan iyi olmayı istediğinde de iyi biri olarak görünmekle ilgilenmez. Yapacağı iyiliklerde bilinme, beğeni ya da saygı görme kaygısı taşımaz. Böyle bir yükle yola çıkmadığında davranışlarında samimidir. Kimse yanında değilken de o insanların lehinedir. Birlikte yola çıktığı kişileri yarı yolda bırakmaz.
Özgürlük her istediğini yapabilmek midir?
Murat’ın istekleri çoktu ve vazgeçişleri azdı. Aslında bu da onun hayatta tek başına bir yerlere gelememesinin en büyük sebebiydi. Murat’a göre yaşadığı her mutsuzluğun ve başarısızlığın sorumlusu babasıydı. Öfkesinin kaynağı da buydu. Gençliğinde biraz bilardo oynamak, arkadaşlarıyla buluşup sabaha kadar eğlenmek istiyordu. Biraz özgür olmak istiyordu sadece. Ona göre özgürlük; kuralsız ve limitsiz yaşamak, her istediğini yapabilmekti. Gece kulübüne gitmenin, iki kadeh içmenin, biraz dans etmenin, orada yeni insanlar tanımanın kime ne zararı olabilirdi ki diye düşünürdü. Arkadaşları okul çıkışı bilardo oynayıp, gece kulüplerine gidip sabahlara kadar eğlenirdi. Murat ise okul çıkışlarında babasının iş yerine gider sonra babasıyla eve dönerdi. Babası vefat ettiğinde Murat’ın saygın bir iş adamı kimliği, yedi kuşak sonrasını doyuracak kadar mal varlığı vardı. Bir de onu mutlu etmek için etrafında pervane olan karısı, dünyalar güzeli çocukları ve gençliğinde yaşayamadığı içinde ukde kalan “özgürlüğü” vardı.
Murat yıllardır beklediği özgürlüğüne kavuştuğunu düşünmüştü. İçinde ukde kalan ne varsa yapabilirdi, yaptı da… Önce eski arkadaşlarıyla görüşmeye başladı. Sonra bu buluşmalar gece kulüplerine taşındı. Eve sabaha karşı gelmeye, geceden kalma haliyle işe gitmeye bazen de gitmemeye başladı. Çevresi değişmişti, yeni arkadaşlar edinmiş ve sıkıcı bulduğu dostluklarını da silip atmıştı. İlk başlarda heyecan verici, süslü bu hayat, zamanla yerini acıya bırakmıştı.
Gerçekte Özgürlük Neydi?
Murat artık her gece sabahlara kadar içiyor, içkiliyken yaptıklarını sabah kalktığında hatırlamıyordu. Bir sabah kalktığında eşinin ve çocuklarının gittiğini fark etti. Son zamanlarda iyi gitmeyen işleri de iyice sarpa sarmıştı. Hem boşanma hem iflas…
“Özgürlüğün bedeli bu kadar ağır olmamalıydı. Gençliğimde özgür bıraksaydı hiç bunlar olmazdı... Hayatımın bu hale gelmesi hep babam yüzünden!” diye düşündü her zaman yaptığı gibi. Oysaki her insan niyetinin ve davranışının karşılığını yaşardı…
Anlamını bilmeden belki de en çok kullandığımız havalı kelimelerden birisi; özgürlük…
Kural tanımazlığın adını özgürlük…
İhmalkârlığın adını özgürlük koyduk…
Gezginliğin adını özgürlük koyduk…
Yalnızlığın adını özgürlük koyduk...
Sigaranın adını özgürlük koyduk…
Oysaki internetimizin çektiği, bağımlılığımızın izin verdiği, paketimizin yettiği, şarjımızın gittiği kadar özgürmüşüz… Her esaret, isteklerin peşinden gitmekle başlar ve insan yavaş yavaş özgürlüğünü kaybeder. İsteğimizin bizi yönettiği yerde ise özgürlükten bahsetmek yanılgıdır. İnsan zarar görmesine rağmen ayrışamadığı şeye bağımlıdır.
Gerçekte ise insan, isteklerini yönetebildiği yere kadar ise özgürdür… Her insan, özgür doğar ve öyle olmak ister ama bunu yaşayabilen azdır.
Gerçekte özgürlük, azmin ve sabrın bir meyvesidir...
&
Yıllarca istediğini yapabilince özgür zannedip onsuz yapamadığımız bir sürü şeyin olması çok komedi trajik bir yüzleşmeydi.
YanıtlaSilİnsan gerçekten kendini özgür mü zannediyor.
YanıtlaSilNe kadar özgürüz ?
Emeklerinize sağlık 👏🏻
Gerçekten özgürlük vazgeçebilmekse; o zaman vazgeçmediğin her sey özgürlüğümüzü alıyor...
YanıtlaSilGerçek özgürlüğün anlamını bilmediğimizden, isteğin, asiliğin bazı sertliğin adına özgürlük dedik ve inandık.
YanıtlaSilPeki özgürsek niye bu kaos?
Sorgulatan bir makale, kaleminize kuvvet olsun 🕊
Sevgili çikolata seni yemeyi çok seviyorum ama artık senden vazgeçiyorum.😂Artık olsanda olur olmasanda🤗 Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilinsan hayatındaki olumsuzlukların sebebini, birilerine, geçmişe, kavramlara bağlıyor ama kendisine bakmayı hiç akıl edemiyor .
YanıtlaSilDeneyimsel tasarım öğretisinin eğitimleriyle hayatım yeni bir yön kazandı ve oldukça fayda sağladı. Emeği geçen herkese içten teşekkürlerimi iletiyorum.
YanıtlaSilİhmalkarlığın, Kural tanımazlığın asiliğin, başıboş hareket etmenin adı Özgürlük olmuş. Sigara kullanmanın alkol kullanmanın adı Özgürlük olmuş halbuki bunlar insanın özgürlüğünü alan vazgeçilmez yapan şeyler bağımlı yapan şeyler. Kavramların içini doğru tanımlayamadığı Zaman, insan kavram kargaşası yaşıyor işin içinden çıkamıyor. O yüzden epistemoloji var.
YanıtlaSilÖzgürlük öyle büyük konfor ki bunu ancak özgür olmanın gerçeğinin ne olduğunu anladığımızda fark edebiliyoruz .
YanıtlaSilHeyyyy özgürlük, zamanında zannettiğimden çok farklıymışsın 🙂 ne güzel gerçeği öğrenebilene.
YanıtlaSil"Oysaki internetimizin çektiği, bağımlılığımızın izin verdiği, paketimizin yettiği, şarjımızın gittiği kadar özgürmüşüz…" Şu cümle bir cümle ama ne çok şey anlatıyor.
YanıtlaSil“Güzel, güçlü görünmek değil de güçlü ve güzel olmak”
YanıtlaSilÇok güzel bir hatırlatma oldu, ellerinizi sağlık 🌻👏🏻
Demek ki esas mesele daha işin başında kavramın tanımını doğru yapmakmış, böylece her şey yerli yerine otururmuş.
YanıtlaSilİnsan işine gelmediğinde problemlerini dış dünyada arıyor. Çünkü babam yüzünden özgür olamadım, özgür olamadığım için bunları yaşıyorum demek insanın kendisinde bir şeyleri değiştirmesinden daha kolay ve daha az acılı. Bir anlayabilsek aslında her şey bizim dönüşümümüzle başlıyor🍃
YanıtlaSilİnsan ne tuhaf, bağımlı olduğu şeye, ben onunla özgürüm diyebiliyor. Halbuki zıttında bir gücü olmasına rağmen.
YanıtlaSilİnsanın özgürlük saydığı şeyler aslında onun isteklerinden oluşan prangaları…
YanıtlaSilHayatımızda ne kadar özgürüz? Acaba isteklerimiz mi bizi yönetiyor, yoksa biz mi isteklerimizi yönetiyoruz?
YanıtlaSilÇok güzel ve çok hayatımızın içinden hikayeler. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilBaska ulkelerde ozellikle gelismis olanlarda yasayanlari ozgur diye dusunuyoruz ya. Hic oyle degilmis halbuki
YanıtlaSilEllerinize sağlık yazının geçişleri çok güzel, akıcı olmuş. Özgürlüğe kocaman bir pencere açılmış 🌸
YanıtlaSilİnsan özgürüm zannettiği yerde özgürlük adına gittiği şeyin bağımlısı oluyor. Bir kavramı yanlış anlamak insanın hayatındaki bir çok şeyin farklı yaşanmasına sebep oluyor.
YanıtlaSil"şarjın bitene kadar özgürsün" ne kadar da içinde bulunduğumuz dönemin bağımlılığını gözler önüne seren bir cümle... teşekkürler.
YanıtlaSilİnsanın içinde öfkesi kabarıp dururken nefesle bunu düzeltebilir mi? En fazla hafifletir oda geçici olur. Kalıcı çözüm gerçeğe ulaşmadan sağlanamaz.
YanıtlaSilYazının daha ilk paragrafını okurken ben özgürüm bana kimse karışamaz deyip her yere arabasıyla gidenler geldi aklıma. Arabasız hareket bile edemiyorken insan nasıl özgür olur?
YanıtlaSilOysaki çocukluğunu düşünüp babayı suçlamak kolay. Gerçekle karşı karşıya kalmak zor olan. Zor ama kaliteli olan 👍
YanıtlaSilGerçek olabilecek kadar sahte duruşlardan vazgeçebilecek misin? Yüreğin var mı diyesim geliyor kendime ve herkeze...gerçekten güzel, güçlü, iyi olmaya... yanakların pembesi hareketlilikten mi pudradan mı gelsin ?;)
YanıtlaSilÖzgürlük nedir diye sorsalar, herkes kendi yorumunu katıp, farklı cevaplar verebiliyor. Oysa gerçek nettir ve sana göre, bana göre değişmez. O zaman kavramların gerçek anlamını bilmek önem kazanıyor.
YanıtlaSilÖzgürlüğün ne olduğunu anlamak isteyen solunum cihazına bağlı olarak yaşamak zorunda olan insanlarla kendilerini kıyaslasınlar. İşte özgürlüğün gerçek tanımı. Oysa ki solunum cihazına bağlanmadan da özgür olduğunu düşündüğü için sigara içiyordu. Ne acı bir gerçek.
YanıtlaSilBağımlılığı özgürlük ile karıştırdığımızda doğru yöne ilerlememizi engelleyen şeyler haline mi geliyor?
YanıtlaSilÖzgürüm derken prangaları mı takmış oluyoruz?
İsimler değişiyor ama hikayeler değişmiyor, ne garip değil mi? Bana çok sevdiğim birini hatırlattı.
YanıtlaSilBozulma başlayınca kavramların anlamı birleşiyor ve doğru yanlış her şeye özgürlük diyor insan, ne zaman ki doğru tanımlama yapılıp kavramlar birbirinden ayrıştırılıyor, o zaman düzelme başlıyor...
YanıtlaSilYeğenim 18 . yaş gününü heyecanla bekledi.son gece ben artık özğürlüge kavuşuyorum . Baba yarından sonra beni arama dedii😂
YanıtlaSilSabah oldu
Okula gitti. Giderken her sabahki gibi çöpü atti. Akşam oldu . Surat bir karış. Heyecanla gününün nasıl geçtini anlatmasını bekledik. Yorum yok..
Ertesi gün dahada modu düştü.
Ve beklenen itiraf geldi.
Ben özgürlüğü yanlış anlamışım.. dedi..
İnsanın gerçeği bilmemesi hayattaki en büyük eksikliğidir.
Kavramların gercek anlamını bildigimizde değişim başlıyor
YanıtlaSilKaleminize saglik:)
Kendimizi Özgür zannettiğimiz yerde işlerin öyle olmadığını anladık ama biraz geç oldu
YanıtlaSilEllerinizi sağlık 👏🏻
YanıtlaSilHer seçim bir vazgeçiştir.
YanıtlaSilGerçekten özgür müyüm diye uzun uzun düşünmek lazım. Şu an nelerden vazgeçebilirim; evim, arabam, kıyafetlerim, statüm, tatillerim........ Liste uzun 😊
YanıtlaSilSadece özgür oldugumuzu zanndediyoruz😞
YanıtlaSil"Her esaret, isteklerin peşinden gitmekle başlar ve insan yavaş yavaş özgürlüğünü kaybeder." Çok güzel...
YanıtlaSilGerçekten bitmeyen bir kaynaktan beslenmeli özgürlüğümüz :) Biz ise sonu olan, bitebilen eşyalara, keyiflere tutunarak özgür olacağımızı sanıyoruz...
Ne güzel bir hatırlatma, ellerinizi sağlık 🌸
YanıtlaSilHer karar bir vazgeçiş ancak gerçekten vazgeçebilir olma gücü olunca kararını gerçekleştiriyor insan ve orada kalmak için yine gerçekten özgür olmadı lazım. Gerçekten özgürlük nasıl bir şey peki? Bunu ne güzel açıklamışsınız☺️
YanıtlaSilGerçekten özgürlük ne sorusunun cevabını verebilmek motivasyonunu da arttırıyor insanın. Kaleminize sağlık 🤍
YanıtlaSilBelkide en büyük yanılgılarınızdan birisi. Belkide insanın kendine yaptığı en büyük kötülüklerden birisi.. Her şeyi kazanmak isterken kendini satması.. Hem de en çok yakınımdakilere.. İsteklerime.
YanıtlaSilÖzgürsek yönetilen değil yöneten oluyoruz isteklerimizi.
Özgür değilim "Ben sensiz yapmam, kahve içmeden güne başlayamam, şehir dışında bir yerde yaşayamam, ...." Bu cümlelerim hayatımda var olduğu ve artmaya devam ettiği sürece özgür değilim.
YanıtlaSilHerkes özgür olmak istediğini söylüyor ama kim gerçekten özgür olmak için çabalıyor.
YanıtlaSilÖzgürlüğün aslında ne olduğunu anlamamıza yardımcı olan bir yazı olmuş, ellerinize sağlık 🎈
YanıtlaSilKavramları doğru anlamakla başlıyor her şey...
YanıtlaSilAllah bizi özgür olabilenlerden kılsın 🤲🏻
YanıtlaSilÖzgürlük aslında neymiş ben nerelerde aramışım özgürlüğü dedirten, insanı geçmişe götüren ve ailesine rest çekerek özgür olduğunu sandığı günleri hatırlatan çok güzel bir yazı olmuş👏🏻
YanıtlaSilinsan dört duvar arasında kalınca kendini esir zanneder. bizler günümüzde her yere ulaşabiliyoruz. sınırlarımız çok genişledi. fakat bağımlı olduğumuz şeyler o kadar arttı ki. eskiden prangalar ayakta olurmuş. artık elimizde. :)
YanıtlaSilÖzgür olduğumu zannedenlerdendim ...
YanıtlaSilellerinize sağlık, teşekkürler 🌾
YanıtlaSilBabamın, eşimin kısıtlamaları değil aslında insanın özgürlüğünü alan, isteklerimden vazgeçememem. Kalemine sağlık 🍁
YanıtlaSil