Farklı Olanla Gelişebilmek

Farklılıkları yönetebilmek... Her insan kendisine benzeyen, kendisi gibi sevinen, kendisi gibi tercihler yapan insanlarla bir arada olmayı öncelikli tercih eder. Deneyimsel Tasarım Öğretisi neden bazı insanların birbirine çok benzediğini, bazılarının neden çok farklı olduğunu, farklı özellikteki insanların nasıl ortak hareket edebileceğini açıklar.

Hayatı birbirinden farklı algılayan, farklı sistemlerle karar veren insanlar zaman zaman karşı karşıya gelir ve bu normaldir. Önemli olan farklılıkların nedenini bilmek ve bunları yönetebilmektir. Bazı insanlar için bir plan yaptıktan sonra o plana sadık kalınması önemlidir ve plansız yaşayan insanlarla çalışmak istemez. Çünkü bu kadar düzensizlik onu yoracak, hatta belki işin sonunda işler yetişmediğinde tüm işi tek başına yapmak zorunda kalabilecek. Bu nedenle de kendisine benzeyen insanlarla iletişim kurmayı tercih eder. Diğer tarafta hayatı akışında yaşamayı seven insanlar da çoğunlukla plan ve kurala uyum sağlamakta zorlanır. Dolayısıyla düzenli yaşamayı sevenlerle bir arada olmaktan kaçınır, kendisine benzeyenleri bulmaya çalışır.

Farklılıkları Kabul Etmeden İyi Bir İletişime Sahip Olunur mu?

Bir şey tek düze olmaya başladığında, kendini tekrarlamaya ve yerinde saymaya başlar. Yerinde saymaya başlayan bir şey gelişemez ve dününden daha iyi duruma gelemez. Bir su akıntısının önüne set çekildiğinde o alana hapsolan su kütlesi bir süre sonra yosun tutmaya başlar. Zaman içerisinde çöple dolmaya, kokmaya, bulunduğu yerde bataklık oluşturmaya sebep olur. Ne su ne de toprak çöp değilken; mizacına uygun şekilde yeryüzünde şekil almalarına izin verilmediğinde rahatsız edici bir şekle dönüşüyor.

“Akan su yosun tutmaz.” sözünden de anlaşılacağı üzere hareket halinde olan su her zaman daha temizdir. Çünkü hareket, eğim, geçtiği toprakların geçirgenliği gibi etkenlerle içinde bulunan zararlı maddelerden ayrışır. Toprak suya bir süzgeç görevi yaparken aynı zamanda kendi verimliliği de artar. Dolayısıyla sadece kendi istek ve ihtiyaçlarına göre hareket eden değil kendisindeki olumlu özelliği korurken bununla başkalarına da fayda verebilen bir üst lige çıkar. Suyla toprağın bu buluşması ikisinin de faydasınadır. Çünkü farklı olanlar birbirine bir şeyler katabilir. Deneyimsel Tasarım Öğretisi olumlu özellikleri koruyup farklı olanların birbirine nasıl fayda verebileceğine dair stratejiler üretir.

Bir ağaç bağımsız olmaya çalışsa, hiçbir şeyle iletişimde olmak istemese “Dallarıma asla suyun girmesini istemiyorum, toprağa bağımlı yaşamak istemiyorum.” diye bir iddiada bulunsa komik olurdu değil mi? Ağacın fotosentez yapabilme gibi bir marifeti var; evet ama bunun için toprağın ve suyun mineraline muhtaç. Bir insan çok güzel sözel iletişim kuruyor olabilir hatta bu konuda aranan birisi de olabilir. Bu iletişimi iyi olan birisi de karşısındakine benzer iletişim stilini arar. Hatta sosyal medyada sözel iletişimde zayıf olan insanların iletişimde dezavantajlı oldukları söylenir. Başka bir grup ise iletişimde sessizliğe önem verir “Söz gümüşse sükût altındır.” sözünün arkasına sığınır, çok konuşanın yanlış da konuşacağını söyler.

Farklılıkların İyi ya da Kötü Olduğuna Nasıl Karar Verilir?

Hiçbir insan iyi ya da kötü değildir. İyi ya da kötü olan davranışları vardır. Su akışkan bir yapıda olduğu için kimse suyu suçlayamaz, bir kaya parçasına neden katı bir madde olduğunun hesabı sorulamaz. Bilinir ki bu onun doğal yapısıdır ve bunu değiştirebilecek yetkisi yoktur. Ancak su kafasına göre hareket ediyor olsa istediği yerde taşkın, istediği yerde kuraklık oluştursa işte o zaman kurtulmak isteyeceğimiz bir şey haline gelirdi. Ya da ısı artmasına rağmen su buharlaşmamayı seçebilseydi; yeryüzünde yaşam devam edemezdi. Bitki içindeki suyu dışarı atamaz yenisini alamazdı, insan spor yaptığında vücudu ısındığı için terini dışarıya atamazdı, toprak altındaki sular gökyüzüne buharlaşıp temizlenip yağmur olarak geri dönemezdi.

Bunların olmaması demek durağanlık demek ve durağan olan su yosun tutmaya başlar. Diğer bir deyişle; durağanlık yok oluş demektir. Fakat böyle değil ve her madde katı, sıvı, gaz olarak fark etmeksizin kendi fizik yasalarına ve hayatın yasalarına uyum sağlıyor. Bu uyumu sağlarken kendi yapısında olmayanın da sınırlarına göre hareket ediyor. Dolayısıyla iradeye sahip olmayanlardan yapılacak bir deneyim transferi ortaya çıkıyor.

Kendi olumlu özelliklerini koru, yasalara uyumlu hareket et ve bunu yaparken de sana benzemeyenlerin sınırlarını ihlal etme. Bir insan her şeye evet demek gibi bir zafiyete sahipken zararlı bir şeyle karşılaştığında hayır diyebildiğinde kazanıyor. Her şeye hayır demekten kendisini alamayan biri, faydalı şeylerle karşılaştığında evet diyebildiğinde kendisine bir avantaj eklemiş oluyor. Önemli olan insanın kendisinde olmayanı kendisine katabilmesidir. İsteklerine değil ihtiyaca ve yasalara göre hareket eden her şey kazanmaya mahkumdur. Bunun yolu ise önce kendini, sonra karşı tarafı kabul etmekle başlar… Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir Semineri ile insanların davranışlarındaki farklıların nedenini ve bunların nasıl yönetilebileceğini açıklar.

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…

Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu