Ana içeriğe atla

Hayatını Değiştirecek Soruyu Sormaya Hazır Mısın?

“Nerede?” diye başlar özlem cümleleri.

 -Ahh nerede o eski bayramlar? 

-Nerede o eski tavuklar? Mis gibi kokardı. Saatlerce pişirirdin de ancak pişerdi. Şimdikiler de tavuk mu? Saman saman!

- Nerede o eski mevsimler? Baharı bahar, yazı yaz, kışı da kış gibi olurdu.

-Nerede o güzelim kumaşlar? İpeği, pamuklusu, yünlüsü. Şimdikiler de kumaş mı? Naylon torbadan ne farkı var?

Yanlış anlama; bu cümleler bana ait değil!

“Görmüş geçirmiş” deriz ya senin de çevrende vardır. 

Belki annen, 

Belki babaannen,

Belki deden,

Belki de köye gezmeye gittiğinde tanıştığın yaşlı teyze... 

Neyi özlüyor olabilir ki bir insan? “Sonuçta eski işte!” diyesi geliyor içinden.  Eskimiş olan şeyi niçin özlesin ki? Eskimiş işte!

-Eeeee... Atasözü de var zaten; “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı!” diye…

O zaman diyorsun ki;

-Demek ki, eski o kadar da değerli değil.

-Nasıl yani? 

Hem eskiyi özleyeceksin hem de çok değerli olmayacak eski olan. Bu mümkün mü? 

Başka bir sır olmalı?

Onu değerli kılan, 

Onu aratan, 

Onu özleten, 

Bir şeyin değeri eski olmasında değil GERÇEK olmasında gizli olabilir mi?

Nereden bileceksin ki GERÇEK ile hiç tanışmadıysan,

Görmediysen,

Duymadıysan,

Dokunmadıysan,

Tatmadıysan...

Hayatında hep endüstriyel mayayla şişirilmiş üstelik genetiği değiştirilmiş unla yapılan ekmeği yemeye alışan biri; hiç görmediyse ve tatmadıysa, nerden bilsin GERÇEK ekmeği?

Marketteki meyve suyu diye satılan boyalı suyu içmeye alıştıysa, nerden bilsin GERÇEK meyveden yapılan şerbeti?

Ya GERÇEK kumaşı?

Ya GERÇEK kokuyu?

Ya GERÇEK ilgiyi?

Ya yaşadığı ilişkinin GERÇEĞİNİ?

Ya GERÇEK sevgiyi?

Ya GERÇEK sözleri?

Ya GERÇEK kadını, GERÇEK erkeği?

Nereden bilsin insan; karşısına çıkmadıysa, görmediyse ve hiç yaşamadıysa?

Nasıl yani? 

Gerçeğini yaşamadan, görmeden mi gidelim bu hayattan?

Yok yok... Olmaz öyle şey! Geldiysek bu hayata bulmadan gitmek yok. 

Kim bilir ne keyifli ne acayip bir macera olacak onu aramak?

Var mısın ilk adımı atmaya?

Var mısın hayatı keyifli hale getirmeye ve oyuna çevirmeye? 

Önce o gizemli kelimeyi hayatına sokmaya? 

Yan etkisi yok, zararı yok. 

Oyun nasıl mı oynanıyor?  

Çok basit. "Soru sorarak" başlıyoruz oyuna.

"Bu .......... gerçek mi?" veya "Bu .......... gerçeği ne ?"

Mesela, 

Bu SÜT Gerçek mi?  Bu SÖZLERİN gerçeği ne?

Şimdi sıra sende! Haydi oyun başlasın! 

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu


Yorumlar

  1. Gerçeğin tadı bambaşka. Bununla birlikte günümüzde, gerçek olan herhangi bir şeye erişmek için biraz ekstra bedel ödemek gerekiyor.

    YanıtlaSil
  2. Gerçek lider, gerçek ekip, gerçek eş, gerçek iş, gerçek evlat... Beyazla uyumlu, siyahla uyumsuz...

    YanıtlaSil
  3. Yasemin Sırça27 Temmuz 2022 10:31

    İnsan hep gerçeği arıyor da, gerçek olup olmadığını nasıl anlayacak? Gerçeği test etmenin de yolu olmalı. Seminerlerin en güzel yanıydı ‘gerçek olduğunu nasıl anlarız’ sorusunun cevabı. Gerçek sevgiyi nasıl anlarım, çocuğum gerçeği söylüyor mu nasıl anlarım.. Aldatılmadan ve aldanmadan nasıl yaşarım :)

    YanıtlaSil
  4. Hayatta her şey zıddıyla varsa ve ben hala gerçek ile karşılaşmadıysam ne ile karşı karşıyayım ? SAHTE ile..bu çok acı..
    Bu ömür, bir ömür sahte ile geçecek kadar değersiz olamaz..


    YanıtlaSil
  5. Melike Büşra Dücan27 Temmuz 2022 10:44

    Ne güzel anlatılmış.. tüm gerçekleri bulup onlarla yaşamak, yaşatmak nasip olur inşaAllah 😊

    YanıtlaSil
  6. Ne güzel bir yerden yaklașmıșsınız. Gerçeğe özlem duyan değil içine alanlardan olalım inşallah

    YanıtlaSil





  7. Gerçeği aramanın keyfi başka nerde olabilir ki? Ona sahip çıkanın bereketi ? Biraz cesaret ile sormalı değil mi? Gerçekten bu beni mutlu ediyor mu?

    YanıtlaSil
  8. İnsanın değisnesi için önce doğru soruya ihtiyacı var. 🙂

    YanıtlaSil
  9. Aslı Seçkinli27 Temmuz 2022 12:03

    Deneyimsel öğreti tuttuğu ışıkla gerçeği bulmamıza yardım ediyor. Ki bu çok büyük bir konfor…

    YanıtlaSil
  10. Gerçekliğe olan yolculuk en güzel yolculuk… Sahtenin yorduğunu, üzdüğünü, kırdığını, hastaladığını onu hayatından çıkarmadan anlayamıyorsun. Ama ne kadar gerçeklik girerse o kadar rahatlıyor insanoğlu…

    YanıtlaSil
  11. Bizler de öyleydik
    GERÇEK olanı bilmediğimiz için sahte olanı da gerçek zannediyorduk

    Ta ki problemlerimiz sürekli tekrar edene kadar

    İnsan gerçeği bulunca problemin çözümünü de buluyor aslında
    Çözüm en yakınımızda……

    YanıtlaSil
  12. Sahtenin verdiği rahatsızlığın, huzursuzluğun farkına varmak ve gerçegin vereceği huzuru ve keyfi tadabilmek nasip olsun. Gerçekten bizim hayatımıza aldığımız, hsyatımıza dokunan, temas eden şeylerin, kişilerin, sözlerin gerçeği ne? İnsan önce bunu merak edebilmeli ve öğrenmeye açık olabilmeli.

    YanıtlaSil
  13. Selma Kazancı27 Temmuz 2022 14:40

    Gerçek ve sahte Allah ayrıştırmayı nasip etsin 🤲🥰

    YanıtlaSil
  14. Gerçek ve sahtenin bu kadar karıştığı şu zamanda bu oyun bizi gerçeğimize yaklaştırmak için ne güzel düşünülmüş. Keyifli bir yazı 🙆‍♀️ Daha nice keyifli bilgiler ise Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminerlerinde😊

    YanıtlaSil
  15. Doğru soruları sormayı öğrenmeli...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Soru kalitemiz çok önemli. Cevabı evet ya da hayır olan sorular değil de ne, neden, nasıl gibi doğurgan sorular sormakla başlayabiliriz soru kalitemizi arttırmaya.

      Sil
  16. Gerçekler unutuldu, sahteler hayatımıza girdi. Gerçekleri yaşamak çok güzel, mutlu ve huzurlu yarınlar için. Çok güzel bir anlatım olmuş 🧿

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Fatih. Ne kadar güzel ki gerçekler hayatımıza girdikçe sahteler ister istemez azalacaktır.

      Sil
  17. Gerçek her şeyden üstündür. İnsan toparlandıkça gerçeği içine alır bozulduğu oranda sahteleşir, hayatımıza giren her gerçek bir sahteyi siler, hayatımıza aldığımız her sahte bizden bir gerçekliği alıp götürür... Notlardan aklımda olanlar.
    ne kadar güzel anlatılmış. Doğru sorular, gerçek sorular gerçek cevaplar gerçek çözümler de getiriyor... Doğru ve gerçek soruyu soranlardan olmak duasıyla

    YanıtlaSil
  18. Gerçek geldiğinde sahte yok olur. Sahteden kurtulmanın yolu gerçeklere ulaşmaksa o zaman bu oyuna, bu soruları sormaya hemen başlanmalı…

    YanıtlaSil
  19. Gerçeği bulabilmek için doğru soruyu sormak ne kadarda önemliymiş.. Emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  20. Gerçegini kaybeden her şey bozuluyor ve zıddı geeceğin yerini alıyor yani sahtesi ve yazık ki etrafımız sahtelliklerle dolu, daha da kötüsü gerçegini hic bilmeyen genc nesillerin kıyası dahi yok...

    YanıtlaSil
  21. zamanımızda hep soruyu "sorgulamak ve kendi doğru bildiğini zannettiği şeyleri onaylatmak" için soruyor insan. Beyaz bir niyete ihtiyaç var sanırım..GERÇEĞİ ÖĞRENME 😉

    YanıtlaSil
  22. Eğer insan gerçeğin peşinde koşmuyorsa onu bulamaz. Aramakla bulunmaz ama bulanlar gerçekten arayanlardır. Sahi sevgi neydi diye sevginin peşinden koşuyoruz ondan daha çok gerçeğin peşinden koşmamız lazım. Ya o sevgi gerçek değilse ya da sevginin gerçeğini bilmiyorsam. işte o yüzden gerçek çok önemli .
    gerçek tektir gerçek değişmez gerçek üstündür gerçek kimdeyse o üstündür. Gerçekten asla gerçekleşir mutlaka açığa çıkar. İşte insan gerçeğin peşinde koşmalı insan ins olduğu için.

    YanıtlaSil
  23. Sadece sahtelerle yaşayıp gerçeği yaşadığını sanmak… Umarım herkes gerçeği yakalayıp yaşama şansı bulur.

    YanıtlaSil
  24. Gerçeği algılayıp ,yaşayıp hayatlarımızı yeniden gerçekle dizayn edelim İnşaALLAH

    YanıtlaSil
  25. Ah bir sorabilse insan o soruyu ..
    Çok zor olmauacak cevabı almak.
    Zihin zaten cevabı verecek..

    Zihin verecek, biz de alacağız ama , herşeyin bir bedeli var..
    GERÇEK' inde.
    Sonu çok konforlu ama..

    Hem de tadından yenmiyor denilecek şekilde..

    YanıtlaSil
  26. Zaman ilerledikçe bir şeyin gerçeğini bulmak zorlaşıyor ama bulduğumuzdaki haz ve sevinç çok yüksek. Hep arayanlardan olmak ümidiyle.

    YanıtlaSil
  27. bircok şeyin sahte olduğu bir zamanda, sahtenin bu kadar normalleştirildiği bir anda gerçek yine gerçek ve gerçekleşecek.. O zaman gerçeği aramalı insan

    YanıtlaSil
  28. Gerçeğini görmez koklamaz ve tatmazsam hayatım hep kandırılmakla geçecek. Beni aldatan, kazıklayan, zehirleyen hatta öldürenleri beslicem desteklicem hatta kahramanım olarak kabul edicem. Çok büyük bir kaybediş ve çok kötü bir alış veriş bu..

    YanıtlaSil
  29. Nerdeeee eski bayramlar, eski çocuklar, eski zamanlar demek yerine nerdeee bunların gerçeği dememiz gerek. Gerçeği bulunca da ipine sımsıkı sarılmamız gerek...

    YanıtlaSil
  30. Yazının sonuna geldiğimde gerçekten de insan "GERÇEK" olanı nasıl anlayabilir sorusuyla baş başa kaldım..

    YanıtlaSil
  31. Sonlarda yaşadığımız o hayal kırıklığı, en başında yanılmaktan, sahte olanı hakiki sanışımızdan... Öyle gözümüz boyanıyor ki... Fırsatı kaçırmayalım diye hop atlamışız! Yani mutlu olacağız sanarak kendi mutsuzluğumuzu inşaa etmişiz! Ama herkes aynı tuzağa düşmüyor. Düşenler nerede yanılıyor? Tuzakları nasıl ayırd ediyorlar?

    YanıtlaSil
  32. İnsan yıllarca işin sahtesini algılayıp ona göre bir beklenti oluşturunca zihninde bir kıyas olmadığı için yaşadığının sahte olup olmadığını anlamakta zorlanıyor. Gerçeği gördüğünde ise yüzleşmek zor gelebiliyor. Bu yüzden gerçek ve sahteyi ayırt edebilmek kadar o gerçeği kabul edebilmek çok kıymetli🌿

    YanıtlaSil
  33. Gerçek ve sahte . Bu kelimelerin insan hayatındaki önemini geç anlamak üzücü ama yinede çok şükür.

    YanıtlaSil
  34. Ben bu soru sorulduğunda hazır değildim ama soruyu duyunca öyle bir hazırlanmışım ki 😃

    YanıtlaSil
  35. Bu yazıyı okuyabildiysek oyun başlamış demek ki.

    YanıtlaSil
  36. Oynadıkça basireti genişleten, lezzet veren başka bir oyun var mı acaba? :)
    Yaşamasa bile yaşamadan özlediği anlara götüren cinsten... :)

    YanıtlaSil
  37. İnsan doğası gereği gerçeği isteyen bir canlı, sorduğumuz sorularla verdiğimiz tepkilerle bunu gösteriyoruz aslında "Gerçekten mi?" ya da "Bu gerçek mi?" gibi...

    Sorularla bilinci açılanlardan ve gerçekleri bulabilenlerden oluruz umarım :)

    YanıtlaSil
  38. Hayatımızdaki gerçekler artsın inşallah

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Rağmen

Neye Rağmen Ne Yaptın?  Rağmen devam edebiliyor musun? Aynı sakinlikte ve aynı keyifte... İşinden keyif alıyor musun mesela? Patronun çıkardığı zorluğa ve baskıya rağmen, müşterine davranış stilin aynı mı? Rağmen devam edebiliyor musun keyif almaya keyfin kaçsa da? O keyifsizliği yönetebiliyor musun, keyfe dönüştürebiliyor musun mesela?  Yoksa azmin var, ama en ufak baskıda modun düşüp vaz mı geçiyorsun? Sınanmak istemiyorsun… Canın biraz acıdı diye vazgeçiyorsun.  Acıda da keyif alabilir mi insan? Çiğ köfte gibi, adana dürüm gibi… Anda canım acısa da toplamda bundan keyif alabildim mi? Sonraki evre haz ve o keyfi harcamamak! Aman dikkat bu bir tuzak! Hemen harcamak istemene rağmen… Daha pişmedi, daha içi hamur bu kekin. Sadece 15 dakika fırında üstü hafif kızarmış, yeme daha içi hamur... Zaman ise bir sonraki evre... “Tamam şimdi oldu ben yaptım, yaptım mı böyle yaparım. Tırnaklarımla kazıyarak geldim.” Sebep senin ama peki ya sonuç? Gerçekten sen yazdın ve sen oynadın öyle mi? Peki o