Ana içeriğe atla

Netlik Sertlik Midir?

Netlik Sertlik midir?

Netlik sertlik değildir... Melahat Hanım ile Osman Bey akşam yemeğini yemek için restorana giderler, Osman Bey daha restorana varır varmaz giriş kapısını açar, rezerve ettikleri masaya geçerler. Osman Bey nazikçe sandalyeyi çekerek Melahat Hanım’ı masaya oturtur. 

Yemeklerini yerler, bir müddet geçtikten sonra Osman Bey lavaboya gideceğini söyler ve aradan iki saat geçmesine rağmen gelmez. O süre zarfında garsonlar restoranın her tarafına bakarlar ama bir türlü bulamazlar Osman Bey’i. Sanki yer yarılmış da yerin içine girmiş. Nereye gidebilir ki? Artık saat gece yarısı 12'yi geçer. Melahat Hanım çaresiz bir taksi çağırır, o arada hesabı öder ve sessizce kalkıp evine gider.

İnsanın şunu diyesi geliyor: “Aaaa oldu mu ama şimdi!!!” 

Aslında hayat bizden NET olmamızı istiyor. Ancak insanlar, net olduğumuz zaman sert ve kaba bir tavır takınıldığını düşünebiliyor. 

Ben teklifine “Hayır!” dediğimde, kaba davranmış olmuyor muyum?

İlişki kurmadan karşımızdakinin kim olduğunu nasıl anlayabiliriz ki?

Bir insanla aynı evde yaşamadan, huyunu suyunu nasıl bilebiliriz ki?

İlişki kurmadan nasıl iş öğrenilebilir ki?

İnsanın aklında bu soruların doğru cevabı nedir, diye dolaşıp duruyor. 

Net olduğumuzda sınırlarımızı da çizmiş oluyoruz, neyi yapacağımızı zıddında da neleri yapmayacağımızı belirlemiş oluyoruz. Yapacağımız şeyler kadar, yapmayacağımız şeyler de kıymetlidir. Net olup sınırlarımızı belirlediğimizde, merakımız, ilgimiz, konsantrasyonumuz ve algımız oraya toplanmış oluyor. Böylece, algımızın açık olduğu yerde işaretleri de görmeye başlıyoruz. 

O kişiyle evlenmeyi, o işe girmeyi, o çantayı almayı, o villada oturmayı, o arabaya binmeyi çok istiyorsam… İsteklerimiz vazgeçilemeyecek boyutta ise, işte o zaman lisanında sert ve kaba olmayan birisi bize gayet net ve niyetinde bir o kadar da ciddi gelebilir.

Oysa ki; Osman Bey daha önceki işyerinde bir ortağını nazikçe, hiç çaktırmadan, kimsenin ruhu bile duymadan dolandırmıştı, sonra da şirket iflas etmek durumunda kalmıştı. Bunların hepsinden haberdar olan Melahat Hanım’ın Osman Bey ile yemeğe çıkma isteği o kadar fazlaydı ki, bütün bu gerçekleri sildi. Konuşma dili nazik olan birinin iletişiminde bu kadar kaba olabileceğini, karşı tarafı hiç düşünmeyebileceğini, yarı yolda bırakabileceğini… Nazik davranışlarda bulunan birinin netliğinin olmayabileceğini… Yahut konuşması kaba olan birinin, niyetinin ciddi ve gayet net olabileceğini düşünemedi bile… 

Dolayısıyla insan, isteklerini kontrol altına alabildiğinde net olabiliyor, sınırlarını çizebiliyor, haddini biliyor, kime evet kime hayır diyeceğini biliyor. Bizim işe oradan başlamamız gerekiyor…

Osman’la evlenmeyi çok mu istiyorum?

O plazadaki işe girmeyi çok mu istiyorum?

O kırmızı arabayı veya çantayı almayı çok mu istiyorum?

Tamaaaammmmm…….

O zaman durmamız, biraz daha düşünmemiz, süre koymamız gereken ve karar vermeden önce bu konuyla ilgili deneyim sahibi olan kişilere danışmamız gereken yer burasıdır işte!

Bizler çoğunlukla güzel şeyler yaşamış, güzel şeylerle karşılaşmış kişileri dinlemeyi ve onlardan çıkacak olumlu kelimeleri duymayı severiz değil mi?

Genellikle başarılı olmuş iş adamlarının, başarılı evliliklerin hikayelerini okuruz. Sanki bunları duyunca, bizler de buna benzer süreçlerle karşılaşacağımızı zannederiz. Oysaki hayatta her şey bir paket içinde sunulur bizlere. Her paketin avantajları da vardır, dezavantaj bölümleri de.

Melahat Hanım bütün dezavantaj bölümlerini silmişti, yok saymıştı. Yüzleşmek istememişti. Kaçabildi mi peki? Elbette kaçamadı. Var olanı yok saydığı için, yok saydığı sahte davranışları da dağ gibi büyüyerek gözü önüne serilmişti. Vazgeçmek istemediği şey elinden alınmış halde buldu kendini. İşte o zaman anlamıştı Melahat Hanım;

İhtiyaç karşılayıp fayda vermediğinde, kibarlığın; ne kadar da yetersiz ve anlamsız olduğunu….

Gerçek netliğin sertlik olmadığını… Netlik, sertlik değildir. 

İşte o zaman anlamıştı, asıl olanın belki de nezaket olduğunu... Peki nezaket neydi?

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu



Yorumlar

  1. Sınırlar nasıl ki ülkeleri koruyor, şehirleri ayrıştırıyor. İnsanı da korur, çevremizi ayrıştırır. Sınırsızlık çok bir kaos aslında

    YanıtlaSil
  2. Netlik insana hayatının her adımında gerekli amaaaa estetik bir şekilde yapınca. Çünkü kıymetli olan sadece doğru değil doğruyu güzel yapmak 🙂

    YanıtlaSil
  3. Kibar olunca sanki çok güvenilir gibi zannettimiz neden acaba 😅

    YanıtlaSil
  4. İnsan neden böyle şeyler beni buluyor diye düşünmesi yerine nerede netliğini bozduğuna bakmalı demek ki ... Teşekkür

    YanıtlaSil
  5. Tabi ki doğruları güzel, estetik yapınca kıymetli. Ancak doğruyu bulabildiysen…

    YanıtlaSil
  6. İnsanoğlu br şeyi çok isteyince; tüm olumsuz işaretleri siliyor; kondurmak istemiyor. Ama o işaretleri görmedikçe, çığ gibi büyüyor ve en sonunda altında kalıyoruz maalesef. Bir şeyi olmazsa olmaz haline getirdiysek, yeniden durup düşünme zamanı...

    YanıtlaSil
  7. Yasemin Sırça22 Ağustos 2022 21:17

    Herkesin gördüğünü bizim göremez olduğumuz yerler..

    YanıtlaSil
  8. Nezaket, insan kalitesinde gerçekten ayırt edici. Teşekkürler yazı için. Kaleminize sağlık 👌

    YanıtlaSil
  9. Gerçekten de netlik de çok önemli. Belirsizlik her zaman yorucu... Cok guzel yazı olmuş

    YanıtlaSil
  10. İnsan isteğinin çok olduğu yerde işaretleri göremiyor. Bir şekilde kılıfına uyduruyor yapılanları. Böyle somut hikayeleri görünce nerede yanlış yaptığını daha iyi anlıyor insan..:)

    YanıtlaSil
  11. Karsimizdaki kirilmasin diye istediklerini yapiyoruz ama oysa ki net olmadigimizda daha cok kiriyoruz, degersiz hissettiriyoruz ve kiriliyoruz.

    YanıtlaSil
  12. İnsanın istekleri gözünü kör etmeye yetiyor. O zaman insan işine geleni duyuyor işine geleni görüyor ve işine geleni anlıyor. Sonu nasıl bitiyor peki? Melahat hanım gibi hüsran

    YanıtlaSil
  13. İnsanı yöneten egosu ise ne netlik kalır nede sınırları...Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  14. "Hayır" kelimesini asık surat ve yüksek sesle yani sertlik ile o kadar bağdaştırmışız ki, aksini acizlik görebiliyoruz... Hayır derken bile tebessüm ederek, yumuşak bir tarz ile de "net"liğimizi ifade edebileceğimizi gözden kaçırabiliyoruz...

    YanıtlaSil
  15. Gerçekten anlamak istesek sadece...Hayat nasılda konuşuyor bizimle...

    YanıtlaSil
  16. Lisandaki kibarlıkla davranıştaki kibarlık çok başka.. mesele dildeki nezaketin davranışa geçmesi..

    YanıtlaSil
  17. Makalede sorulan soruları hiç düşünmemiştim daha önce. Netlik sertlik midir? Kibarlık nedir? Nezakat nedir? Bu soruların cevabını öğrendiğimizde, olaylara ve insanlara bu açıdan bakabilmek şüphesiz çok faydalı olacaktır.

    YanıtlaSil
  18. İstekleri arttığında, çok istediğinde nasılda göremiyor gerçeğini. Görmek için ne yapmalıyız çok güzel anlatılmış, kaleminizi sağlık.

    YanıtlaSil
  19. Bir şeyi çok isteyip vazgeçememek, game start:)

    YanıtlaSil
  20. Zihnimizdeki yanlış kodlamalar ah:(
    Kavramların gerçek anlamları ne kadar önemli.
    bence sert şu, bence nezaket bu, bana göre netlik bu demek.
    bence bana göre ile yapılan tanımlamalar cidden sıkıntı.

    YanıtlaSil
  21. Insanın net olması, onun aynı zamanda karakterini gösterir. Insan kendi hayatına yön verirken kararların da iliskilerinde net olması aynı zamanda dürüstlüktürde.

    Ama şöyle bir durumda

    YanıtlaSil
  22. Ah istekler... Hele de kontrol edilemez olanları..Hele de takılıp peşine koşa koşa gittiklerimiz...
    Sonra elde edince aslında çoğunlukla
    pişman olduklarımız..

    YanıtlaSil
  23. Netlik sertlik midir? Değilmiş :) Öğrenmem çok zor oldu uygulamam da bir o kadar, inşallah süreklilik sağlayanlardan oluruz. Oysaki birine kızıp geçmek sınır çizmek ne kolay. Aynı zamanda da kalp kırmak :(

    YanıtlaSil
  24. Net olmak. Sanki ilişkilerin olmazsa olmazı...

    YanıtlaSil
  25. Netlik ile sertliğin farklı şeyler olduğunu ne güzel anlatmışsınız. Net olmak için sert olmaya gerek yok ki...

    YanıtlaSil
  26. Netlik insanı düşmanın oyunundan koruyan en büyük korunma aracı… Ve hiç şaşmıyor. Her zaman yönünde tutuyor. İnsan netliğine göre puan topluyor.

    YanıtlaSil
  27. Çok istediği bir şey varsa insanin, yaklaşma ya da ulaşma isteği, aşırıya gitmisse bir şeyde, haddi aşmışsa nasıl görebilir ki gözleri gerçeģi. Nasıl duyabilir kulakları gerçeği, nasıl hissedebilir yüreği gerçeği.
    Sınırı aşmışsa nasıl koruyabilir netliğini

    YanıtlaSil
  28. Ellerinize kaleminize sağlık...
    Net olabilmek ile sert olmanın farklılığı ne de güzel anlatılmış. Beni bir kere daha düşündürttü istekleri kontrol altına alabilmenin net olmakla ilişkisini 👍😊

    YanıtlaSil
  29. Netlik ile sertlik farkını anlatan bir makaleyi merakla bekliyoruz, net olacağım derken sert olmamak mümkün mü gerçekten?

    YanıtlaSil
  30. Öncelikle: boyun posun devrilsin Osman bey…

    Sonralıkla; Melahat, canım, sabah namazına kadar daha bekleseydin keşke, iki saat az olmuş :))

    ALLAH hepimizi isteklerimizden gözümüzün kör olduğu versiyonlarımızdan korusun… Osman bey net olmadığı konusunda çok netmiş aslında :))

    yüreğimizdeki Melahatlar söz dinlese keşke, ha düzeldi, ha düzelecek, ona yaptı ama bana yapmaz, ben onu aşkımla düzelteceğimi düşünüyorum derken insanın seneleri heba oluyor osmanların peşinde…

    Yanlışta ilerledikçe, dönmek de zorlaşıyor…

    Sen yine dua et Melahat , 2 saatle kurtardın :))

    Kurtulmak nasip olsun yüreğimizdeki osmanlardan,
    Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  31. İnsan duğduğu bilgi üzerinde çalıştığında, irdeleyip yasalarla ilişkilendirdiğinde netliğini yumuşaklık ve merhametle, ovalleşerek ifade edebilir hale geliyor ancak. Hiç ilişkilendirmeden ifade ettiğinde sivrileşerek çevresinde batar hale geliyor. Söylediği, yaptığı doğru bile olsa sert algılanbiliyor. İlişkilerimize doğru yön verebilme dileğiyle :)

    YanıtlaSil
  32. Yıllarca, netliği sertlik zannettik. Bağırdığında net birisi dedik. Hayır dediğinde o kişiyi sert birisi zannettik. Eğitimden sonra taşlar yerine oturuyor..
    Çok güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil

  33. İnsan egosunu kontrol edebildiğinde, diklenmeden dik durabilmeyi, kırmadan dökmeden net olabilmeyi öğreniyor.. Ne güzel!
    Yüreğinize, kaleminize sağlık🌼

    YanıtlaSil
  34. Hepimizin hayatında Osman beyler var

    Çok istiyordum ama ne yapsaydım dediğimizde de bodozladığımız anlar

    Ama gerçek göründüğünden daha öte birşey mi?
    Ateş bize su gibi mi görünüyor?

    YanıtlaSil
  35. Egomuzu yönetemediğimizde ne Melahatlar, ne de Osmanlar bitecek...
    Döngü devam edecek...
    Melahatlar beklerken ağaç olacak, Osmanlar dolandırdıkça dolandıracak...
    O zaman egomu nasıl yöneteceğim, nasıl net olacağım Osmanlara karşı?

    YanıtlaSil
  36. Hayat bize o kadar güzel işaretler gösteriyor ki aslında. Mesele bakmak değil, görmek aslında…

    YanıtlaSil
  37. Netlik sertlik değildir, olmamalıdır, oldurulmamalıdır. Hepimizin ilişki sağlığı için 🙃😉

    YanıtlaSil
  38. Netlik olmadan hiçbir süreç tamamlamazdı, hiçbir hedefe ulaşılmazdı.. Ellerinizi sağlık ♥️

    YanıtlaSil
  39. Melehat hanım seni çok iyi anlıyorum, neden acaba 😀

    YanıtlaSil
  40. Net insanlara her zaman hayranım. Hedefini belirlemiş ve sınırlarını koymuş. Asla fitne yemez. Kaleminize bereket...

    YanıtlaSil
  41. Sert davrananların genelde altına sığındığı şeydir netlik. Ama gördük ki aynı şey değilmiş 😊

    YanıtlaSil
  42. Netlik oyunu bozar, sertlik yeni oyunlar kurar:)

    YanıtlaSil
  43. insan farkında olmadan rezil olacak konuma gelebiliyor

    YanıtlaSil
  44. Sahte ihtiyaç duymadığımız kibarlıklar sandalye çekmeleri, araba kapısı kapatmalar vs ... İhtiyacım olmayana ihtiyaç duyunca kandırılmam kolay oluyor. Ama ihtiyacımı görene konsantre olduğumda kaba olması bana o kadarda kaba gelmiyor.🥰 RAB bim gerçek ihtiyaçlara konsantre olmayı nasip etsin. Eline sağlık. 🌺

    YanıtlaSil
  45. Zihnimizdeki tanımlamaları gözden geçirmemiz gerektiğini hatırlatan bir yazı daha :)

    YanıtlaSil
  46. Sınırsızlığın altında yatanda egolarımız ve malûm bilincimiz dar. Net olmak hayatın bütününe etki eder.kaleminize sağlık 🌼

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Rağmen

Neye Rağmen Ne Yaptın?  Rağmen devam edebiliyor musun? Aynı sakinlikte ve aynı keyifte... İşinden keyif alıyor musun mesela? Patronun çıkardığı zorluğa ve baskıya rağmen, müşterine davranış stilin aynı mı? Rağmen devam edebiliyor musun keyif almaya keyfin kaçsa da? O keyifsizliği yönetebiliyor musun, keyfe dönüştürebiliyor musun mesela?  Yoksa azmin var, ama en ufak baskıda modun düşüp vaz mı geçiyorsun? Sınanmak istemiyorsun… Canın biraz acıdı diye vazgeçiyorsun.  Acıda da keyif alabilir mi insan? Çiğ köfte gibi, adana dürüm gibi… Anda canım acısa da toplamda bundan keyif alabildim mi? Sonraki evre haz ve o keyfi harcamamak! Aman dikkat bu bir tuzak! Hemen harcamak istemene rağmen… Daha pişmedi, daha içi hamur bu kekin. Sadece 15 dakika fırında üstü hafif kızarmış, yeme daha içi hamur... Zaman ise bir sonraki evre... “Tamam şimdi oldu ben yaptım, yaptım mı böyle yaparım. Tırnaklarımla kazıyarak geldim.” Sebep senin ama peki ya sonuç? Gerçekten sen yazdın ve sen oynadın öyle mi? Peki o