Bak, hayatın mesajı var sana…
Herkese yaşadıkları ve yaşayacakları ile ilgili iz ve işaretler gönderir, hayat.
Tıpkı gri bulutların ve rüzgârın yağmurun yağacağının işaretini vermesi gibi...
Vazodaki solmuş gül, erik ağacındaki yeni açmış çiçek, gökyüzünde kanat çırpan göçmen kuşlar, ağacın dibindeki yosun, hastalandığında vücudundaki belirtiler, bakışlarındaki hüzün, gözlerindeki yaş, omuzlarındaki yorgunluk, ellerindeki nasır, gülmeye çalışsan da tebessümündeki acı…
Hepsi hepsi ve daha sayılamayacak binlerce şey, anlayan için bir iz ve işarettir, sen ve hayatla ilgili...
Ve her olay,
Olacak olanın işareti, olmuş olanın izidir…
Yani bir öncekinin izi, bir sonrakinin ise işaretidir...
Her sebep, o olayın işareti,
Her sonuç da o olayın izidir…
Yani aslında tüm yaşadıkların, sessizce işaretini vererek gelir
Ve izini bırakarak da gider, sessizce...
Bu hayatın kılavuzudur işaretler ve izler… onu okuyabilene.
Üstelik de hayatı, yasası ve kurallarına göre oynayanlar için nasıl bir konfordur...
En acı olaylar da…
En sevinçli müjdeler de…
Bir iz ve işarettir, okuyana…
Yani uyarıcı ya da müjdecidir…
Acı da olsa ya da mutluluk
Ama hep hayrınadır insanın
Uyarırken de müjdelerken de fayda verir.
Ama insan anlayamaz; çünkü o büyük resmi göremez…
Küçücük bir karenin içinde debelenir durur…
Ve herkese gelir iz ve işaretler...
Çünkü hayat adildir, sana işaretini verip diğerini es geçmez...
Seni uyandırıp, onu yok saymaz...
Sana gösterip, onu körleştirmez…
Sana anlatıp, ona susmaz…
Hep gelir...
Hep gelir sen nefes aldığın sürece…
Ama aradaki tek fark şudur…
Sen işareti okursun, o okuyamaz,
Sen işarete bakıp tedbir alırsın, o farkında bile olmaz kendisine gösterilen ve gönderilenin...
Sen yerdeki taşa takılıp tökezlediğinde “Neden oldu, bunun mutlaka bir anlamı olmalı?” diye düşünüp bilinç vererek, yerdeki dilsiz taştan bile işareti alırken;
O fabrikası yansa, evine icralar gelse dahi anlamaz işaretleri…
Gözünün önündedir ama görmez, yanında konuşulur ama duymaz…
Ne kadar efektli, ne kadar baskılı da gelse artık her işaret ve ne kadar derin yaralar bıraksa da her iz...
‘Niye bunlar oluyor, başıma niye bunlar geliyor?’ demez.
Gaflet gaflet, uyku uyku, derin derin…
Kapalıdır bilinç…
Kuyunun dibindeki insan gibi ışık, ses temas etmez ona…
Sana küçücük bir işaret, pişmanlıkla tövbe ettirip boyun büktürürken, yol olup süzülürken gözyaşların yanaklarından…
O; en büyük, en efektli işarete rağmen gafletin ve hatta isyanın dipsiz kuyularına çekilir git gide…
Girdap daha da sarar istek ve arzulara kapılmış bedenini…
“Hep benim başıma geliyor ya, ne şanssızmışım!” der, sahteleşmiş problemine bakıp dış dünyayı suçlarken…
Çünkü göremediğin her işaret daha da silikleşir, belirsizleşir ve onu okumak daha da zorlaşır…
Tıpkı kalın bir perdenin arkasından dışarıya bakmak gibi, hiçbir şey anlaşılmamaya başlar…
Peki nedir sebep, nedir aradaki fark?
Biri yerdeki dilsiz taştan hayatı okurken, diğerine kulağının dibinde bağıra bağıra anlatsan da duymaması nedendir?
Birine sivrisineğin saz, diğerine davul zurnanın az gelmesi…
Biri anlarken, öbürünün anlamaması…
Gözünün önüne serip her türlü işareti göstersen de görmemesi nedendir?
Hani "Hiç akletmez misiniz, hiç düşünmez misiniz?" diye insanı sarsan o sorunun cevabı nedir gerçekten?
Fark: bilinç açıklığı ve idraktır…
Fark: irdelemektir…
Fark: doğru soruyu sormaktır…
Fark: akletmek, düşünmektir…
Kainata, bitkiye, hayvana, insana yüksek bir şuurla bakabilmektir.
Ama istek ve arzularla bilinci kapandıkça gözleri görmez, kulakları duymaz olur,
Artık gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri mühürlüdür...
Git gide bilinç kapanır, algı sahteleşir ve işaretler daha da, daha da silikleşir.
Peki senin yerdeki taşı, bitkiyi, göğü ve hatta tüm kainatın kitabını okumanı ve ondaki işareti görmenin sebebi yani sendeki o şuuru sana veren nedir?
Nedir o açık bilincin sebebi?
İlimdir... yani soyut bilgi...
Ve seni alim yapar,
Alim ilim öğrenen, merak eden, araştıran, gerçeği gören, hakikati bilendir…
İrdeleyen, her şeyin ruhuna bakan, eşyanın hakikatini görendir...
Perdenin arkasını yani yaratılanın arkasındaki muazzam yaratılışı ve Yaratıcıyı görendir…
Yere, göğe… çiçeğe, kuşa… damarına, kanına… parmak izlerine…
Okyanusun dibindeki keşfedilmemiş canlıya…
Birbirinden görünmez perdelerle ayrılmış tatlı ile tuzlu suya bakınca sonsuz olanı görendir...
Ve sonra…
Yasaya ulaşınca, susup tevekkülle teslim olandır…
O halde bilincini aç, düşün, irdele, doğru soruyu sor…
Sonra da işaretleri oku, izleri takip et...
Onlar karanlık yoldaki yıldızlar gibi sana yolunu gösterecektir...
Işıl, ışıl, pırıl pırıl,
Bak her yerdeler…
Bak seninle konuşuyorlar…
Bak sana gerçeği gösteriyorlar…
Hadi başla!
İşaretleri oku, izleri takip et...
&
ilme ulaştıkça geçmişte yaşadığım olayların o günlerde bana gösterilen işaretlerini bile yıllar yıllar geçmesine rağmen bugün görebiliyorum. zaman geçmiş olsa da:(
YanıtlaSildilerim an da görebilmek nasip olsun. ilim çok büyük konfor.
Çok güzel... Muhatap alınmak...İlgilenilmek...Asıl Veli olan tarafından.
YanıtlaSilİş dönüp yine doğru soru sormaya geliyor. Gerçekten gerçeği merak etmek.
YanıtlaSilYıllarca başımıza balyoz gibi inen işaretleri görmeden yaşarken, ilim yoluna adım attığımızda, görmek, düşünmek ne neden oluyor diye baktığımızda, hayatın bize söylediği neyse o nu fark etmek.
YanıtlaSilBenim hareketlerim, benim yaşayacaklarım, daha az zarar göreyim diye, hayatın bana büyük ikramı 🤲
Çok büyük özgürlük, çok büyük konfor, çok büyük Huzur. Her an şükür sebebi.
İnsanı düşündüren, anlamlı, sorgulatan bir makale kaleminize kuvvet 🕊
Merak etmeyene birşey anlatamıyorsun. Seni duyması için merak etmeli. Merak etmek için; önce başına gelenlerin şanssızlıktan değil, birşeylerin tedbirini alması ve verdiği tepkilerini değiştirmesi gerektiği için uyarı olduğunu idrak etmeli…İşin tuhaf yanı, her davranışın bir sonucu olduğunu, doğru davranışın ne olması gerektiğini kimse anlamıyor ve merak etmiyor. Hayatı doğaçlama, keyfine göre yaşamak istiyor, sonra da başına istemediği şeyler gelince şanssızım diyor.
YanıtlaSilHayat her an göz kırparken bize, her an hayrımıza dürterken bizi, nasıl da aldırış etmiyoruz aleyhimize..
YanıtlaSilGörebilmek, algılayabilmek, okuyabilmek ne büyük bir konfor.
İnsan hep bir şeyler sorar da, doğru olanı sorabilenlerden olabilme duası ile...
Çok etkileyici bir yazı olmuş. Daha okurken göğsümde insanın kısır döngüsünde kaybolurken yaşadığı acıyı hissettim. İnsan o anda neden göremez olayların gerçek yüzünü, neden aynı yerde dolanır da sınavını geçemez.
YanıtlaSilİşaretleri okumak, topraktaki tohumdan çıkan çiçekten mesaj alabilmek ona hayran olabilmek… işaretler okudukça daha çok fark ediyor insan yeni işaretler geliyor…işaretleri okumadıkça fırsatlar da kaçıyor.. yan masada benim hastalığımın tedavisi konuşuluyor ama benim bilmediğim bir dilde…
YanıtlaSilİşaret okuyabilmek çok büyük bir fark katıyor insanın hayatına. Yeterki düşünüp idrak etmek için uğraşılsın… Kaleminize sağlık 🌿
YanıtlaSilÖğrendim ki hiç birşey sebepsiz gösterilmiyormuş insana. İnsan aslında hiç bir zaman başı boş gezemezmiş bu hayatta. Yaptıklarımı sorgulamamiş, hep şikayet edecek sonuç aramışım. Esintiden anlayabilecekken fırtınaya yakalanmışım. İyi insanlarla karşılaştım ve gerçeklerle yaşamanın konforuyla huzur buldum. Hayata nasıl iz bıraktığımız çok önemli, bunun için işaretleri iyi okumak gerekiyor. İnşaallah hakkıyla anlayanlardan oluruz.
YanıtlaSilHayat gerçekten adaletli🌺
YanıtlaSilO kişiyle evlenmeyi çok istedik diyelim
İşareti göremedik
Sonrası “ ya ben keşke acele etmeseydim” diyoruz
Güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık 🌷
YanıtlaSilHayat bize olay olmadan önce niye işaret veriyor acaba? Demek ki aldanmamı istemeyen bir sistem olmalı!
YanıtlaSilHayatın verdigi işaretleri okuyabilirsek daha az yanılırız, kandırılırız :)
Hayatta hiç bir şeyin birden bire olmadığını iz ve işaretlerle dolu olduğunu deneyimsel tasarım öğretisi eğitimlerinde fark ettim. İnsanın bilinci açıldıkça bu işaret ve izleri görebilmesi kolaylaşıyor. “Burda ne var” sorusu direkt aklına düşüyor ve dış dünyayı suçlamak onu artık rahatlatmıyor. Gerçek çözümü ister hale geliyor💪🏽
YanıtlaSil“Hep mi beni bulur” dediğimiz insanlar bize boşu boşuna verilmiyor, bize bi şeyi mi işaret ediyorlar yani?
YanıtlaSilHepimiz kendi hayatlarımızın Sherlock Holmes’u olabiliriz aslında:) işaret okumak sizi hep doğru yola götürecektir
YanıtlaSilBu hayatta hiçbir şey birden meydana gelmez, hiçbir olay aniden meydana gelmez. İnsan birden boşanmaz birden iflas etmez bir gecede kilo almaz bir gecede kalp hastası olmaz bir gecede obez olmaz insanın başına ne gelirse gelsin hangi olay gelirse gelsin mutlaka önceden bir işaretini gönderir. Bu işaretleri doğru okumak niyetiyle ve duasıyla.
YanıtlaSilhayatı merak etmek. yaşadığımız olayları karşılaştığımız insanları merak etmek. sebeplerini merak etmek..
YanıtlaSilmerak ne kadar önemli. fakat merakımız gereksiz şeylere olunca gereken yerleri merak edemiyoruz maalesef.
Gerçekten her olayın bir işaret olduğunu idrak edebilsek, öngörebilsek olabilecekleri.. Allah hepimize bilinç açıklığı versin:)
YanıtlaSilİşaretler; uzun hayat yolculuğundaki uyarı levhaları gibi okumayı bilene yolculuk keyifli, bilmeyene maalesef kazalar....
YanıtlaSilGerçekten de hayat adil, gercekten de tesadüf yok...
YanıtlaSilHayatın da bir kullanma kılavuzu varmış meğer. Ancak bakanların görebildiği..
YanıtlaSilIz ve işaretleri okuyabilme hak edisimizin olması dileğiyle. Etkileyici bir yazı olmuş, kaleminize sağlık
YanıtlaSilKöprüden önce son çıkış levhasını kaçırınca, dönüş maliyeti artar.
YanıtlaSil😂
SilKaranlıkta ilerlemeye çalışmak, el yordamıyla yol almak ne kadar zorsa; Hayatın işaretlerini göremediğimizde ve el yordamıyla ilerlemeye çalıştığımızda tökezliyoruz aslında... Zor değil aslında yeter ki düşün.
YanıtlaSilYa iz ve işaretler olmasaydı? Ya hiç bilemeseydik bir olay olmadan önce işaretini göremeseydik. İzi olmasaydı biz bilmeden olan şeyin. Ne kadar zor olurdu.
YanıtlaSilYani aslında tüm yaşadıkların sessizce işaretini vererek gelir...
YanıtlaSilVe izini de bırakarak gider sessizce...
Aslında hayat bize hep işaret veriyor, yeter ki görebilelim. Ellerinize sağlık çok faydalı bir yazı 🌻
YanıtlaSilBize iz ve işaret okumayı ve yorumlamayı öğreten Deneyimsel Tasarım Öğretisine tekrar teşekkürler..Kaleminize sağlık çok güzel ifade etmişsiniz...
YanıtlaSil"Oku" deyince akla gelen...okumak, okudugunu anlamak dogru cevap icin en onemli sey.
YanıtlaSilInsan bu hayatin neyi kendisine isaret ettigini fark edince,geride birakacagi izi de belirlemis oluyor.kaleminize saglik
YanıtlaSilDuygularımız aktifleştikçe bilincimiz kapanıyor, işaretleri de göremez oluyoruz. Yazdığınız gibi, yolun sonu hep ilim oluyor 🌸
YanıtlaSil"Herkese yaşadıkları ve yaşayacakları ile ilgili iz ve işaretler gönderir, hayat. "
YanıtlaSil"Bana da mı?"
"Evet sanada"
Yeter ki o izleri işaretleri görmeyi bil ....
Bu yazıdakiler benim hep düşündüğüm şeylerdi. Tercüman olmuşsunuz. Teşekkür ederim. Neden insan anlamaz, neden gözüne sokulan görmez gerçekten sürekli düşünüyorum
YanıtlaSilİnsan işaretleri okuyabildiğinde çok hızlı yol alabiliyor. Kalemine sağlık hocam çok güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilİz ve işaretler bize Allah'ın birer merhametidir ama biz mesela birisine aşık oluruz bununla mutlaka evlenmeliyim deriz. O süreçte evlenmek istediğimiz insanın bizim için hayırlı olmayacağının işareti defalarca gösterilmesine rağmen o insanla evleniriz sonra tartışmalar, fikir uyuşmazlıkları, birbiimizi anlamıyoruzlar bla bla bla🙄 sonrasında ayrılır ve suçu ya dış dünyaya ya da karşımızdaki insana atarız. Kendimizde asla bir kusur, hata aramayız. Nasıl gösterilmişti? Ben niye göremiyorum diyorsak onun içinde önce ögrenmeye açık olmalı ve bize gerçeklerin kapılarını aralayacak bir ilim ögrenmeliyiz. O zaman hem herşeyin farkına varabilecegiz hem de hayatımızı kolayca yaşanabilir hale getirebileceğiz. Kaleminize sağlık okumak çok keyifliydi...
YanıtlaSilÇok kıymetli bir yazı, emeklerinizi sağlık 🌼
YanıtlaSilProblemleri deşifre etmek istiyorsak işaretlere dikkat etmeliyiz.
YanıtlaSilÇok güzel 🤗
YanıtlaSilYol haritası, izler ve işaretler....İnsan görünen arkasındaki mesajı doğru okuyunca yolda doğru ilerliyor...
YanıtlaSilİşaretleri oku, izleri takip et olaylar cereyan etmeden gerekli tedbirleri al karlı çık 🙂
YanıtlaSilBu kadar hayat bize her şey olmadan önce işaretini yolluyorda o zaman ben niye göremiyorum bunu 🤔 İnsanın çok yoğun istekleri işaretleri mesajları almasına engel oluyor. İsteklerimizi kontrol edebilme dileğiyle kalemine sağlık🌷
YanıtlaSilHayat bizimle iz ve işaretler bırakarak, soyut yasalarla konuşuyormuş aslında. Bu mesajları algılayacak kadar derinleşenlerden oluruz umarım 🌿
YanıtlaSilBu hayatın kılavuzudur işaretler ve izler… onu kaleminize sağlık 🌼
YanıtlaSilNe güzel bir yazı böyle
YanıtlaSilİşaretleri bilen kişi öngörülü oluyor. Gerçekten büyük bir konfor. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilİnsanin kendi işaretini görememesi ne acı bir olay😞 çok şükür ki ilim var.🙏☺️
YanıtlaSilİz işaret okuyabilmek hayat için çok büyük lüx, konfor. Deneyimsel tasarım öğretisinin tüm eğitimlerine gitmenizi tavsiye ederim. Bu konforu hayatına herkesin katmasını dilerim.
YanıtlaSilNeyin neden olduğunu düşünmeden anlamadan gelişi güzel yaşamak ne kadar da yoruyor insanı, hiç farkında olmuyoruz
YanıtlaSil