Ana içeriğe atla

Adil Hayat

Anda kazanıyor gibi görünenler toplamda da kazanır mı? Endişeli bakışlarla patronunu bekleyen Nihal’in kalbi yine küt küt atmaya başlamıştı. Fazla değil yaklaşık iki ya da üç yıldır böyle oluyordu. Evdeki gergin hava yetmezmiş gibi bir de iş yerindeki sorunlarla boğuşuyordu. Üniversiteden yeni mezun olduğu için düşük maaşlı da olsa, kendisinin ve ailesinin maddi sıkıntılarını çözmek için bulduğu ilk işe girmişti. 

İlk başlarda büyük sorunlar yok gibiydi işyerinde. Ama bir süre sonra çalışırken fark ettikleri zihnini çok yormaya başladı. Anlık çıkar ilişkileri, haksız kazançlar… Yöneticileri kendisinden, uygun olmayan kalitedeki mallara onay vermesini istiyordu. Çünkü onlar için önemli olan tek şey şirketin kar etmesiydi. Yapılanın doğru ya da yanlış olmasına bakmıyorlardı. Nihal ise vicdanlı biriydi. Girdiği herhangi bir ortamda insanlara yanlış yapmaktan, yanlışa sapmaktan endişelenirdi. 

Onun bu hassasiyeti alarm verirken bir yandan da babasının yakın zamandaki iflasından dolayı çektiği parasızlık zorluyordu. Bunca varlık görmüş babasının bir gün bir ekmek bile alamayacak duruma geleceğini hiç düşünmezdi. Ama her şeye rağmen doğru olanı yapması gerektiğinin farkındaydı. Doğru olanı yapmadığında yine sonucuna kendisinin katlanacağını biliyordu.

Patron bir hışımla toplantı odasına girdi. Servis müdürü, proje müdürü ve Nihal birbirlerine bakakaldılar. Tedirginliklerini bir çırpıda gizlemeye çalışırken ayağa kalktılar.

‘’Hoş geldiniz Murat Bey!’’

‘’Neler oluyor burada? Siz benim şirketimi batırmaya mı çalışıyorsunuz? Bakıyorum da birileri dürüstlük taslamaya başlamış!’’

Ortalık buz kesmişti. Hiç durmadan konuşmaya devam etti Murat Bey.

‘’Sen Nihal Hanım! Beni uğrattığın zararı sana ödeteceğim. Maaşından keseceğim diğer ay. Bulaşıkhanede kaybolan çatal kaşıklardan da seni sorumlu tutuyorum.’’

Zaten ilk maaşı 3 ay geç vermişlerdi. Otobüse binecek parayı zor buluyordu. Çalışmasının karşılığı olamayacak kadar düşük maaş alması zoruna gidiyorken bir de patronunun böyle konuşması canını çok acıtmıştı. İş yerinde şahit olduğu yasak ilişkiler, zorlandığı ama kabul etmediği usulsüzlükler, evdeki ailevi ve maddi sorunlar… Kalbinde çok hissedilir bir sızı varken yutkunmaya çalışıyordu her gün. 

Günler böylece geçerken sene sonu gelmişti. Sözleşmesinin bitmesine bir iki gün kala patron yine şirkete geldi. Gelecek seneki kadro belirlenecekti. Herkese müjdeyi vermişti. Sıra Nihal’e geldi.

‘’Senin maaş aynı Nihal Hanım, işine gelirse…!’’

‘’Teşekkür ederim.’’ dedi Nihal. Bir ay bile boşta kalma lüksü yoktu. Hem de kendi mesleğinde deneyim elde etmesi lazımdı ki iyi yerlere gelebilsin. Bu teklife yarın cevap vereceğini söyledi. Mesaisi bittikten sonra bir durak mesafesi kadar yürümeyi tercih etti. Böylece daha rahat düşünebilecekti. 

‘’Yine kabul etmem usulsüzlüklerini. Ne yapabilirler sanki en fazla? Ama neden o insanların içinde olayım ki? Gerçekten bir taraftan doğru olanı yapmaya çalışırken bir taraftan sürekli engellenmek, suratlarını, laflarını çekmek çok yorucu. Bu insanların yanında kalbim daralıyor. Ne yapmalıyım? Ne?’’ derken telefonu çaldı. Arayan üniversitede bölümden arkadaşı Arzu’ydu. Arzu iyi bir firmada çalışıyordu. Mezun olduktan sonra iş arayışında birbirlerine destek olmuşlardı. İş telaşı derken sonrasında uzun zaman görüşememişlerdi.

‘’Nihalciğim nasılsın? Sana bir haberim var. Benim işyerimi biliyorsun. Düzgün bir firma, yakında biri evlilik sebebiyle taşınacağı için işten ayrılacak. Başvurmak ister misin? En son çalışıyor muydun hatırlayamadım. Belki arayışın vardır diye haber vermek istedim.’’

Nihal’in yüreğine bir ferahlık geldi. Nasıl olsa sözleşmesi bitmişti. Tek isteği işini düzgün yapan bir firmada gönül rahatlığıyla çalışabilmekti. Ertesi gün teklifi kabul etti. Tatil yapmadan hemen yeni işine başladı. İlk kez vicdan rahatlığıyla çalışabilmenin sevincini yaşıyordu. İşlerin yorgunluğu ve zorluğu onu o kadar yıpratmıyordu. 

Yıllar yılları kovaladı. Aradan tam yedi yıl geçti. Bu sürece Nihal evlenmiş, çocuğu bile olmuştu. Rayında giden bir aile hayatı vardı artık. Kazandığından tatmindi ve geçmişte kendisine yapılanlardan dolayı hiçbir zaman kin beslememişti. Hayatı rutininde ilerliyordu. Bir gün temizlik yaptığı sırada telefonu çaldı. Arayan ilk işyerindeki servis müdürüydü.

‘’Nihal merhaba, nasılsın?’’

‘’İyiyim teşekkür ederim. Siz?’’

‘’Sağol, iyiyim ben de. Rahatsızlık vermek istemem. Sadece o dönem sergilediğin tavrın ne kadar doğru olduğuna yıllar beni şahit etti. Bir haber vermek için aradım. Murat Bey’in şirketi battı. O dönem bana bunların imparatorluğu asla yıkılmaz gibi geliyordu.’’

Nihal gayet nötr bir biçimde ‘’Hayırlısı olsun.’’ dedi. İçinden bir parça bile ‘’Oh olsun!’’ demek gelmiyordu. Çok uzatmadan telefonu kapatıp ara verdiği temizliğine devam etti.

İnsan olayın içindeyken kendisine yapılan haksızlıkların karşılıksız kalacağını zanneder. Toplamda hayatın adaletinin işleyeceğini düşünemez. Oysaki hayat bir gün mutlaka yapıp ettiklerini insanın karşısına çıkarır. İnsan sadece ona haksızlık yapan kişi yaptığının karşılığını alırken buna şahit olur ya da olamaz. Ama mutlaka bir karşılık alınır hayattan. Biz şahit olsak da olmasak da…

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 


Yorumlar

  1. Adaleti toplumda aramak…😊
    Emeğinize sağlık🌿

    YanıtlaSil
  2. Şevin Güzel Salduz20 Kasım 2023 09:06

    Hayat, insanın tepkilerine geri bildirim verir. Çok güzel bir yazı olmuş. Hepimizin kendimize bir pay çıkarması dileğiyle🌹

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten insan anda adalet yok gibi düşünebiliyor. Ama toplamda bakıldığında mutlaka bir adalet var. Sadece insan çok aceleci...

    YanıtlaSil
  4. İnsan zor durumdayken bile doğru tepkiyi verdiğinde kazanıyor ama hep sonuç istediğimiz için o duruma sabredemiyoruz

    YanıtlaSil
  5. Adil hayat gerçekten de adil! Sadece o an değilmiş gibi görünüyor. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  6. Müsibetlerin hakikatini bilip, o an doğru tepkiler vermemiz toplamda kazanç sağlar. Yeter ki sabırlı olalım.
    Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  7. Biz insanlar çok aceleci ve sabırsız olmak yerine biraz bekleyip Hiçbir şeyin karşılıksız kalmayacağını ve Yaptığımız herseyin ve bize yapılanın bir karşılığının olacağını unutmadan davranabilsek hayat akişimizda

    YanıtlaSil
  8. Ayşe Füsun Temelci20 Kasım 2023 15:09

    Yaptığımız her davranışın bir geri bildirimi olduğunu ne kadar güzel anlatılmış. Tekrar geriye dönüp, ben nerede ne tepki yapıyorumu düşündürdü. Emeklerinize sağlık 🫶

    YanıtlaSil
  9. Ana degil toplamdaki kazanc ve kayıplara bakabilmek...kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  10. Anda insan yanılıyor, kötüler kazanıyor-muş gibi gözüküyor. Ancak zaman gerçekten yana oluyor. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Biz şahit olsak da, olmasak da adalet…
    Kaleminize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  12. Kötü kötülüğünü biz görmesek de buluyor. Eninde sonunda herkes oluşturduğu sebeplerin sonuçlarıyla buluşuyor.

    YanıtlaSil
  13. Ne kadar doğru, kaleminize sağlık💐
    O sürece takılmamak, toplama bakmak gerekiyor.

    YanıtlaSil
  14. Çok temas eden bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  15. Ne kadar doğru algılarsak o kadar doğru tepki verebiliyoruz. Anlık zararda gibi gözüksekte toplamda faydaya ulaşabiliyoruz. Emeğinize sağlık güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  16. Çok akıcı muhteşem bir yazı👏🏻 Anda değil toplamda adalet çok güzel anlatılmış insanın içine işliyor….

    YanıtlaSil
  17. Şu dönemde adaletsizlik nedeniyle işlenen suçlar karşılıksız kalıyormuş gibi görünse de aslında herkes yaptığının karşılığını öder. Biz görsek de görmesek de

    YanıtlaSil
  18. Herkes hakettiğini bulurken öyle bir zamanda oluyor ki senin de artık için soğumuş... Hayatın adaleti mükemmel...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın...

İlişkide Ustalık Bir İhtiyaçtır

Neden ilişkide ustalık?  Her canlının hayatını devam ettirmesi için gereksinimleri vardır.  Tohum, yeşermesi için toprağa ve suya ihtiyaç duyar. Yeşeren filiz ise, büyüdükçe daha fazla toprağa ve suya ihtiyaç duyar.