Ana içeriğe atla

Gerçek Medyam

Gerçek medyam

Ne Kadarımız Gerçek?

İnsanın hayatta pek çok sorumluluğu ve onlardan doğan rolleri var. Bir de bu rolleri oynarken takdir görme ve beğenilme isteği var. 

Günümüzde bu isteği karşılamak için sosyal medya en çok kullanılan araçlardan biri…

Yapılan paylaşımların ne kadarı gerçek?

Paylaşılmayan anlarda neler var? 

Bu iki soru, duymaktan çekindiğimiz, belki de unuttuğumuz gerçekleri bize hatırlatabilir.

Annelik rolünde yapılan paylaşımlarda anneler hep güler yüzlü, ilgili, anlayışlı, sakin ve sabırlı…

Peki, hayatın akışı içinde de öyle mi?

Akşam çocuk evde huysuzluk yaptığında kaş çatıp suratı asık bir kimliğe bürünüyor muyuz? İşten çok yorgun geldiğimiz gün ödevini yapmak istemediğinde “Ben de öldüm, bittim, bir de seninle uğraşamayacağım!” diye bağırıyor muyuz? Küçük bebeğimiz oyun istediğinde eline telefon verip biraz başımızı dinlemeyi tercih ediyor muyuz? 

Yanımızda bizi yargılayacak biri yokken daha mı özensiz oluyoruz? O anımıza, sahnemize beğeni verecek kimse yokken ne yapıyoruz? Daha kaba ve umarsız mıyız?

Beğeni alma ihtimali yokken davranışlarımız değişiyor mu? 

Sosyal medyaya yansıyan annelik kimliğimiz, gerçekteki ile örtüşüyor mu?

Ne kadarımız gerçek bizim?

Hayatı devam ettirebilmek için çalışıyoruz, her gün özenle kalkıp hazırlanıp işe gidiyoruz…

Sosyal medyada önemli toplantılarımızı, fuarlarımızı, başarılarımızı, kutlamalarımızı duyuruyoruz… Tebrikleri kabul ediyoruz…

Peki, çalışan olarak önemli gördüğümüz işlere tüm dikkatimizi verirken sıradan olan işleri erteliyor muyuz? Şehir dışı görevine gittiğimizde, müdürümüzle birlikteyken uğraştığımız gibi canla başla çalışıyor muyuz? Kimse bizi görmezken biraz sosyal medya, biraz alışveriş dünyasına mı dalıyoruz? İş yerinde güçlendikçe, yeni başlayanlara nasıl davranıyoruz? Hatalarında, moralleri bozulduğunda onlara şevk verebiliyor muyuz? 

İnsan hayatı çeşit çeşit sahnelerden oluşuyor.

Her sahnede farklı bir rol ve farklı bir seyirci var.

Peki, biz rolümüzü kime oynuyoruz? Bizim seyircimiz kim? 

Paylaşılmayan karelerde nasıl davranıyoruz? 

Anne baba olduğumuzda,

Çalışan olduğumuzda,

Eş olduğumuzda,

Evlat olduğumuzda seyircimiz kim?

Yalnız kaldığımızda işlerimizi aynı özenle yapıyor muyuz? 

Yoksa sadece paylaşım yapacağımız zaman mı özenliyiz? 

Paylaşımlarımızın ve aldığımız beğenilerin çok ötesinde, gerçekte bizim rolümüz ne? 

Asıl seyircimiz kim? 

Kimin bizi beğenmesine ihtiyacımız var? 

Sahnemizi asıl kime sunmamız gerekiyor? 

İşte insan gerçekte onu beğenecek kişiyi bulamayınca bocalayıp duruyor. 

Kendisini sahte beğendiricilere mahkum ederek, paylaşımlarını artırmaktan öteye gidemiyor.

“Kaç takipçin var, kaç beğeni aldın?” 

Soruyu en baştan doğru sormak lazım:

Gerçekte sen kimsin? 

Peki rolün kime? 

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu

Yorumlar

  1. Sahnemizi asıl olana sunmaktansa hep sahte olana sunmayı tercih ediyoruz… Çok güzel bir yazı olmuş, emeğinizi sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Makaleyi okuyunca İnsan bi sorguluyor kendini , gerçek seyircimizin Kim oldugun farkındamıyız? Sevilme , takdir görme ilgi görne, beklentimiz kimden ?Bu dengeler yerine oturunca insan gercekten huzurlu olmayada başlıyor.bunu tekrar hatırlamama sebep odunuz. Teşekkürker☺️

    YanıtlaSil
  3. Hakikaten güzel bir noktaya değinmiş yazı. Sahnemizi kime oynuyoruz? Sadece fotomuzu beğendiklerinde tatmin oluyor muyuz yoksa daha da fazla beğenilme açlığı mı çekiyoruz. Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  4. Gerçeklikten uzaklaşarak, hep birilerinin beğenisini kazanmaya çalışmak aslında ne kadar yorucu... Farkındalık artıran çok güzel bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Sosyal medya denilip duruyor, gerçek medyadan bahsedilmiyor. Gerçek medya, gerçekte verdiğimiz tepkiler, gerçekteki hallerimiz... Gerçekteki halimiz, herkese gösterilebilir kalitede mi? Tek başınayken de davranışların disipline mi? Bir gizli kamera olsa, sonra sana gösterilse... İster misin izlemek :))

    YanıtlaSil
  6. Esas izleyiciyi belirleyince devamı da doğru ilerlemeye başlıyor. Esas izleyicinin bizi her an izlediği bilinciyle süren bir yaşantımız olur umarım 🍀

    YanıtlaSil
  7. Gercek heryerde üstündür. Tek başına kaldığı zaman kişi ya gerçektir ya sahte.Rolumuz kime idi.. gerçeğe uyumlu olma dileği ile.Kaleminize saglik

    YanıtlaSil
  8. İlaç gibi geldi :)

    YanıtlaSil
  9. Maske günün birinde düşmeyecek mi? İnsan nereye kadar kendini saklayabilir?

    YanıtlaSil
  10. Bize verilen rollerin hakkını sahte/sanal dünyada göstermelik yapınca, aldığımız likelarda sahte/göstermelik oluyor. Asıl yanı başımızda öykümüzdeki gerçek kişilere rolümüzü hakkıyla tamamladığımızda, aldığımız likelar da gerçek oluyor.

    YanıtlaSil
  11. Okuyunca o kadar etkilendim ki şuan buraya ne yazarsam kelimeler eksik olacak çok teşekkür ederiz 🌸

    YanıtlaSil
  12. Seni kim beğensin istersin? Sana kim değer versin istersin? Tüm öyküyü değiştirecek kilit sorular :)

    YanıtlaSil
  13. Ne kadarımız gerçek bizim? Çok etkileyici ve düşündürücü bir soru olmuş… Kaleminize sağlık☺️

    YanıtlaSil
  14. Seyirci olmadan da en iyi şekilde oynayabilmek rolünü... asıl marifet olsa gerek 😊 kaleminize kuvvet ✏️

    YanıtlaSil
  15. Yani öyle ki artik iki yüzlü insanlari bile masum karsilayabilecegimiz bir cagdayiz cunku oyle insanlar varki yuzlerce maskesi var duruma ortama yuksek cikarlarina gore maharetle degistiriyor maskeyi o kurgu dunyasina o kadar kaptirmis ki kendini gercek kisiligini unutmus coktan

    YanıtlaSil
  16. Acaba başka insanların hayatında başrolde olduğumuzda kendi hayatımızda ihtiyaç karşılayacağımız noktada kenara geçip yan rolde mi kalıyoruz?🌺

    YanıtlaSil
  17. İnsanın kendini beğendirme isteği olmasında sorun yok. Mesele, kendini kime beğendirmeye çalışıyorsun?...
    Seni izleyen ve değerlendirecek olan ve sana karşılığını verecek olan doğru seyirciye mi?
    Yoksa "o, bu, şu" derken aslında kendini anlık olarak tatmin edecek olan nefsine mi?

    YanıtlaSil
  18. Ne güzel sorular.. Her olayda insanın cevaplaması gereken sorular..
    Emeğinize sağlık.. 🌸

    YanıtlaSil
  19. Herkesin kendisine sorması gereken önemli bir soru... Bütün hayatında bulunduğu sahneleri değiştirmesine sebebiyet verebilecek kadar. Gerçekten kimiz ve kim olmayı istiyoruz? Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  20. Gözde Gümüş16 Mayıs 2024 15:35

    Her an izleyen, değerlendiren var, o zaman davranış elbiselerimiz samimi oluyor. Sonra sen beni izlemişsin beğenmemişsin, çok da şey değil yani... O zaman insan aktifleşmiyor çevresindeki insanlarda takılıp kalmıyor. Çok güzel bir yazı olmuş insanın kime kendini beğendirmeye çalıştığının ölçüsünü de vermişsiniz kaleminize sağlık 👏🏼

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın...

İlişkide Ustalık Bir İhtiyaçtır

Neden ilişkide ustalık?  Her canlının hayatını devam ettirmesi için gereksinimleri vardır.  Tohum, yeşermesi için toprağa ve suya ihtiyaç duyar. Yeşeren filiz ise, büyüdükçe daha fazla toprağa ve suya ihtiyaç duyar.