Değerli Olmak, Peki Ama Nasıl

"Ay çok acıktım, hemen kendimi bir restorana atmalıyım!"

Aslı yine o mağaza senin bu mağaza benim gezmiş, ne kadar yorulup acıktığını alışverişi bittiğinde fark etmişti. Bir restorana girip yemek yiyecekti; cebinde beş kuruş kalmamasına rağmen onu da en pahalısından seçti. Nasıl olsa kredi kartı cebindeydi. Limit dolana kadar maaşının bittiğini hissetmiyordu.  

Aslı’nın alışveriş yaptığı mağazalar da, normal şartlarda kendi hesabındaki parasıyla alışveriş yapabileceği yerler değildi. Telefonu, ayakkabıları, kıyafetleri, çantaları, hep kendinden birkaç gömlek üstte maddiyat gerektiriyordu. Vitrinde fiyat etiketi olmayan ultra lüks mağazalardan giyindiğinde kendini "değerli" hissediyordu. Takip ettiği sosyal medya fenomeni de elindeki ürünün reklamını yaparken öyle demişti bu sabah.

"Günaaaydııın. Bugün kendimize değer verdiğimizi gösterelim ve bu müthiş çantayı alalım!"

O gün mesaisi bitmişti. Acaba dışarıda mı yesem yoksa eve mi geçsem diye düşünürken telefonu çaldı. Arayan üniversiteden uzun zamandır görüşmediği arkadaşı Burcu’ydu.

- Aslı! Uzun zaman oldu… Nasılsın? Arayamadım bir türlü seni.

- İdare ediyorum canım ya ne olsun. İyi ki aradın uzun zaman olmuş gerçekten ya, görüşelim mi bir ara?

- Olur, pazar müsait misin?

- Tabii ki!

Aslı Burcu’nun aradığına belli ettiğinden daha çok sevinmişti aslında. Çünkü Burcu’nun yanında kendini iyi hissederdi. Çoğu kişiyle kendini bir yarışa sokardı ama Burcu ile yarışası gelmiyordu çünkü o çevresindeki çoğu kişiden farklıydı. Kıyafetlerini, yediklerini, takıldığı mekanları kimseyle yarıştırmazdı. Ondaki bu farklılığı hissediyor ama tam olarak tanımlayamıyordu. 

Nihayet sözleştikleri yerde buluştular. Burcu her zamanki gibi güler yüzlü ve canlıydı. Aslı’da bu canlılık çoğu zaman olmazdı. Sadece alışveriş anında kısa süre kendini iyi hisseder, sonra yine eski moduna geçerdi. Aslında bunun formülünü uzun zamandır merak ediyordu. Çünkü ne zaman Burcu ile görüşse çok para harcamamasına ve kendilerini maddi olarak aşan yerlerde oturmamalarına rağmen mutlu hissederdi. 

Son birkaç görüşmelerinde de bunu düşünüyordu. Gerçekten bunun sebebi ne olabilirdi ki?  

Aslı için bugün içini dökme günüydü. Son model gözlüklerini çıkarıp kafasına taktıktan sonra başladı konuşmaya…

- Burcu, bu ara kendimi iyi hissetmiyorum. Yani aslında genel olarak böyle. Kendimi değersiz hissediyorum. Ne yapsam da bu his peşimi bırakmıyor. Sen bu tarz hislere hiç kapılmıyorsun gibi duruyor. Var mı bunun bir sırrı?

Burcu arkadaşını anlayan gözlerle baktı:

- Peki sen ne yapıyorsun değerli olmak için?

Soru bir başkası için etkileyici olmayabilirdi ama Aslı’yı çok sarsmıştı. Üzerine uzunca düşündü…

Sahi ne yapıyordu değerli olmak için?

O tişörtün üzerinde büyük puntolarla yazılmış marka, benim değerimi belirleyen şey miydi?

O telefonum çalınsa ya da kaybolsa, rahatlıkla kısa bir süre içinde yerine koyabileceğim fiyatta mıydı? 

Kart bakiyem eksilerdeyken ve buzdolabım doluyken dışarıdan yemek yediğimde çok mu havalı duruyordum?

İçtiğim sigaranın markasına göre mi değerli olacaktım?

Burcu’nun değerini belirleyen şeylerin bunlar olmadığından emindi. Peki kendi değerini belirleyen şey neydi?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanı değerli kılan davranışları tüm delilleriyle anlatarak insanın daha mutlu ve başarılı olmasına destek olur. Böylece insan sahte değer sağlayıcıları fark edip oyalanmadan hedefine varabilir.

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…

Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu