Ana içeriğe atla

Sana Kimin Değer Vermesini İstersin?

Sana Kimin Değer Vermesini İstersin?

Değer Nasıl Verilir? 

İnsan neden hareket eder? 

Neden bir iş ortaya koyar? 

Neden bir marifet sergiler? 

Neden gülümser? 

Neden birilerine bir şeyler anlatır? 

Neden bir çocuk yetiştirmeye, onun şımarıkça davranışlarına tahammül etmeye çalışır?

Neden evine misafir alır? 

Neden kayınvalidesinin sivri diline sabreder?

İş arkadaşının haddi aşan davranışlarına susar? 

Aslında bunları yapmayı pek de istemez. 

Egosu “Ne gerek var?” der. 

“Ne gerek var şimdi bunlara, boşveeer sen keyfine bak, içinden ne geliyorsa öyle davran.” 

Ama insan bunların hepsini aslında kendi ihtiyacını da karşılamak için yapar. Bunları yapmayıp sadece herkesin kendisine hizmet etmesini bekleyerek, kendi ihtiyaçlarını karşılayarak bu ilişkilerde sürekli var olamayacağını bilir. 

Ve hayata karşı bedel ödemeye, insanların ihtiyacını karşılamaya başlar.

O zaman ne olur? Etrafa fayda veren, gülümseyen, canlı, hareketli, insanların da onun davranışlarını beğendiği, ona doğru çekildiği bir süreç başlar… 

Aslında her şey böyle devam etseydi çok güzel olurdu. O kişi ilişkilerle ilgili problemini çözen, orada ustalıkla yol alan biri olur ve güzel bir ömür, güzel bir sonla hayata veda eden olurdu. 

Egomuzun isteği ne?

Ama egonun ardına gizlenen düşman boş durmaz. 

Bu sefer içerden fısıldar; 

“Ne de güzel yaptın?”

“Senin kadar güzel yapamadıkları için övmüyorlar seni, halbuki övgüye en çok sen layıksın.” 

Ya da; 

“Güzel yapsaydın överlerdi, bak dün senin yaptıklarını bile yapamayanların işleri nasıl övülüyor.” 

“Beceriksizsin sen, uğraştın akşama kadar bi ‘eline sağlık’ bile duyamadın.”

Kendini diğer insanlarla kıyaslamaya başlar. 

Bu sesi susturabilirse…

“Ben bu dünyaya tek başıma geldim, tek başıma gideceğim. Bir sınavım var ama bu sınav benim dünümden daha iyi olmamla ilgili” diyebilirse…

Ne güzel… 

Ama susturamazsa…

“Beni görsünler, beni beğensinler, beni övsünler…” isterse,

Burada artık insan sınavını vermek, hayatta kendi problemini çözmek için değil, başkalarının beğenisi ve onayı için rolünü oynamaya başlar… 

Bu hayat başkaları için oynanacak bir oyun değildir.

O zaman bu hayatı çok ucuz bir karşılığa vermiş olur insan. 

Biz, insanlar bizi beğensin diye marifetlerimizi ortaya döktükçe; beğenilmeyen, görülmeyen, değer verilmeyen oluruz. Peki, değer nasıl verilir?

İnsana gerçek değerini ancak; onu bu dünyada yokken var eden, tüm gerçek ihtiyaçlarını karşılayan, tüm iç dünyasını bilen ve isteklerinden haberdar olan YARATICI'sı verebilir. 

Tüm insanlar ve bu hayat hepimiz gibi gelip geçecek. 

Biz başka insanlarca beğenilmeyi, onaylanmayı bekledikçe…

Rolümüzü, oyunumuzu, sahnemizi geçici hale getirmiş oluruz. 

Kısa vadeli bir kazanç ve sahte bir değer için nefesimizi tüketir, boşa harcarız.

Ancak YARATICI'ya sergilersek tüm davranışlarımızı, rolümüzü, sahnemizi…

Onun beğenebileceği, onun onaylayacağı roller sergilemeye çalışırız.

Başka insanlarla değil, kendi geçmiş halimizle kıyaslarız kendimizi… 

Başka bir insanı geçmek, alt etmek yerine, kendimize göre bir üst lige çıkmak için çaba gösteririz. 

Sonsuzluğa oynanan bir sahne, uzun vadeli kazanç ve gerçek değer görme bu sayede gerçekleşir.

Şimdi bir tercih yapma vakti…

İnsanlar mı? Seni yoktan var eden mi?

Sana kimin değer vermesini istersin?

Artık hayatını buna göre tekrar dizayn etmenin vakti…

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu



 

 


Yorumlar

  1. İnsana gerçek değerini ancak onu yaratan, ona en yakın olan yaratıcısı verir.. kimi ikna edeceğimizi, sahnemizde oyunu kime oynadığımızı ve rolümüzü bilenlerden olabilmek ümidiyle 🦋

    YanıtlaSil
  2. Birileri seni sevecek...
    Birileri seni beğenecek...
    Birileri sana onay verecek...
    Birileri değer verecek...
    Insan gercek yere yerleştirmediği tercihini sahte ve geçicici olandan alacak.. ve yine yanılacak... Elinize zihninize emeğinize sağlık..cok guzel ifade etmişsiniz 💐

    YanıtlaSil
  3. hayal gücümüzün ötesinde büyük, yüce ve her an diri bir varlığın bizi kuşatmış olması, korku ve kaygı duyabileceğimiz herşeyden koruyabilecek olan, aynı zamanda onları da yaratmış olan bir gücün gözetimindeyiz. Kim O'ndan başkasına oynayabilir ki :)

    YanıtlaSil
  4. İnsan tüm bunları iki taraftan biri için yapar. İkisi içinde yapamaz. Ya insanlar beni sevsin, takdir etsin ya da kimse takdir etmese etmesi gereken takdiri hakeden asıl merci etsin ister. 1.olursa insan çok üzülüp, yıkılıp, yıpranıyorken diğerinde nasılda güçleniyor. Çünkü 1.sib de mutlaka sınanıyor ve mutlaka yaptığı şeylerin karşılığını ondan göremiyorken, 2.de nasıl da yüceliyor. Çok güzel tesbit ve yazı, ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. "İnsan bunların hepsini aslında kendi ihtiyacını da karşılamak için yapar." işte bu cümle ilk duyduğumda bir çok zannı ters çevirmişti. Ne kadarda doğruymuş aslında 🙂

    YanıtlaSil
  6. Çok kıymetli bir yazı, ellerinizi sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  7. Doğru yere doğru bedelleri ödeyebil ek ne kadar önemliymiş…

    YanıtlaSil
  8. Keşke her an kendi sahnemizde başrol olduğumuzu ve yaptıklarımızın karşılığı olacağını unutmasak ve seçimlerimizi o hassasiyetle yapabilsek… İşte o zaman insan had bildirmek yerine, haddini bilmeye gayret ediyor…

    YanıtlaSil
  9. Karşımızda ki insan beğensin beni övsün diye her beklentiye girdiğimizde o insanların beğenmediklerini görürüz ve her beğenilmediğimizde daha çok aşırılığa gideriz beğendirmek için ve sonrasında artık kendimizden çok çok vermiş olduğumuzu artık eski ben olmadığımızı söyler dururuz.. Demekki burda yapılan yanlış bir davranış var insan sürekli aynı tepkileri verdikçe sonuçların değişeceğini bekler sürekli aynı olumsuz sonucu alıyorsak burda bir şey var demekki.. o yüzden insan kendisini yaratıcısına beğendirmeye çalıştığında bu yaşadığım problemli döngüden kurtulmaya başlıyorum .. Çok güzel bir yazı olmuş..

    YanıtlaSil
  10. Her sabah okunması gereken bir yazı inşaAllah idrak edebiliriz..

    YanıtlaSil
  11. İşte bu.. Sevgiyi korkuyu doğru yere yerleştirmek.

    Övgüyü , sevgiyi en "adil"den , en merhametli' den beklemek ...

    İşte insanı gerçekten insan yapacak ve huzura kavuşturacak olan şey..

    RAB bim beni sevsin, RAB bim beni beğensin diyebilmek..

    YanıtlaSil
  12. Çok güzel bir yazı, bana eskiden takılıp DTÖ eğitimleriyle tanıştığım ilk zamanlar hah işte tam da bu dedirten konulardan. Olmak mı olmamak mı diyor ya.. hep saçma gelmişti.. varsın işte ve bir şeyler yapıyorsun:) sahnedesin... Sürelisin... Rolünü kime oynuyorsun? Akıbetin buna bağlı yani. İşte asıl soru bu...

    YanıtlaSil
  13. Bedel :) ilk işittiğinde insana negatif bir şeymiş gibi gelebilen, gerçeklikte ise insanın şifası ve pozitif performans sergilemesini sağlayan hareketler, rotası doğruya odaklı adım adım hedefleri ile amacına yaklaşması insanın. Maşallah kaleminize sağlık, yüreğinize afiyet 🌱

    YanıtlaSil
  14. İnsanın her şeyi karışmış o yüzden de olsa gerek iki yakası bir araya gelmiyor.

    YanıtlaSil
  15. Hangi beğenilme çabası boşa gitmez? Hiçbir yaptığını boşa götürmeyecek olan ve her yaptığını görene beğenilmek için verdiğin çaba… İnsanın doğuştan gelen beğenilme isteğini doğru yere beğendirmek koyması çok büyük bir konfor gerçekten 🌱

    YanıtlaSil
  16. Baskalarina kendimizi begendirmeye calisirak omur gecirip yoruluyoruz. Oysa ki isin gercegi hic oyle degil. Olmayacak birsey icin harcadigimiz o kadar cabayi olacak birsey icin harcamak daha karli degil mi?

    YanıtlaSil
  17. Başkalarının gözünde güzel olmaktansa, Rabbinin gözünde özel olmak... Bunu ne kadar başarabiliyorsun, işte bütün sınav bunun üzerine kurulu.
    Yani gerçek rolünü kime oynadığını ve gerçek sahneni hiç unutmadığında kazanıyorsun. Geçici olanın beğenisini istediğinde ise yazık ki oyun başlıyor...

    YanıtlaSil
  18. Kaleminize sağlık, teşeklürler

    YanıtlaSil
  19. İnsan hayatta hep bir seçim halinde mikroda da makroda da, o seçimi neye göre kime göre yapıyorsun? Bir sonraki sahneni belirleyecek olan bu

    YanıtlaSil
  20. Elinize sağlık 🌸 Kendimizi doğru yere begendirebilme dileğiyle

    YanıtlaSil
  21. Bu hayattaki başrolü gerçek seyirciye oynayabilmek dileğiyle…Kaleminize sağlık🌿

    YanıtlaSil
  22. İnsanın egosu öyle şey ki, o sonsuzluğa giden yoldaki beğenilmeyi beklemeye sabrı olmuyor, hemen olsun şimdi olsun istiyor, işte tam da bu noktada insan tuzaka düşüyor… Kıyaslar ve ben boyutundan gelen cümleler baş gösteriyor…

    YanıtlaSil
  23. Tek bir soru bar bu Hayat ta. Rabbin Kim?
    Seni beğenmesini istediğin eşin mi?,arkadaşın mı?Patronun mu?
    Her an sorulan bu soruya doğru cevap verenlerden olmak duasıyla 🤲🤲🤲

    YanıtlaSil
  24. Çok güzel. 💓İnsan başkasıyla sürecini kıyaslamaya başladıkça kendi sahnesinin başrolü olmaktan çıkıyor. Oysa her an test ediliyoruz. Tazziğiyle sevgimizi, ilgimizi, beğenilme isteğimizi doğru yere akıtınca her iki dünyada da kazanlardan olur insan inşAllah. Yoksa yaradılana fazla gelir taşıyamaz bunu

    YanıtlaSil
  25. Emeğinize sağlık :))

    YanıtlaSil
  26. “Bu hayat başkaları için oynanacak bir oyun değildir.” Harika.. Emeğinize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  27. "Sana kimin değer vermesini istersin?" Sadece bu soruyu birkaç gün düşünmek istiyorum...

    YanıtlaSil
  28. Kendi sahnemde ne kadar samimi isem ve sahnedeki görevimi ve başrolümü verenin farkında isem o zaman bilincim açık, samimi ve iyi rol oyuncusuyum demektir...

    YanıtlaSil
  29. Kaleminize sağlık. İnsanın hayatta var oluş amacını ne güzel hatırlatan bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  30. Dış dünyadan onay almak İçin yıllarca yaprak gibi savrulan insan…

    Gideceği gerçek kapıyı unutan insan..

    Düşündüren, sorgulatan bir makale kaleminize kuvvet 🤍🕊

    YanıtlaSil
  31. Kim Kimdir eğitimi ve ardından İlişkide Ustalık eğitimi aldığımda; insanların zaaflarını öğrenme fırsatım oldu. Dolayısıyla nereden gol yiyebileceğini biliyorsun ve sonuçlar hiç de sürpriz olmuyor çünkü her şey sebep ve sonuç üzerine kurulu. Anladım ki isteklerim ve ihtiyaçlarımın gerçekçi bir şekilde ayrımını yapmadıkça anlık mutluluk peşinde koşmaya devam edeceğim. İşin kötü tarafı sürekli mutluluktan da uzaklaşacağım. Gerçek ne kadar da net, basit ve kolay anlaşılır öyle değil mi? Tek sorun bunu kabul etmekte :)

    YanıtlaSil
  32. Ahh bee şu gerçeği daha önce fark etseydik… Elalem ne der diye diye geçen yıllar, elaleme selamlar 🤦🏻‍♀️

    YanıtlaSil
  33. İnsan en çok bedel ödediğinin değer vermesini istiyor. Ya doğru yere bedel ödemediyse? Hikayenin başından başlamak lazım, doğru kapıdan girmek lazım...

    YanıtlaSil
  34. Burcu Gökçek2 Eylül 2022 18:54

    Nasıl bilinç açıcı bir yazı. Duygular aktifleşince okumalık. Onlar beğenmezse beğenmesin diyesi geliyor insanın…. Bir tek o beğensin yeter….

    YanıtlaSil
  35. Okulda tahtaya çıkarken çekinirdik, korkardık öğretmen kızar mı yapamazsam rezil olur muyum diye. 👨‍🏫Halbuki hep sahnedeymişiz hep izleniyormuşuz, her tepkimiz çok önemliymiş. O sahne de öyle bir merhamet varmış ki bir de bizi destekleyen. Bize sahnemizi hatırlatan güzel bir yazı teşekkürler🌸

    YanıtlaSil
  36. Hakikaten de öyle değil mi?

    Hep insanlar beni nasıl görmek ister diye düşünüyoruz.

    Peki bizleri yoktan var eden , sınava tabi tutan aynı zamanda da sınav sahasını lehimize döşeyen Yaratıcı beni nasıl görmek ister diye düşündük mü hiç acaba?🌺

    YanıtlaSil
  37. Yanii sınav sonunda kağıdı kimin değerlendireceğini unutmamalı insan. Değilse sorulara verdiği cevapların çoğu yanlış olabilir

    YanıtlaSil
  38. Ahh ahh...harika bir paylaşım. Tesekkurler

    YanıtlaSil
  39. 👏🏻👏🏻👏🏻🌻

    YanıtlaSil
  40. Şunu öğrendim ki kimin değer vermesini istersem o vermeyecek. Acı ama gerçek 😉

    YanıtlaSil
  41. Bu yasa ne kadar basit görünüyor ama ne kadar hayatımızda büyük bir katkı sahip, tamamen alt üst ediyor her şeyi..

    YanıtlaSil
  42. Zaten geçici olana beğendirmeye çalışmak. İsraf değilde nedir?

    YanıtlaSil
  43. Kaleminize sağlık ne güzel yazmışsınız insan hep karşıdakinin değer vermesini bekliyor kendisininde bir şeyler yapması gerektiğinin farkına varmadan.

    YanıtlaSil
  44. Farkındalık oluşturacak bir yazı 👏🏻 Korkumuzu da sevgimizi de övgümüzü de kaygımızı da kim için duyuyoruz , bu duygular bize boşuna verilmedi. Doğru yere konulduğunda hepsi bizim faydamıza hepsi bizim lehimize. Bunu başarmak dileğiyle…

    YanıtlaSil
  45. Asıl beğenmesi gereken beğenince insanın huzuru geliyor.

    YanıtlaSil
  46. Benim sevdiklerim bana değer versin istiyorum ya... Ben onları neden seviyorum? Çünkü onlara kendinden maddi manevi bir şeyler akıtıyorum ya onlar bana akıtmıyorsa?...

    YanıtlaSil
  47. Tesekkurler. Oldukça faydalı tespitler

    YanıtlaSil
  48. İnsana kendini beğendirmek için sürekli taviz vermek ne kadar yorucu aslında .İnsan Gerçeğin netliğinde huzur buluyor

    YanıtlaSil
  49. Geçici olan insanın değerini kazanmaya çalışmak, ne boş bir çaba...

    YanıtlaSil
  50. Kaleminize sağlık, faydalandığım bir yazı oldu 🌿

    YanıtlaSil
  51. :) "İnsanın tüm hayatını kapsayıcı bir amacı olmalı, bütün hamlelerini ona göre yapmalı"

    YanıtlaSil
  52. Kaleminize sağlık 🌼 Ne kadar gerçek bir yazı olmuş. İç sesim konuşuyor sanki .

    YanıtlaSil
  53. Dönüp dönüp okunacak bir yazı olmuş çok teşekkürler.. Kimin karşısında hangi sahnede olduğumuzu hep hatırlayanlardan olalım inşallah 🌿

    YanıtlaSil
  54. Kimden beklediğine göre insanın hayatını dizayn etmesi ne kadar da güzel bir detay olmuş, einize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  55. Kendini ne için ve neden başkalarına beğendirmeye calışır insan...düşünülmesi gereken bir konu, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  56. Çok etkileyici
    ‘Başka bir insanı geçmek, alt etmek yerine, kendimize göre bir üst lige çıkmak için çaba gösteririz. ‘
    İnsanın yalnızca
    Rabbi için kendiyle yarışması…
    Ellerinize sağlık. 💐

    YanıtlaSil
  57. Beklentiyi doğru yere yerleştirmek…

    YanıtlaSil
  58. yıllarca onayı dışarılarda aradıktan sonra iyiki hayatıma deneyimsel öğreti girdi... hayat gerçekten de başkaları için oynanacak bir oyun değil, iyi ki de değil... Çok güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  59. Çoğu zaman farkında olmadan ne çok Onay beklemişiz ne çok takdir edilmek istemişiz... yaptığın şeyi herhangi bir karşılık beklemeden yapmanın hazzı ne güzelmiş ❤️

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın...

İlişkide Ustalık Bir İhtiyaçtır

Neden ilişkide ustalık?  Her canlının hayatını devam ettirmesi için gereksinimleri vardır.  Tohum, yeşermesi için toprağa ve suya ihtiyaç duyar. Yeşeren filiz ise, büyüdükçe daha fazla toprağa ve suya ihtiyaç duyar.