Başarı Birden Gelir Mi?

İlk basketbol maçına çıkıyordu Can, çok heyecanlıydı… Ama tüm maç boyunca yedekte kalmış, koç onu hiç maça çıkarmamıştı. Üzülmüştü, biraz da kırılmıştı, utanmıştı da!

Maç bitiminde anneannesi aldı onu ve anladı bir şey olduğunu.

- Ne oldu Can, canın sıkılmış gibi?

- Evet, koç beni oynatmadı, hep yedekte bekledim.

Anneannesi de eski basketbolcuydu. Gülümsedi...

Başarıya giden yol nerelerden geçer?

- Evet, ben de uzun süre yedekte kalmıştım. Bu çok normal, sen yeni başladın basketbola. Yeni bir şeyin başında zorluklar vardır ve olgunlaşıncaya kadar zaman geçmesi gerekir. Bahçemizdeki dutları hatırlıyor musun? Sen henüz olmamışken yemek istemiştin, ağzına alınca da tükürmüştün. Nasıl bir meyve olgunlaşınca dalından düşerse, lezzeti yerine gelirse sen de basketbolda biraz olgunlaşınca yavaş yavaş maça çıkacaksın.

- Olsun ben artık basketbola gitmek istemiyorum :(…

- Can, insanlar bir işe girişince, baştaki zorluklarda vazgeçerse, hayatın diğer alanlarında da başarılı olamaz. Daha kolay vazgeçer hale gelir.  İnsan bir işe başladığında önce çırak olur. Kuzenin Tuğçe’yi hatırlıyor musun? Önce emekledi sonra ayağa kalkmaya çalıştı, sen elinden tutup kaldırıyordun. Yürümeye başladığında kaç kere ayağa kalktığında düştü, iki adım attı düştü, iki, üç, dört adım derken yürümeyi öğrendi. Sonra rahatça yürümeye ve koşmaya başladı. 

- Evet, hatırlıyorum anneanne bir kere düştüğünde bize bakıp yüzünü ekşitmişti, biz gülünce o da gülmeye başlamıştı ve tekrar ayağa kalkmıştı.

Can sohbetten keyif almaya başlamıştı. 

- Peki anneanne sen de zorlandın mı? Vazgeçtin mi hiç?

- Zorlanmaz mıyım hiç! Ama abim de basketbolcuydu. Bana şimdi seninle konuştuklarımızın benzerlerini söylemişti ve bana çok destek olmuştu.

İnsan merdivenleri tırmanmadan tepeye çıkmak ister. Hemen sonucu ister. Sonucun getireceği kazanımları ister. 

- Hatırlıyor musun, birlikte parka gittiğimizde sen kaydıraktan kaymaktan çok keyif alırdın. Defalarca çıkar kayardın, hiç de yorulmazdın!

- Evet hala çok keyif alıyorum!

- Ama kaydırağın o merdivenlerine çıkmadan aşağı kaymanın keyfini alamazsın değil mi? 

- Yani şimdi ben iyi basketbolcu olmak için de merdiven mi tırmanacağım? Evet, anneanne anladım şimdi.. Tamam, peki ben ne yapmalıyım?

Başarıya giden her işin başında zorluklar, olumsuzluklar vardır.

- Bak ne güzel işte böyle! Çıraklığın başı zordur. Başında yaşadığın olumsuzluklara karşı sabırlı olmalısın. Duygusal olarak dayanabilmelisin. Ve azimli olmalısın. Yani yaşadığın olumsuzluklarda hemen vazgeçmemelisin. Tuğçe eğer düştüğünde kalkamasaydı bugün yürüyor olamazdı. Düştüğünde tekrar kalkabilmeli insan. Hatta dalga geçebilmeli kendisi ile, “Ne güzel düştüm ama”. Bu aşamada çok hatalar yapar ama bu hatalar öğrenebilmenin de yolu. İnsan hata yaptıkça “Olmuyor”, “Başaramıyorum”, “Vazgeç” der iç sesi. Sakın o sese aldanma ve vazgeçme. Eğer hatalarından utanırsan ve şikâyet edersen, aldanırsın ve çabuk vazgeçenlerden olursun.

İnsan bir işin sonucuna değil sebeplerine odaklanmalı, sebeplerinden keyif alabilmeli.

- Çok çalışmalısın çook.. Sonuca değil de sebeplere odaklanmalısın. Sebeplerinden keyif almalısın. Sebeplerinden keyif almazsan, çabuk vazgeçersin. İnsanı başarıya, yani istediğin sonuca sebepler götürür. Antrenmanlarda koşmayı, koşarken terlemeyi sevmelisin. 

En basit, en kolaydan başlamalı insan.

- En zayıf kendini nerede buluyorsun? Oradan başlayabiliriz birlikte. En basit, en kolaydan ve çok azdan başlayalım ama bunu sürekli yapalım. 

“Çok çalışmalıyız çokkk!” dedi anneannesi.

- Ben hazırım anneannecim, çok heyecanlandım. Senin sakladığın bir forman vardı ya onu bana verir misin?

- Tabii sana verebilirim. Seni eski basketbolcu arkadaşlarım ile tanıştırabilirim. Hayatında sadece basketbol oynamak yetmez. Mesela beslenme ve uyku düzenin de çok önemli. Akşam telefonla çok oynarsan uykun kaçar, geç yatarsan, geç kalkarsın, günü kaçırmış olursun. Eğer gerçekten başarılı olmak istiyorsan hayatında er başlamalısın!

Her zorluktan sonra kolaylık vardır.

- Peki hep zorluklar mı olacak? Hep ben yedekte mi kalacağım? 

- Tabii ki hayır! Hayatta hiçbir şey aynı kalmaz. Ya ilerler ya geriler. Her zorluktan sonra bir kolaylık gelir. Onun için hiç boşta kalmamalıyız. Sen sadece çalışmana bak. Gün gelecek çalışmanın karşılığını alacaksın. Dalında olgunlaşan meyve gibi sen de basketbol çalıştıkça olgunlaşacak ve daha iyi oynayacaksın.

Başarılı olunca insan gizlenmeli.

- İşte o zaman artık başardığın aşamaya geçersin Can. Ama insanlar başarılı olunca şımarmaya meyillidir. Hemen o başarıdan haz almaya başlar. "Ne güzel bak ben başardım", "Artık iyi oynuyorum" der. Bu, insanı zayıflatır, gerilemeye başlar. 

- Yaaa peki o zaman nasıl davranmalıyım?

- Çalışmaya devam etmelisin. Başarılarından kimseye bahsetmemeli ve bunu gizlemelisin. Bununla övünmemelisin. İnsan başarılı olunca hikmeti kendinden bilir ve bununla ilgili konuşmaya başlar. Eğer burada başarılarının üstünü örter yani gizlersen, kimselere bahsetmezsen daha da başarılı olursun.

- Anneanne Alperen çok güzel oynuyor. Onun gibi oynayabilir miyim acaba?

- Tabii ki hiç kimse doğuştan o başarı ile gelmiyor. Öğreniyor ve öğrenirken merdiven basamaklarını çıkar gibi aşamalardan geçiyor. Her aşamada yapman gerekenler var, yapmaman gerekenler var. Son aşamadaysa bahsettiğin basketbolcu gibi hiç düşünmeden oynayabilirsin. 

Ama başarılı olmak değil, başarılı olmaya devam etmek önemli. Bir bakmışsın sen başka basketbolcular yetiştiriyorsun. Ne güzel olur, onların başarılı olmasında senin de bir payının olması.

- Anneannecim çok teşekkür ederim.. Artık hiç vazgeçmeyeceğim ve daha iyi çalışacağım, şikâyet de etmeyeceğim…

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…

Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu