Her insanın vardır;
Yapmak istedikleri, kazanmaya çalıştıkları, “Ah bir başlayabilsem!” dedikleri…
Her insanın vardır;
Kaçınmak istedikleri, uzaklaşmaya çalıştıkları, “Ah bir bırakabilsem!” dedikleri…
İnsanlar birbirinden farklıdır, ancak istekleri ortak olduğu için problemleri de ortaktır. Herkesin zaafı, zayıf noktası, iyi veya yanlış tarafı farklıdır, ama toplamda herkes mutlu, başarılı ve güçlü olmak ister. Bu da insanın hedeflerine ulaşabilme potansiyeliyle ölçülür.
Kimi ders çalışan olmak ister,
Kimi düzenli ve planlı olmak…
Kimi sporu hayatına yerleştirmek ister,
Kimi sağlıklı beslenen biri olmak…
Kimi erken kalkabilen, kimi okuyabilen olmak...
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; İnsan istediği için bir yere varamaz, onun uğruna ödediği bedellerdir onu hedefine ulaştıran.
Ancak öyle bir canlı ki insanoğlu, kolay olan hep daha cazip gelir ona. Uğraşmadan, vazgeçişleri olmadan, yorulmadan yaşamak ister. Sorun tam da buradadır işte: “Yaşamak” ister, yaşamaya çalışır…
Oysa yaşadığı yerde gelişemez insan, yaşadığı yerde güçlenemez hiçbir canlı. Çünkü yaşamak demek; yalnızca o anda olmak, o anı anlamlandırmak, o an için tepki vermektir.
Oysa şu an somuttur, geçicidir, yanıltıcıdır, süslüdür. İnsanın egosu şu an haz almak, şu an acıdan kaçmak ister. İnsana anda bedel ödemek zor, keyif almak çekici gelir.
Kimse o an spor yaparak kaslarının acımasını istemez.
Kimse o an bilgisayarın başından kalkıp ders çalışmak istemez.
Kimse o an çok laf sokmak istediği bir noktada susmak istemez.
Veya uykusundan vazgeçip harekete geçmek istemez…
O an, isteklerin yoğun olduğu ve tehlikeli sulardır. Mayınların yerleştirildiği sinsi yerlerdir.
Hedefine ulaşabilenler, “o an”a doğru taraftan bakabilenlerdir. Peki nasıl?
“Anı yaşa!”
Ne çok duyar olduk bu tavsiyeyi öyle değil mi?
Ne kadar da bizden yana bunu söyleyenler.
Ne kadar da kıymet veriyorlar anlarımızın güzelleşmesine.
Peki gerçekte kim kimin lehinedir?
Ne söyler mesela gerçekten hayrımın derdinde olan?
İnsan somutlaştıkça “şu an”ı yaşamaya çalışır. Oysa geçmişini ve geleceğini düşünebilenlerdir şu anın hakkını verenler. Dününden daha iyi, daha güçlü ve mutlu olabilenler, düşünce mesafesi geniş olanlardır. Ne genişlikte geriye bakabildiği ve ne genişlikte geleceği öngörebildiği ile doğru orantılıdır.
İnsan anda mutlu olmak istedikçe toplamda mutsuzlaşmaya ve acı çekmeye başlar. Andan sıyrılıp geçmiş ve geleceğine köprü kurarak “Yaparsam ne olur, yapmazsam ne olur? Geçmişte ne olmuştu, o zaman gelecekte de ne olabilir?” şeklinde düşünmeye başladıkça andaki acıları artar ama toplamda daha mutlu bir insan olmaya başlar.
Evet, şu an çok önemlidir.
Ancak yaşamak için değil; başlamak, harekete geçmek, çuvalı delmek için önemlidir. Çünkü şu an verdiğimiz kararlar, eylemler, doğru veya yanlış tepkilerdir bizim hayatımızı oluşturan. Hayat çizgimizi çizdiğimiz anlardır tam da o anlar.
Hem çok önemsiz, hem de en önemli şeydir “şu an”. Yaşamaya çalışanların tuzağıyken, sınavını vermeye çalışan ve kaliteli hayata talip olanların en büyük fırsatıdır.
Şu an ne yapıyorsun?
Vicdanını rahatlatarak ve düşünmen gerekenleri düşünmemeye çalışıp kendine çok değer verdiğini zannederek şu anı mı yaşamaya çalışıyorsun?
Yoksa zanlardan sıyrılarak ve bile bile kendini kandırmaktan vazgeçip, bu sefer gerçek anlamda kendine değer verip anın hakkını vererek hedeflerin için kendi öykünde doğru satırları mı yazıyorsun?
Hayat senin, karar da senin…
&
Bir karar tüm kederimizi etkiliyordu oysa..
YanıtlaSilBir çok kişinin karar öncesinde okuduğunda, farkındalık sağlayacak bir makale. Kalbinize sağlık 🫶
İnsan birseye istediği zaman sahip olmaz, bedelini ödediği zaman sahip olur.. 🌸
YanıtlaSilİnsan bi şeylerin hayalini kurarken çok kolay ama iş Bedel ödemeye gelince onunla ilgili ertelemeler de başlıyor😊
YanıtlaSilKaleminize, yüreğinize sağlık
YanıtlaSilKaleminize yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilNe güzel ve faydalı bilgiler. Bizlerle de paylaşıp farkettirdiniz 💐
Çok teşekkürler…
Kendimize değer vermek, anın hakkını verebilmek dileğiyle…
Yaşarken en çok kaçırdığımız nokta burası sanırım: '' isteklerin yoğun olduğu ve tehlikeli sulardır. Mayınların yerleştirildiği sinsi yerlerdir.'' bir ayırdığını bilsek ihtiyacımız dediğimiz şeyler ile isteklerimizi...
YanıtlaSilanın hakkını vererek hedeflerin için kendi öykünde doğru satırları mı yazıyorsun?
YanıtlaSilHayat senin, karar da senin…✨✨✨🌸🌸kaleminize sağlık ✏️
O an'ın kıymetini bilmek, an'ı hakkıyla yaşamak, an'dan keyif alabilmek ..... Ne büyük konfor ☺️
YanıtlaSilGeçmişini ve geleceğini düşünebilenlerdir şu anın hakkını verenler.Ne güzel tanımlanmış. Dilerim hakkını verebilenlerden oluruz🌸
YanıtlaSilHarekete geçmek, doğru kararlar almak, doğru yere doğru bedeller ödemek..
YanıtlaSilKaleminize sağlık💐
Ahh nasıl da güzel ifade edilmiş.
YanıtlaSil“şu an” Yaşamaya çalışanların tuzağıyken, sınavını vermeye çalışan ve kaliteli hayata talip olanların en büyük fırsatıdır.
Sınavı geçebilenlerden olmak nasip olsun tüm okuyanlara yazanlara küçük defolsa emeği olanlara bağı olanlara 🧡
Her insan seçimlerinin sonucunu yaşar.Sebep oluşturmak için bedel ödemeye başlamakta bir seçimdir.Kaleminize sağlık 🌼
YanıtlaSilVicdanını rahatlatarak ve düşünmen gerekenleri düşünmemeye çalışıp kendine çok değer verdiğini zannederek şu anı mı yaşamaya çalışıyorsun?
YanıtlaSilÇok güzel yazı…
Kaleminize sağlık 🌸
Anda kalmaya çalışıyor insanoğlu en çok kandırıldığı zaman diliminde. Hayatının toplamında ne yapabilirim diye düşünmekten kaçınmamak insanın kendine yaptığı en güzel iyilik olmalı.
YanıtlaSilKaleminize yüreğinize sağlık...
YanıtlaSilAnda doğru tepki verebilmek... Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilKendi öykülerimizde doğru kararlar alabilmek dileğiyle😊
YanıtlaSilŞu an ne yapıyorsun? Hayat senin, karar da senin… 🌼
YanıtlaSilAnı yaşa. Anda kal. Kısa ve çekici iki kelime oyle degilmi!. Eee ben Anda kala kaldım ama bir sürü gemiler trenler geçti, ne olcak şimdi?.
YanıtlaSilEğer An iyi birşey olsaydı zamanı durdurmak için bir tuş olurdu. Ve ya saatlerde dakikasız saniyesiz bir bosluk olurdu. Veya kalbimiz bir an durub kalsaydı.
Mesele anda kalmak değil insan her an geçmişe ve geleceğe bir geçit yaparak hayatını anlamlıdır.
Kaleminize sağlık.
Dolu dolu çok güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık 👏
YanıtlaSilZahmet olmadan rahmet olmaz
YanıtlaSilVicdanını rahatlatarak ve düşünmen gerekenleri düşünmemeye çalışıp kendine çok değer verdiğini zannederek şu anı mı yaşamaya çalışıyorsun?
YanıtlaSilİnsan hedeflerine uygun bedeller ödediğinde, zor da olsa küçük küçük çaba gösterdiğinde bir yere varabilir.Elinize sağlık 🌻
YanıtlaSilİnsan ne kadar önemli bir canlı, bi o kadar da özgür
YanıtlaSilNe yapmalı nasıl yapmalı da İlelebet özgür olmalı?
YanıtlaSilVicdanını rahatlatarak ve düşünmen gerekenleri düşünmemeye çalışıp kendine çok değer verdiğini zannederek şu anı mı yaşamaya çalışıyorsun?
YanıtlaSilOysa her şey şu anımızla ilgili değil miydi?…
YanıtlaSil“An”ı doğru okumak, doğru kapıdan bakmak.. Azı küçümsemeden an’ın hakkını verebilmek.. Her şeyin başı “an” ı iyi değerlendirmek..
YanıtlaSil