Ana içeriğe atla

Ne Umdum, Ne Buldum


Beklentiler... Yazdan kalma bir Eylül akşamında tanışmıştı Pelin ve Fatih. İlk görüşte aşktı onlarınki. Pelin’e göre Fatih o gece kafede otururken onunla tanışmak için kırk takla atmıştı. Telefon numarasını almayı da kırk birincide başarmıştı. Başlarda Pelin’i ikna etmek için kılı kırk yaran Fatih’in ilişkiye ilgisi zamanla azaldı ya da Pelin’in fazla ilgisinden dolayı Fatih’e bir pay kalmadı. Pelin Fatih’ten uzaktayken bir şey yapmaktan keyif almaz, her tatilde soluğu onun yanında alırdı. Böylece Fatih’in pek bir şey yapmasına gerek kalmazdı. “Ne de olsa Pelin gelecek, bu hafta olmasa sonraki hafta…”

Kimine göre rüya, kimine göre kabus gibi geçen birkaç senenin ardından evlenmeye karar verdiler. Peri masalı gibi bir düğünle evlendiler. Evlerindeki huzuru, insanların ne kadar güzel bir düğün yaptıklarını konuşması sağlayacak zannetmişlerdi; bir düğün için öyle bir borca girmenin açıklaması ancak bu olabilirdi.

İlişkideki çatlakların büyük yarıklar olması çok zaman almadı. Pelin Fatih’le ilgili “Evlenince değişir, ben düzeltirim…” dediği her şeyle baş etmek zorunda kalmıştı. Önceleri, “Evlendikten sonra ilgisiz oldun iyice.” dedi. “Sen eskiden böyle değildin, bana bakardın, beni severdin.” dedi. "Ne oldu da böyle değişti anlamıyorum!" diye söylendi. “Eskiden ne kadar mutluyduk.” diye düşündü.



Peki gerçekten Fatih birdenbire değişmiş miydi? Yoksa Pelin kendi hayalinde, olmasını istediği bir Fatih oluşturup bunun zıddında olan Fatih’in gerçek özelliklerini red mi etmişti? 

İnsanlar birden değişmez, birden ilgisiz hale gelmez, birden uzaklaşmaz, birden yakınlaşmayacağı gibi…

Fatih de birden değişmemişti aslında. Sadece, Pelin’in evlenme isteğiyle üstünü örttüğü ve görmezden geldiği özellikleri açığa çıkmıştı. Evlenmeden önce değişir diye beklediği şeylerin değişmediğini görmekti Pelin’i üzen. Kendisine kızması da bunların değişeceğini zannetmesindendi.

Evlenmeden önce de Fatih’in işi gücü yoktu, günlük işlerde çalışıyordu. Maddi durumu pek iyi sayılmazdı. Pelin bunu bilmiyor muydu? Fatih sürekli oyun oynuyordu, bazen bunu parayla da yapıyordu. Pelin bunu fark etmemiş miydi? Fatih düzen insanı değildi. Yatma kalkma saati, eve giriş çıkış saati birbirini tutmazdı. Geç saatlere kadar arkadaşlarıyla olmayı tercih ediyordu. Pelin bunu görmemiş miydi?

O kadar da dikkat etmemişti Pelin. Bir evlenselerdi, Fatih ev düzenine alışırdı. Onunla vakit geçirmek varken arkadaşlarının yanına gitmek istemeyecekti zaten. Bir evin sorumluluğunu alınca da düzenli bir iş bulmak zorunda kalacaktı. Pelin’in beklentisi buyken Fatih’te herhangi bir değişimin olmaması işlerin sarpa sarmasına yetmişti. En çok da kendisine kızıyordu Pelin, nasıl her şeyin düzeleceğini zannetmişti ki? Ya da işlerin bu kadar yolunda olmadığını nasıl görmemişti? “Keşke!” dedi, “Keşke gözlerimin kör olmasına izin vermeseydim! Bana gösterilen olayları görebilseydim de Fatih’i seçeceksem de bunları yaşayacağımı bilerek seçseydim.” 

İnsanın başına hiçbir şey birdenbire gelmez ama insan bunu ancak o döngünün içinden çıktıktan sonra fark eder. Asla çıkamayacağı o girdaptan çıktığında, “Aslında bana her şey gösterilmiş, kendim ettim kendim buldum!” der. Olayın içindeyken iç yüzünü anlamaz, gerçekleri görmez. 

Biraz geç olmuştu ama şimdi görüyordu Pelin. Yüzleşmek zor olmuştu, ama “Ben değiştiririm, bizim sevgimizin gücü her şeyi yener.” diye kandırmıştı kendini. Değişen ise kendisi olmuştu. Kendisi ve beklentisi…


&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yorumlar

  1. Elinize sağlık🌾

    YanıtlaSil
  2. Bazen insanlara sadece istekleri olsun ister önünü arkasını yaşayacaklarını çok istediği için hesap edemez maalesef..

    YanıtlaSil
  3. İnsan görmek istemediği gerçeklerle er yada geç yüzleşiyor ...İşte ilim ve bu eğitimler burada gerekli ki o gerçeği nasıl görür duruma gelebilirim ..... Nasıl çıkabilirim ...Duygularım aktifken nasıl pasiflestirip bilinçli karar verebilirim...Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Emeginize sağlık, iliskilerde dengenin ne kadar onemli olduğu akıcı bir sekilde anlatılmış..

    YanıtlaSil
  5. Aldığım İletişim Eğitiminden sonra, dış dünyadan beklediğimin, beni ne kadar oyaladığını fark ettim. Her şeyin ama her şeyin benimle alakalı olduğuyla yüzleşmek çok canımı yaktı. Hala her şeyi çözemesemde, nereden yardım isteyeceğimi ve çözümün sadece benimle alakalı olduğunu şükür ki öğrendim. Kaleminize sağlık. Kocaman iyi ki🤗

    YanıtlaSil
  6. Hayat aslında işaretini hep veriyor,
    Onu okuyabilmek, daha gerçeği kabullenmek için de insanın kendi gücünü arttırması gerekiyor…
    İnsan oldurmak istiyor ama olmuş olanı seçme hakkının farkına varamıyor…
    Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  7. Bilinç açıklığıyla karar verebilen olabilmek ne kadar da kıymetli, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Günümüzde ki çoğu ilişkinin evliliğe dönüşünün özeti.. Bir hevesle yapılan evlilikler , sonrası hüsran… Allah bilinç açıklığı ile doğru seçimler yapmayı nasip etsin

    YanıtlaSil
  9. Ellerinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  10. Duygular yoğunlaşınca insan nasılda gördüğüne kör oluyor yahut olmak istiyor..
    Ellerinize sağlık💐

    YanıtlaSil
  11. Çok güzel bir yazı emeğinize sağlık🌾maalesef günümüzde bir çok genç bu beklentilerle evlenip sonradan bedeli ağır yollardan geçiyor

    YanıtlaSil
  12. Egitimlerden sonra seçim ve tercihlerim hep daha lehime olmaya başladı. Bana zarar veren isteklerime daha fazla dur diyebiliyorum. Bunun için ne kadar teşekkür edebilirim ki yeterli gelsin? İyi ki diyorum... Emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  13. Ayşe Füsun Temelci13 Aralık 2023 16:56

    İnsan kendini kandırma ustası :( İyiyi görebilen, isteklerimizi kontrol edenlerden olalım inşaAllah 💐 kaleminize sağlık 🐞

    YanıtlaSil
  14. Bi evleneyim de sonra onu hallederim diye düşünüyor insan ama o öyle bir yanılgı ki... Evlenince değiştiririm düşüncesiyle yapılan evliliklerde kişinin kendisinden başka birşey değişmiyor malesef...

    YanıtlaSil
  15. Olmayanı oldurmak… çok acı ve boş bir çaba.. Gerçek bir hedefi olsaydı böyle mi olurdu ?

    YanıtlaSil
  16. İnsan hep beklentide oluyor tabi.. Ne üzücü, değişmeyeceğini anladığı an, sonradan hayal kırıklığına sebep oluyor.. .
    Beklentiyi doğru yere koymak ne kadar önemli oysa..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın...

İlişkide Ustalık Bir İhtiyaçtır

Neden ilişkide ustalık?  Her canlının hayatını devam ettirmesi için gereksinimleri vardır.  Tohum, yeşermesi için toprağa ve suya ihtiyaç duyar. Yeşeren filiz ise, büyüdükçe daha fazla toprağa ve suya ihtiyaç duyar.