‘’İnsanlar aşağı düşmekten korkarlar. Ama yükseğe çıkmaktan korkmaları da gerekmez miydi?’’ Şu anda arkadaşıyla konuşurken, gözü yüksekte olan insanların zıddında davranıyordu. Ama yaptığının ona faydasını henüz bilmiyordu.
Okuyan, düşünen ve idrak etmeye çalışan bir genç insandı. Yaşamın içindeki zıtlıklara bakar ve onları rollerine yerleştirmeye çalışırdı. Hayat ve yasaları onun merakıydı. En büyük derdi; insanı anlayıp, dününden daha iyi olması için çabalayan olmaktı...
İnsanı insan yapan çok özellik var. İstekler, ihtiyaçlar, korkular, seçimler ve tepkiler… İnsanların çoğunun isteklerine baktığında, hep dik bir yükselme eğiliminde olduğunu görüyordu. Oysa ihtiyaçları bir ritim içindeydi. Kırlangıç gibi bazen alttan bazen üstten gidiyordu. Bazen azalıyor bazen artıyordu. Yaşamın kendisi ile uyumlu olmalıydı ihtiyaçlar. Biraz kıtlık biraz bolluk, biraz kolaylık biraz zorluk.
En çok ihtiyaç duyduğu şeyleri sıraladı yüksek sesle. "Nefes almak, su içmek, yemek yemek, barınmak, giyinmek ve daha pek çok ihtiyaçlar." Ama bunların hepsi tüm canlılar için geçerliydi. Listesini çeşitlendirdi, renklendirdi, sıralamalarını, önceliklerini değiştirdi. Tekrar tekrar üzerinden geçti her birinin. Evet evet bunların hepsi gerçekti. Ve şu dünyada bulunan her şey için geçerliydi.
Oysa insanın öyle bir ihtiyacı vardı ki... Tüm zamanlarda en büyük ihtiyacı... Geçmişe baktı, şimdiye baktı ve sonra da geleceğe baktı. Göz pınarlarından endişe ve ümit aktı:
Affedilmek...
Affedilmekten daha büyük bir ihtiyaç olabilir miydi?
Ama insan kendi kendine oturup ağladığında affedilir miydi?
İnsan her zaman kendine faydalı şeyleri istemez... Hatta bazen ne istediğini, ne isteyeceğini bilemez. Kestirmeden sonuca gitmek istiyorsa, kısa sürede kilo vermek, emek vermeden çok maaş kazanmak gibi... O zaman yanlış tepkiler vermesi kaçınılmaz olur. Her istek insana bir açlık verir ve insan açlık hissettiği konuya daha fazla yönelir. Kısa sürede kilo vermek istiyorsa, o yönde ilişkiler kurar, bilgi edinir ve hareket eder. İşte istekleri yönetememek, yani ihtiyacını tanımlamamak ya da egosuna yenik düşmek insanı yanlışa sürükler. Bazen bu yanlışı da sürekli hale getirir.
Peki aynı yanlışı sürekli olarak yapan affedilir mi?
Affedilmiş olsa hatasından vazgeçebilir mi?
Dedi ki; ‘’ En büyük ihtiyaç bu. Affedilmek... O zaman bunun için çaba göstermek gerekir. Hayatımızın bir yerinde en yüksekte olmak isteyeceksek, burada neden olmasın?’’
Arkadaşı şaşkın şaşkın onu dinliyordu. İnsanın yükselme ve alçalma hak edişi vardı. Peki seçim hakkı olduğuna göre nerede yükseleceğini seçemez miydi?
Dedi ki; "Ben daha ölmedim, hayattayım. O zaman pek çok şeyi değiştirip pek çok insandan daha yükseğe çıkabilirim. Yaşamın bir yerinde yarışacaksak, neden iyi işlerde yarışmayayım?’’
Mademki insan aşağı düşmekten korkuyordu, o zaman bu korkuyu parada, kadın erkek ilişkisinde, malda mülkte harcamasına gerek yoktu. O korkuyu hayırda yarışanların arasından düşmekte harcayabilirdi.
Mademki insan yükseğe çıkmaktan, kariyerin, paranın, aşkın daha fazlasına, daha iyisine sahip olmaya çalışmaktan korkmuyordu. O zaman bu cesaret hakkını, en önde olanların da önüne geçmekte kullanabilirdi.
Tüm mesele insanın seçimleri değil miydi? Sahteyi seçen insan, kaybetmekten korkuyordu. İnsan aslında sahte zirveden düşmekten korkuyordu.
İstemiyordu en zenginlerden olmayı. Dünyanın her varlığına sahip olmak istemiyordu. Gerçeği kabule sahip olmayan insan, bu dünyada hiçbir şeye sahip olamamıştır ki...
İstemiyordu en yüksek kariyere sahip olmak. Bir insan, İlim bilmedikten sonra, bu dünyada hiçbir şey bilmemiştir ki.
İstemiyordu etrafında mutsuzluğunu şen kahkahalarla saklayan ilişkiler olmasını. Onu gerçeğe yaklaştıranla ilişki kurmadıysa, hiç dostu olmamıştır ki...
İstemiyordu onu boş işlerle oyalayacak hareketler yapmayı. Oradan buradan atlamaya çalışıp, süresini faydasız işlerle geçirmeyi. Geleceğe hazırlık yapmadıysa, hiçbir şey yapmamıştır ki...
İstemiyordu olmak istemediği kişi olmayı...
O yüzden kendine bir isim koydu. Bir hedef belirledi. Önünde olacaklar, yanında olacaklar ve ardında kalacaklar vardı.
Yükseğe çıkmak için hala ümidi vardı.
Yükseğe çıkmak için çok çabalayacaktı.
Aşağı düşmemek için çok çabalayacaktı.
Ama seçimi: İyilikte yarışmak, iyilikte en önde koşanlardan olmaktı.
Mesele seçimler değil miydi? Kendine dosdoğru bir yol seçti.
Umulur ki affedilirdi...
&
İnsanın bir amacı olmalı bu hayatta. O zaman ona uygun hedefler,ona uygun istekler üretmeye Böylelikle hataları azaltır.
YanıtlaSilİnsanı kendine döndüren, neyi neden istediğini tekrar gözden geçirmesine sebep olan bir yazı olmuş. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim...
YanıtlaSil"Affedilmek ihtiyacı" ne kadar ince düşünülmüş bir ihtiyaç farklı bir bakış açısı getirsi... Affedilenlerden olabilmek dileğiyle emeğinize sağlık 🌸
YanıtlaSilRota yeniden oluşturuluyor…
YanıtlaSilAffedilmek..insanoglunun farkinda olmasi gereken bir gerceklik..kimden af dileyeceğiz. Bunu bildigimizde secimlerimizde ona uyumlu olur insALLAH .emeginize sağlık
YanıtlaSilGeçiciliği fark etmiş biri... Ne iyi şeyler fark ettirdiniz. Emeklerinize sağlık :)
YanıtlaSilNe gerçekçi bir irdeleme... Çabalamaya değer işler yapmak, yorulacağın yeri seçmek, kaygılanacağın yeri seçmek... "İnsanların çoğunun aklına gelmeyecek bir kalitede seçim nasıl yapılır" çok güzel anlatılmış...
YanıtlaSilKaleminize sağlık 👏🏼
Affedilenlerden olmak için doğru yerde kazanan doğru yerde kaybedenlerden olmak… muhteşemdi👏🏻
YanıtlaSilCesaret hakkımızı hep hayırda kullananlardan ve affedilenlerden oluruz🤗
YanıtlaSilDoğru seçim nasıl yapılır? İnsanların çoğu hayatında hiç seçim bile yapmadan savrulup hayatın aktığı yönde giderken, birilerinin bunu dert etmesi, kafa yorması, vazgeçtiklerini de seçmesi, kaybedeceği yeri de seçmesi ne büyük bir algı açıklığı... Hiç düşe kalka gidenle dosdoğru yürüyen bir olur mu....
YanıtlaSilKaleminize sağlık... Hayırda yarışmak affedilmeyi umarak....
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş, Elinize sağlık
YanıtlaSilharika bir yazı
YanıtlaSilBu hayatta en büyük ihtiyaç, üstelik sevildiğinin, kollandiginin ispatı " affedilmek"... Kaleminize sağlık ☺️
YanıtlaSilSamimi bir yazı olmuş… hedefte Netlik . MAŞALLAH
YanıtlaSilTekrardan bir şeyleri düşünmeme sebep olan bir yazı olmuş.. Sabırsızca olan istekler aslında hayatımızın bir çok yerindede aynı tepkiyi verdiğimizi gösteriyor..
YanıtlaSilParmakların üstünde yükselmek değil, iyi olmayı hak ediyor olmak...
YanıtlaSilAffedilmek.. ne güzel bi yazı olmuş
YanıtlaSilRabbim bizi her daim iyilikte yarisanlardan eylesin