İnsan sonrasını bilseydi... Masanın üzerindeki cam su şişeleri ışık vurdukça parlıyordu. Cam şişe suyu koruyan sarmalayan bir gövde gibiydi. Güneşin ışıkları suyun üzerinde ışıltılar meydana getiriyor ışıltılar birbirini kovalayarak dans ediyordu. Su ışığı güzel yansıtırdı zaten. İnsan da suya benzediğinde güzelleşirdi. Yönüne uyum sağlamış kirlerden arınmış durağanlığı gitmiş, temizleyen sıfatı kazanmış...
Belki de o yüzden “Su gibi aziz ol” diye bir dua vardı.
Hepsi masaların aynı yönünde dizilmişti cam şişelerin... İşletmecinin plastik değil de cam tercih etme sebebi müşterinin isteği mi yoksa kendi isteği mi biraz daha detaylı bakınca anlaşılıyordu. Şişenin üzerindeki marka yerel bir markaydı, hatta bir köyden geliyordu. İşletmecinin bilindik bir marka değil de yerel bir köy markası tercih etmesi kendi yetiştiği topluluğu destekleyen biri olduğunu gösteriyordu. Masaların bazılarında insanlar vardı. Çoğu masa ise boştu. Bu saatler restoranın pek de kalabalık olmadığı saatlerdi. Buna rağmen büyük bir restorandı. Belli ki hafta sonları aileler için ve grup organizasyonları için daha çok tercih ediliyordu. Ve Ramazan ayında belki de...
Dekorda bir özen vardı. Ama nasıl denir sanki bu özen geçmişte restoran ilk açılırken ortaya konmuştu. Zaman geçtikçe mobilyalar ve dekorla birlikte özen de eskimişti. Eskiden albenili ve pahalı olan mobilyalar güncelliğini kaybetmiş biraz da yıpranmıştı…
Mecbur kalmadıkça gençlerin ilk tercih edeceği bir mekan değildi. Demek ki mecbur kalmıştı bu mekanı seçmeye, içeriye telaşla giren ve yaşından genç gösteren kadın... Yüzünde belirgin bir kaygı vardı, kimin baksa görebileceği kadar. Demek ki duygularını gizlemekte başarılı değildi yaşından daha genç gösteren kadın... hızlıca masalara baktı... aradığı kişiyi bekletmiş olmalıydı. Oysa umursamaz olanlar randevularına geç kalır. Yaşından daha genç gösteren kadın umursamaz değildi. Kontrolünün dışında geç kalmıştı erken yola çıkmasına rağmen... Ona geç kaldığı için kaygı yaşatan kişi içeride değildi.
Tek başına bir masaya oturdu yaşından daha genç olan kadın. Çantası kucağına montu üzerinde sandalyeye ilişti. Yüzündeki ifade durulmuş sanki duyguları yüzünden akıp gitmişti... tıpkı suyun akıp gitmesi gibi... Elinden geleni yapmıştı Cansu... hatta elinden gelenin fazlasını da... Bu yüzden yüzü, artık yapacak bir şey kalmadığını anlayan her insanın yüzü gibiydi...
Durgun...üzgün... saf...
Yanına gelen garson,
- "Buyurun hanımefendi bir isteğiniz var mı?" diye sordu
- "Çay" dedi Cansu. Sadece sıcak bir çay.
İçi üşümüştü...
Oysa onun masasında da ışık su şişelerine çarpıyor ve suyun üzerinde ışıltılar bırakıyordu. Sanki dans eden ve tebessüm eden bir parıltı gibi...
Göremedi bu görüntüyü Cansu, üzüldüğünde göremediği diğer güzel şeyler gibi...
Oysa hayat senden neyi emek harcamana rağmen, haksızlık yapmamış olmana rağmen alıyorsa sen ona fazla geldiğin içindi...
İnsan kendi değerini bilmiyordu da onu yaratan onun kıymetini ondan daha iyi biliyordu.
Bilseydi insan daha iyisi kendisine verileceği için alındığını... Görebilseydi sonrasını...
O zaman suyun üzerindeki ışıltıları görebilir içten bir şekilde gülümseyip
- Şükürler olsun... Sonsuz şükürler olsun diyebilirdi...
İlmi olan ve özgür olan çok az insan gibi...
&
İlmi olan bir suya bakarak nelerle ilişki kurabiliyor. Çok şükür
YanıtlaSil“Bilseydi insan daha iyisi kendisine verileceği için alındığını... “
YanıtlaSilHakikaten bir bilse, o an aklına gelse, buna inanarak devam etse...
İnsan olayların içine girince hayrı şer gibi görebiliyor. Kendi aleyhine olanı lehine zannediyor. Oysa hiç unutmamamız gereken bir şey var: Bizi bizden iyi bilen, bizden çok düşünen bir yaratıcı var…
YanıtlaSilBilseydi insan o olayı neden yaşadığını ah bilseydi insan... O zaman sonuçlarla değil sebeplerle uğraşırdı
YanıtlaSilİnsanın kendisine verilmeyeni değil verileni görmeye baslayabilse hayat sanki daha güzel olacak...
YanıtlaSilGözleri görmeyene ‘kör’ deriz de; bakıp da görmeyene ne diyelim? Demek ki: Anlamak için bakmak yetmiyor; ilim ile bakmayan zaten göremiyor…
YanıtlaSilBilemiyoruz ve bilme hakkı da verilmemiş insana sebeplerini oluşturduğu şeylerin sonuçları verilir ama küçük ama önemli bir ayrıntıyı atlamamamız gerekir o da gecikebileceğidir neden mi sınav için bakalım ne kadarına sabredebileceğiz o benim hakkım ya hakkım diyerekten….
YanıtlaSilNeden göremez insan hayattaki onca güzelliği? Yanındaki görür ama o göremez? Ama şişe aynı şişe,su aynı su..güneşse herkese güneş.
YanıtlaSilNe olur da insan göremez?
Görse de farkına varmaz ?
Farkına varsa da umursamaz
Hayatın tam da onun sofrasına getirip ikram ettiği,
o faydayı ve güzelliği?
Görmeyi öğrenmeye ne dersiniz 😊
Olaylarıın içindeyken insan çoğu zaman neyin neden olduğunu görmüyor. Neyin sana hayır neyin sana şer olduğunun farkına varamıyor. Bu da onu çoğu zaman isyana götürüyor. İlimli olan insan başına gelen olayların sebebini anlayabiliyor. O zaman şükredip kabulleniyor
YanıtlaSilGerçekten bilince insan çok şey değişir
YanıtlaSilİnsan gerçeği bildiğinde hayata olaylara bakışı da değişiyor...
YanıtlaSilHayatın sırrı ' da burada başlıyor zaten.
YanıtlaSilAma eğer insanın ilmi yoksa o zaman, tam varışa çok yaklaşmışken, pes etmeler, öykü terk etmeler başlıyor.
Hedeften vazgeçmeler başlıyor. En sonunda hiç bir yere ulaşamayınca da suçlu dış dünya oluyor ve sürekli depresyon halinde yaşayan insan haline giriyor.
Görünenin arkasında görünmeyeni görebilmek, andaki acının arkasındaki hazzı anlayabilmek.. gerçekten çok büyük ilim
YanıtlaSilBilseydi insan…
YanıtlaSilHer dezavantaj yanında avantajı ile gelir
Bilseydi insan…
YanıtlaSilHer dezavantaj yanında avantajı ile gelir
Adamın gitmesine üzülme Aslı, aslında gitmeseydi üzülecektin uzun süre
YanıtlaSilBilseydi insan daha iyisi kendisine verileceği için alındığını... Ve insan bu cümleye ikna olmadan önce hep bir debelenme, bir yorgunluk, sonuç ona gelmediğinde kızgın ve ümitsiz… Bu cümleye ikna olunca hayatın akışına uyum sağlayan, çabalayan, mücadele eden ama sonuç ona verilmese de yaşantısından memnun olan, ümitvar bir insan…
YanıtlaSilSen hangisi olmak istersin?
İnsan bir bilse... Onun için hayırlının ne olacağını... Aslında sabır tamda burada devreye giriyor... Yıllar sonra “iyi ki o gün gelmemiş” diyebiliyor.. Ama yıllar sonra. O an doğru tepkiyi verebilmek insana level atlatıyor👍🏾
YanıtlaSilHayat senden neyi emek harcamana rağmen,
YanıtlaSilhaksızlık yapmamış olmana rağmen alıyorsa sen ona fazla geldiğin içindi...
Bunu bilmediği zaman bir insanın doğru tepkiler vermeye devam edebilmesi ne kadar zor. Neyi neden yaşadığıni bilmek ve sonraki kareyi ön görebilmek ne kadar büyük bir konfor.
Bilseydi insan! verilen de alınan da lehine... Bilseydi insan onu, ondan daha çok düşünen var. Bilseydi ve izin verseydi insan, teslim olsaydı..hani kuşlar gibi özgür olabilseydik der ya insan, gerçek özgürlük teslim olabilmekte seni yaratana.... yüreğinize, gönlüne sağlık..
YanıtlaSilHangi insan aedı ardına haksızlık yaşadığında en ümidinin azaldığı yerde yeniden tebessüm ederek ayağa kalkabilir? Hangi insan yolda bir başına arabası bozulunca bir kahve molası imiş gibi yinede o anın tadını çıkarabilir? İlim olmadan çok zor...Oysa elimden geleni yapmama rağmen olan kontrol dışı olumsuzluklar bana lütuf diye bilsek...Bir yeni başlangıç...
YanıtlaSilBilseydi aslında insan belkide verdiği o gereksiz tepkileri hiç vermeyecekti. "Bilmek!" en azından işin yöntemini, olayın sebebini bilmek bile bir çok problemi daha yöntemi uygulamadan hafifletiyor.
YanıtlaSilBilseydi insan , gerçekten gerçeğin ne olduğunu bilseydi , onu kaybetmemek için herşeyi yapardı.. elindekinin kıymetini anlasaydı ne kadar daha mücadele etmesi gerektiğini anlardı.. inşALLAH anlayan algılayanlardan oluruz ...
YanıtlaSilOysa hayat senden neyi emek harcamana rağmen, haksızlık yapmamış olmana rağmen alıyorsa sen ona fazla geldiğin içindi...
YanıtlaSilKalemine sağlık...
Hayatta her taş gediği ile uyumludur. Bazen gelen taşın kayıp gitmesi o anda kayıp gibi görünür ama bendeki gedik daha büyük bir taşa uygun olduğu daha büyüğü geleceği içindir bu ...
YanıtlaSilTeşekkür . Bazen farkına bile varmayız teşekkür etmediğimizin. Bazen de önemsiz gibi gelir.
YanıtlaSilOysaki insanı bereketlendiren, o en basit olana verdiği değerle başlar.
"Teşekkürü olmayan şükre ulaşamazmış" Bu sözü duyduğumdan beri, teşekkürümün bile anlamı değişti. Gerçekten verileni görmek herkese nasip olmuyor... Verilenleri görmezsek, bu hayatta tatmin olmamız mümkün değil...
YanıtlaSilVeriliyorsa nimet alınıyorsa hikmet.. keşke bilebilsek..
YanıtlaSilİnsan sevdiğine benzermiş. Su gibi olup, bize yaklaşanların ateşini azaltanlardan olmak dileğiyle...
YanıtlaSilKendimize gercekten deger vermeyip ama bunlari yaparsam degerli olurum zanniyla yaptigimiz isler...ne cok yaniliyoruz..
YanıtlaSilAh insan, gerçekten iliklerinde hissedebilse şu gerçeği..
YanıtlaSil“Beni benden daha iyi bilen var.”
“Beni benden daha çok seven...”
O zaman gelene de gidene de daha farklı bakabilir, daha yerinde tepkiler verebilir idi..
Gerçek, insana ne büyük konfor sağlıyor.
Bir yanda cam şişesinin yansıttığı güneş ışığı..
YanıtlaSilDiğer yanda insan zihninin yansıttığı gerçeğin ışığı...
İşte gerçek bilginin ahvali; insana her zaman, detaydan büyüğe, gördüklerinde iz ve işaret okumasını sağlar.
Ah bir bilseydi insan her zaman lehine olan ile beraber olduğunu..
YanıtlaSilÖyleyse şükür, ilmi olan ve özgür olan insanların özelliği..
YanıtlaSilO halde ne mutlu hakikaten şükredenlerden olabilenlere, ne mutlu yeryüzündeki ışıltıları haksızlıklara rağmen görebilenlere, ne mutlu yaşama sevincini daima diri tutabilenlere, ne mutlu hakikaten Özgür olabilenlere..
Bir kişi, bir olay, bir kayba takılıp bir çok güzelliği görememek insanın güzellikler içinde huzursuz olması ne kötü... Ne güzel şey ilim... Şüphesiz ki her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. İnsan bunu bilince rahatlıyor ve o su şişesindeki parıltıları görüp şükredebiliyor
YanıtlaSilKac kez okudum yaziyi, keske bilseydi insan :(
YanıtlaSilSonrasini gorebilseydik yine de üzülür müydük bu kadar elimizden gidenlere...
YanıtlaSil"Bilseydi insan daha iyisi kendisine verileceği için alındığını." Bilseydim o kadar üzülmezdim, o kadar sıkıntı çekmezdim. Keşke bilebilseydim. Bu eğitimlerle şimdi biliyorum bu sözün ne anlama geldiğini. Öğrendiğim bilgiler sıkıntılarımı üzerimden atmama yardımcı oldu, hafifledim. Çünkü ilmin varsa özgürsün.
YanıtlaSil"Oysa hayat senden neyi emek harcamana rağmen,
YanıtlaSilhaksızlık yapmamış olmana rağmen alıyorsa sen ona fazla geldiğin içindi..." İnsan fazla geldiği yerde o an kaybetmiş gözükse bile aslında zarara uğramıyor, kazanıyor. Yeter ki oraya fazla gelsin. Hayatın yoğunluğunda bunu farkında olabilmek çok kıymetli.
İnsan olayların içine girdiğinde, duygularıyla yaklaştığında hayatındaki güzellikleri göremiyor ama insan bu zorluklardan sonra ne geleceğini bilse...
YanıtlaSilBilseydi insan kendisine çok değer veren yaratıcının aslında onun için en iyisini düşündüğünü...
YanıtlaSilİnsan çok aceleci, seçimlerinde, sonucu beklerken, bir şeye üzülürken, sevinirken... İlmi sayesinde öngörülü olabilen insanın bu telaşı da daha az, andaki güzelliklerin daha çok farkında. Çok güzel bir yazı, teşekkürler
YanıtlaSilİnsan hem acele ediyor hem de insanların sözlerine bakıyor. Hemen olsun istiyor. Bugüne kadar insanlar ne söylemiş, ne yapmış ve bunları doğru kabul edip o çerçevede beklenti oluşturuyor. Oysaki insan gerçekleri öğrenip, ilmini artırınca durumlara yasasal bakabiliyor. Erken yola çıkmış yasasal davranmış ve daha iyisi kendisine verileceği için alınmış. Bir de şu var ki, bizim hakkımızı verebilecek olan insan değildir. Bizim sebeplerimizin karşılığını verecek olan yaratıcı vardır. Yaratıcı insanın lehinedir. İnsan tek gerçek olan, yaratıcının sözüne bakmalıdır. Yaratıcı bir şey demiş, insan başka bir şey demiş. Çok az sayıda insanın arasında olsa da o insan özgürdür. Durumları yönetebilir ve hatta durumların üstesinden gelebilir.
YanıtlaSilBileydi insan kendisine verilen her şeyin en iyisini, hayırlı olanını Allahın verdiğini.
YanıtlaSilAh bir bilseydi insan…
YanıtlaSilŞükürler olsun ki öğrenebiliyor, bilmek isterse. Açabilirse gözlerini. Göze alabilirse gözlerini gerçeğe doğru kocaman açmayı.
Ellerinize sağlık ☺️
Duygularımız kontrol edebildigimizde anı yaşayan degil anı dizayn eden oluyor insan..algısı açık,bilinci,acik ve neredeyse orada olabiliyor
YanıtlaSilİnsan kendi değerini bilmiyordu da onu yaratan onun kıymetini ondan daha iyi biliyordu 🥹🥹🥹
YanıtlaSilNe kadar da az düşünüyoruz.. ne kadar da az şükrediyoruz.. Emeğinize sağlık..
YanıtlaSilBilseydi insan daha iyisi kendisine verileceği için alındığını... :(
YanıtlaSilİlmi nasip eden ve bizi bize bırakmayan Rabbimize şükürler olsun..Farkedebilmek farkedemediklerimizi ve görebilmek göremediklerimizi ancak ilim sayesinde olabiliyormuş getçekten. İyiki deneyimsel tasarım öğretisi var🤗
YanıtlaSilHayat bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor türlü türlü şekillerde, bazen alarak bazen vererek... Hayatın dilini anlayabilenlerden oluruz umarım :)
YanıtlaSilKeşke Bılınseydı....
YanıtlaSil