İnsan;
Doğar, büyür, öğrenir, öğretir, evlenir, çocuk sahibi olur.
Bu evreleri bir bir geçerken mutlu ve başarılı olayım ister.
İsterken...
Evladından nankörlük görür...
Eşini çok sever ama sevdiği gibi sevilmez...
Çok çalışır ama bir türlü işler yolunda gitmez...
Arkadaşlarına çok değer verir ama arkadan vurulur...
Anlamaz…
Anlatamaz…
“ iyi de nasıl ? “ der.
“ Nasıl bu kadar isterken, emek verirken bunlarla karşılaşırım ?”
“ Ben bunları hak etmedim ki ?”
“ Başka bir anlamı olmalı ? “
Nasıl anlar insan, gerçeğini kaybettiyse ?
Bir acı yaşar hep o acıyı yaşayacağını zanneder.
Oysa hangi acı hep devam etmiş ki?
Hangi geçmez dediğimiz gün geçmemiş ki?
Hangi unutamam dediklerim hep hatırlanmış ki?
Ancak anlamaz insan gerçeğini kaybettiyse...
O zaman nasıl geçer?
Nasıl biter?
Kim neyi ne zaman hak eder?
Bilse…
Karşılıksız çok sevdiğinde, çok sevilmediğini…
Karşılıksız değer verdiğinde, değer görmediğini…
Her acının, sevincin, mutluluğun hep sürmediğini…
Nasıl bilir insan gerçeğini kaybettiyse?
Anlasa…
"Bu Dünya’da ne seveceksin, ne değer vereceksin arkadaş!” dediğinde işlerin çözülmeyeceğini…
“Acırsan acınacak hale düşersin!” dediğinde işlerin böyle dönmediğini…
Vicdan terazisinin buna da izin vermeyeceğini…
Anlamaz insan gerçeğini kaybettiyse…
Hatırlasa…
Her gecenin ardından güneşin doğduğunu…
Her kışın arkasından bahar geldiğini…
Her zorluğun arkasından bir kolaylık geldiğini…
Nasıl hatırlar insan gerçeğini kaybettiyse?
Görebilse…
Her kötünün içinde bir miktar iyi olduğunu…
Her iyinin de içinde bir miktar kötü olabileceğini…
Her dengeli sevginin, değerin lezzet verdiğini…
Göremez insan gerçeğini kaybettiyse…
Oysa ne kolaydır, gerçeğini bilerek yaptığın işler...
Oysa ne kolaydır, gerçeğini bilerek yaşamak şu hayatı...
İnsan gerçeğini kaybettiğinde kaliteyi de kaybettiğini bilse.... Hangi kalite? Her konuda kalite...
YanıtlaSilHerkes bir miktar gerçeğini kaybetti bu hayatta. Kimi farkında değil, kimi sahtelerle mutlu olduğunu zannediyor, kimi farkında ama aramak istemiyor. Gerçekler acıtır dediler ondan da uzaklaştırdılar. Oysa o gerçekler hayatı gerçekten kolaylaştırıyor. İnsan bir bilse, bir inansa…
YanıtlaSilGerçeğini kaybetmiş dünyanın içinde gerçeği aramak… Boğulduğun sularda, sonunda yüzmeyi öğrenmek gibi… İlim ve hikmet ancak onu kaldırabilene verilir. Gerçeği duyduktan sonra onu tasiyabilecek gucun var mi? Yoksa sende mi kaybetmeyi sececeksin tum dunya gibi?
YanıtlaSilGerçekliğine yeniden yaklaşma çabası, mücadelesi, hayatını yeniden dizayn etmesi, davranışlarını revize etmesi, oysa ki kaybettiği değerleri yeniden kazanmaya başlaması ne kadar lezzetlidir insanın. Doğru hareket ediyor olmasında ki eminlik hissi ve peşi sıra suretinde beliren Tebessümü :))
YanıtlaSilKesinlikle...işte o mücadele asıl değerli olan değil mi? Her düştüğünde yeniden sebebini anlayarak ayağa kalkabilmek...Herşekilde gerçeğin gerçekleştiğinin verdiği eminlik... oysa insan varamk zannederken yolda sürekliliğin peşinde olmak...;)
Silİnsan hayatta sahteliklerin içindeyken de gerçeklere hakim zannediyor. Aynı karanlıkta ilken bir süre sonra o az ışıkla ortamı gördüğünü sandığı gibi… Ne zaman ki gerçeklik hayatına girmeye başlıyor, aynı güneş doğarken nesneleri daha iyi seçmeye, detayları daha iyi görmeye başladığı gibi, olayların içindeki bağlantıları çözmeye, neyin neden olduğunu idrak etmeye başlıyor.
YanıtlaSilGerçeklik hayatımıza ne kadar giriyorsa o kadar fayda, o kadar çözüm marifeti, o kadar sakinlik, o kadar huzur demek…
Bazı insanlar birşeyler elindeyken kıymetini bilir bazıları ise kaybettikten sonra kıymetini anlar. Önemli olan tekrar kaybettiği gerçekliğe yaklaşma motivasyonunu oluşturabilme çabası ve mücadelesi. İşte tarif edilemez Anlık bir acı ama sonrasındaki sürekli hazzı :))
YanıtlaSilGerçek olan, gerçeği arar halde olmak daima, daima bu işin gerçeği ne sorusunu sorabilmek ve düşünmek..sahte olan, bence.. bana göre.. diyerek yaşamak..
YanıtlaSilZaten insan gerçeğini kaybettiyse yaşantısı neye göredir? Acı ama gerçek.. Sahteye göredir..
O zaman bakalım, yaşamımızın nerelerinde gerçeğe hakimiz veya gerçekten uzaklaşmışız, eş, evlat, çalışan, anne veya baba olarak hangi rolümüzde gerçeğimizi kaybetmişiz..
YanıtlaSilİnsan gerçeğini kaybedince tek yönlü düşünmeye başlıyor
YanıtlaSil-zor zaman hiç geçmeyecek
-hastalık bitmeyecek
-veya güzel zamanlar hiç bitmeyecek
Halbuki gerçekse zıttının da olması gerekmez mi?
Herşeyin geçici olduğunu anlayan gönül huzura kavuşmaz mı?
Harika bir yazı
YanıtlaSilAslında hayatımızda olup biteni anlamdırırken ihtiyacımız olan tek şey “gerçek”...
YanıtlaSilÇözülmeyeceğini veya çözülmesinin çok zor olduğunu düşündüğü problemlerin gerçeği anlamayıp uygulamaya başladığında çözüldüğünü bir bilse insan…
YanıtlaSilGerçek öyle bir şey ki temas ettiği yeri üstünleştiriyor, dokunduğu yeri güzelleştiriyor.
YanıtlaSilİnsan...
Çözümsüz zannediyor hayatı, kayboluyor karanlığın içinde.
Halbuki karanlığı aydınlığa çeviren, yol açan gerçeğin o kadar burnunun dibinde olduğunu bilse..?
ne kazanır insan gerçeği kaybettiyse!
YanıtlaSil"Oysa ne kolaydır, gerçeğini bilerek yaşamak şu hayatı..."
YanıtlaSilHayatı gerçeğin ölçüsüyle yaşayanlardan olmak dileğiyle...♡
Asıl gerçeği kaybettiğinde insanın, iyi yaptığını zannettiklerinin boşa gitmesi hepsinin çöp olması ve asıl bir de bunun böyle olduğunu hiç farketmemesi çok acı...
YanıtlaSilİnsan sürekli yaşadığı problemlerden bahseder. Ama bir çoğu gerçek problemini kaybetmiştir. O zaman nasıl sahte olan bir şeye gerçek bir çözüm üretebilir ki? Eğer bu hayat da problem çözmek üzerine kuruluysa.. Nasıl "GERÇEK" yaşayabilir ki?
YanıtlaSilİnsan bir derdi olunca kimsenin öyle bir derdi olmadığını sanıyor, asla çözülemeyeceğini sanıyor, halbuki hatırlasa her problemin bir çözümü olduğunu, problemin gerçeğini bulunca çözümün de hemen yanıbaşında olduğunu…
YanıtlaSilÇabamız aslında hep gerçeği aramak olmalı
YanıtlaSilİnsan işin gerçeğini bilmediğinde kişilere olaylara takılıp kalıyor. Sahtelikler içerisinde bocalayıp duruyor. Gerçek insanı yüceltiyor ve hayatına konfor katıyor… o gerçeği bulmak ve hayatımıza geçirmek için hep çabalayanlardan olalım inşallah👏🏻 Ne güzel bir yazı kaleminize sağlık🥰
YanıtlaSilGerçekliğin açısından kaçtıkça zora giriyor hayatımız, oysa ne kolaydır yaşamak. Dilerim bu yazılarınız biz okurlara bir yol sunar.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık.
Gerçeği bulduğunda anlıyor insan aslında her şeyin göründüğü gibi olmadığını.. bilmekle anlamak arasında bir fark olduğunu... gerçeği bulan, hayatına alan kazanmaya mahkummuş
YanıtlaSilNasıl güzel yazmışsınız elinize sağlık 👏🏻
YanıtlaSilyanlış sahte şeylerle ne kadar mücadele edip yorulduğunu boşa zaman harcadığını ve geriye dönüp elinde hiçbir şeyin de olmadığını kalmadığını farkettiğin o an…
YanıtlaSilGerçeği bulduğunda da
ne kadar dinleneceğini rahatlayacağını bir bilebilse…
İnsan gerçeği bilipte Nasıl kaybedebiliyor:(( Yanılgılar, yanılgılar yanılgılar. İyi niyetli yanlış tepkiler , kontrolden çıkan istekler. Ne acı değilmi? insan gerçeği biliyor ama gerçege uygun yaşayamıyor..
YanıtlaSilGerçeğini kaybetmek... sahteyle ömür tüketmek, hiç bir yere varamadan kendi çemberinde dönüp durmak😔Gerçeği idrak edip ona göre yaşayanlardan olmak nasip olur inşallah🌺
YanıtlaSilGerçeği bulup, çemberi kırabilenlerden olabilmek...
YanıtlaSilGerçek öyle bir şeyki bulunduğu yeri aydınlattığı gibi ona yaklaşan ne varsa teslr eder, kapsar ,sarar. O an fark edemese de izini mutlaka farkeder.
YanıtlaSilİnsan, hikayesinin kendine özel olmadığını anladığı zaman başlıyor gerçeği algılamaya. Yoksa yazıda ifade ettiğiniz gibi hep haksızlığa uğradığını zannediyor.
YanıtlaSilKaleminize sağlık
Ahh keşke bilse insan gerçeğini koruduğunda ya da bulduğun da ne kadar kolaylaşacağını hayatın. Yükünü hep mi ağırlaştırır insan?
YanıtlaSilVe ne zordur yaşamak bu hayatı, insan gerçeğini kaybetti ise...
YanıtlaSilHayat bu..
İnsan domatesin sahtesine bile katlanamazken, hayatın sahtesine katlanmak hiç kolay olmuyor.
Ve bu kadar sahtelik ve saçmalık kuru kuruya çekilemediği için , ister istemez yanına tüketimsel yaşamlar girmeye başlıyor.
Bilenler bilir..:)
Felekten gece çalmalar..
Çivi çiviyi söker"..ler..
Dışardan çok hoş ,ama içi çok boş yaşamlar...Çaresiz çırpınışlar..:)
Ne kazanabilir ki insan..gerçeği kaybettiyse,
Ne kaybedebilir ki insan,gerçeği kazandıysa...
İnsanın gerçeğini kaybetmesi ne kadar acı... Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerleri sayesinde gerçeğe ulaşmanın yollarını buldum. Emeği geçen tüm hocalarımın emeğine sağlık
YanıtlaSilİlişkilerin gerçeğini bilen; dengeyi de huzuru da bu dünyada bulur... Peki ama nasıl? Vazgeçebilir güce sahipken, vazgeçmeyecek merhamete sahip olmak...
YanıtlaSilKaybedebilir, doğrusunu da bilemeyebilir. Yeter ki bunun bir soru olduğunu ve ne tarz cevap vermesi gerektiğini bilsin... Elinize sağlık
YanıtlaSilİnsanın, domatesten bile öğrenmesi gereken ne kadar çok şey varmış, demek ki insan bu hayata öğrenmeye gelmiş 😊
YanıtlaSilİnsan çok istediğinde ve sadece sonucu istediğinde hep yanılıyor. Yanılgı varsa gerçek bizden uzaklaşıyor. O zaman sahte çözümlerle uğraşıyor insan. Peki gerçek nedir? Benim buradaki rolüm, rolümün gerektirdiği sorumluluklar, karşıdakinin ihtiyacı, yaşanan olay evresi... bunların gerçeğini bulduğumda ancak gerçeği bulabilirim. Gerçeği bulduysam o zaman uygulama hakkım var :)
YanıtlaSilHayatta herşeyi ne kadar da çok kendimiz gibi sanıyoruz ; sevip seviliyorum derken, destek oluyorum değerimi bilir derken, gülümserken bile bazen karşımızdaki tebessümlerin de içten olduğunu düşünürken....
YanıtlaSil..........
Gerçekliğini kaybetmemiş, gerçek sandığımız tüm düşüncelerin/düşüncelerimizin/kişilerin/olayların vb. hayatımızda yer alması temennisiyle...
Hepimizin zaman zaman içine düştüğü bu durumu o kadar güzel anlatmışsınızki, elinize sağlık 🌸
YanıtlaSilAslında hiç bir insan durduk yere gerçeğini kaybetmiyor.Yani insanın o gerçek doğasını yine insan bozuyor.Malesef ki genellikle kişinin doğasını da bozanlar en yakınları olur.Ve ara bir bağ oluyor o bağıda bir anda koparıp gerçeğine dönemiyorsun.Gerçek manada farkındalık ister.Bu da emek ve çaba ister.işte biz kendimiz için emek vermekten vazgeçtiğimiz gün gerçeğimizi kaybediyoruz.Özümüz için bol emek verelim. sevelim
YanıtlaSil👍👍👍
YanıtlaSilMerhaba🙂
YanıtlaSilİnsan malesef gerçeklerden kaçar çoğu zaman..Çünkü çıkarlarına, egosuna ters olduğunu düşünür. Bazen de bedel ödemek zor gelir, gerçeklerden kaçar ve süslü sahtelikler içerisinde oyalanır. Aslinda insan bir bilebilse gerçeklerin onun sürekli çıkarı için oldugunu...Gerçekleri bildiğinde kandırılamaz olduğunu...Sahte olan herşey karşısında elif misali dim dik durabildiğini... Hayatın anlamını, hayattaki var oluş sebebini ve amacını görebilecekti.... Gerçeğini kaybettiyse insan dünyaları kazansa ne fark ederki?
Gerçekleri görebilmek, ögrenebilmek ve yaşayabilmek için de hak edişlerimiz olması gerekiyor. Rabbimin bu hak edişlerimizi arttırması duası ile...Emeğinize sağlık🌾🌾🌾
İnsan böylesine bozulmuş bir düzen içerisindeyken ve kıyasını hep başkaları ile yaparken nasıl gerçeği görebilir anlayabilir tam olarak ? Ahh bi görebilsek gerçeği ve kıyasımızın tam olarak aynanın karşısındaki kişi olduğundan başlasak , başlayabilsek bunun farkında olabilsek , rotamızdan amacımızdan uzaklaştığımız her adım bizi gerçekten uzaklaştırıyor ve bu bozulmuş sistemin içerisine çekiyor , “gerçekten insanoğlu ziyandadır “
YanıtlaSil...ve bütün bu kaybedişlere rağmen gerçeği bulmanın tek bir ‘yol’u olduğunu bilse...
YanıtlaSilİşte DTÖ’nin insana kaybettiklerini kazandırmak için edindiği bu amaç sanırım bize bu ‘yol’u kolaylaştırıyor ve öğretilen stratejilerle KAZANMAK her daim mümkün...sevgiler
Rahman suresini hatırlattı bana bu dizilimi
YanıtlaSilGerçeğin hakim olduğu o konfora sahip olmak nasıl da keyiflidir 🧡 yaşayabilmek nasip olsun 🙏🏼
YanıtlaSilAile olmanın, işin, ekonominin, tatilin, mutluluğun, huzurun, başarının, sükunetin, eminliğin, dinlenmenin, çalışmanın, anlamanın, öngörünün gerçeğini bilen insan hayatta üstün olur... Hayatını yönetir, düzenler... İlmi bilmeyen, gerçekten uzak olan insan da sert bir fırtınada yol almaya çalışan, sakınması gerekirken uçmaya çalışan bir kuşa benzer...
YanıtlaSilInsan verebilse karşıdaki insanin gercegini, dengeye gelebilse..
YanıtlaSilIhtiyaci kalibre edebilse ve hakkini verebilse...
İnsan gerçeğini kaybettiğinde huzuru da kaybediyor. Anlasa, huzur ancak tek gerçeği anmakla geliyor…
YanıtlaSilSahteyle ne kadar da oyalanmışız ve ne kadar üzülmüşüz.. Oysa ne kolaydır, gerçeğini bilerek yaşamak şu hayatı..
YanıtlaSilSahte olan çok süslüdür başta çok gösterişlidir anlık zevk verir. İnsanın çok hoşuna gider. Ama adı üzerinde sahte. Gerçek olanlar toplamda fayda verenlerdir.
YanıtlaSilToplamda fayda için anda acı çektiğimiz bir sürecin içerisindeyiz.
Suyun,ekmeğin,doğumun, mutluluğun,mesleğin,iklimin, yağmurun,ölümün bile gerçekliğini bozdu insanoğlu. Gerçeğe bu kadar ihtiyacı varken...🥺
YanıtlaSilElinize sağlık 🌺
YanıtlaSilGerçeği unutmadan gerçeğe uygun yaşayabilenlerden oluruz umarım
YanıtlaSil