Ana içeriğe atla

Döngü, Denge, Diyet

Döngü, Denge, Diyet

Bir bitkiye su verildiğinde hücrelerine suyu çeker ve en uç noktalarına kadar ulaştırır. Kökleri toprağın derinliklerinde ise susuz kaldığı zaman kökler daha da uzayarak bitkiye su taşır. Aynı zamanda bol su olan bölümlerdeki suyu çekerek oradaki bitkilerin çürümesini engeller.

Hayvanlar, önlerinde yirmi dört saat su veya yiyecek bulunsa bile, ihtiyaçları kadar yiyip içip kalanını diğer hayvanlara bırakırlar. Bu arada önüne yiyecek koyulsa bile koklar ve yemeden geri çekilir. 

İnsanoğlu, yemek yer ama ihtiyacından fazlasına hayır demekte zorlanır. Bu durum, fazla suyun bitkinin köklerini çürüttüğü gibi, fazla yağ birikimi de insanın hücrelerini çürütmeye başlar. Yağ birikintileri arasında sıkışan hücreler de kan akışı azalacağı için, bir süre sonra fonksiyonunu yapamaz hale gelir. 

Yağ dokusunun vücuda birçok faydası vardır, vücudun enerji depolarıdır, vücudun sıcak kalmasını sağlar fakat yağ ve su dengede olmalıdır. Vücuttaki su oranı %50-60 yağ oranı ise %15-22 iken, yağ oranı artmaya başladığında su oranı ise düşmeye başlar. Yağ oranı azalmaya başladığında ise, o hücrenin yerini su almaya başlar. 

Su, vücudumuzun sıvı bölümüdür. Kan dolaşımının, besin döngüsü ile oluşan atıkların vücuttan uzaklaştırılması ve vücut ısı dengesinin sağlanması için, su vücutta olmazsa olmazdır.

İşte, vücut için suyun önemi bu kadar fazla iken, vücutta biriken yağlar su oranının azalmasına sebep olur. Aldığımız hava ile suyun vücutta sürekli devir daim olması, yaşam döngümüzü oluşturuyor aslında. Peki o zaman, bizim her açlık hissimizde su içmemiz yerine, bir şeyler atıştırmamız nelere sebep oluyor?

Bir hücrede öncelikle açlık oluşur, sonra ya aldığı besin kaynaklarından ya da vücutta depolanan kaynaklardan enerjisini alır. Gerekli fonksiyonlar için harcar. Akabinde de yine beklemeye geçer.

Bu konuda oldukça seçicidir, gerekli olan madde mi, zararlı madde var mı bakar, ihtiyacı olan kadarını alır ve kalanı bırakır. Girdi ve çıktısı birbirine yakın olduğunda döngü tamamlanmış olur.

Hücrenin açlığı ile aldığı besin miktarı denge içerisindedir. Uzun süren bir açlık durumu varsa hücre bunu algılar, beklentisini düşürür. Sonrasında besin geldiğinde az bir miktarla dahi ihtiyacını karşılayabilir. Bu durum insanın doyum becerisini, marifetini arttırır.

O zaman bunu insanın beslenmesine taşıdığımızda; bir insanın uyku süreci yani dinlenmesi için 5-6 saat yeterli olduğuna göre, besini vücuda aldıktan sonra çıktı döngüsünün tamamlanmasına kadar süreç aynı zamanı gerektirir. Bu durumda en küçük hücre doyum marifeti kazandığı zaman, beslenme öğünlerimiz dengeye gelmeye başlar. Yani öğünlerde aşırı yeme isteği azalır. Aksi takdirde hücrenin doyum becerisi azalıp, her an besin gelecek beklentisi arttığında, ihtiyaç fazlası girdi olacağı için, hücre yavaş yavaş besini yağ şeklinde stoklamaya başlar.

Veeeee;

Stoktaki yağlar azalacağı endişesi ile hücre; besin gelmediğinde panikler ve bu durum bize sürekli açlık hissi olarak yansır. Denge bozulduğu için girdi-çıktı döngüsü tamamlanamaz; ta ki bu durum aşırı olan stokların boşalmasına kadar devam eder.

Peki obezitenin önüne geçebilmek için neler yapabiliriz?

Öncelikle açlığımızı doğru yere yerleştirmeliyiz. Hissettiğimiz açlık, katı gıda açlığı mı, sıvı gıda açlığı mı? Bir saat önce yemek yediysek, hissettiğimiz ağız kuruluğu su içme ihtiyacımızdandır. Bir öğünde ne kadar gıdaya ihtiyacımız var onu iyi bilmeliyiz. İnsanın mide kapasitesi kendi yumruğu büyüklüğündedir yani bir tabak yemek 1/3 ‘ünü doldurmaya yeterli gelir. Diğer 1/3’ünü suyla doldurmalıyız. En son boş kalan 1/3’ü ise midenin hareketlerini rahat olarak yapabilmesi içindir.

Afiyet olsun :)

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 
Yahya Hamurcu

Yorumlar

  1. hücrelerimizi de biz bozuyoruz. 🤦insanın ve doğanın sistemi mükemmel işliyor İnsan gerçekten herşeyi düşünerek
    ve ölçülü yapmasında ne kadar büyük fayda var.

    YanıtlaSil
  2. İhtiyacı olana ihtiyacını verebilmek çok önemliymiş :)

    YanıtlaSil
  3. Her şeyin fazlası zarar ; yağ, su....
    Yine konu dengeye geldi 🙃

    YanıtlaSil
  4. Her şey her şey ile nasılda ilişkili, anladıkça hayret ediyorum ve bu sisteme hayranlığım artıyor..

    YanıtlaSil
  5. Tokluk öldürür, hantallaştırır. Açlık harekete geçirir. Bu yüzden zayıf insanlar, yağ oranı yüksek insanlara nazaran daha hareketlidir, daha canlı ve kıpır kıpırdır. Çocuklara bakınca bile en hareketli olanlar, genelde en az yiyenler :)

    YanıtlaSil
  6. Doyum becerisi çok yemekte değil, açlıktaymış. Kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  7. Oğlum 5 yaşlarındayken bir gün kilo fazlalığı olan birine şöyle demişti: az yiyip çok kıpraşırsan sen de benim gibi zayıf olabilirsin :) Evet, obezite günümüzün yaygın sorunlarından biri ve modern hayat insanların hareketini azaltmaya dönük tasarlanıyor. Su+hareket şifa.

    YanıtlaSil
  8. Sağlık çok önemli, çok önemli ve değerli bilgiler emeğine sağlık 🧿🧿🧿

    YanıtlaSil
  9. Hayatın insanın dengeden uzaklaşmasına müsaadesi yok, hep işaret veriyor dön dengeye diye:)

    Dengeli gün, dengeli iş, dengeli vücut, dengeli birliktelik nasip olsun :)

    YanıtlaSil
  10. Aaaah aaahhh...Biz insanoğlunun kendisine ettiğini başka hiçkimse etmemiştir heralde....🤭🙃

    YanıtlaSil
  11. Düşünmek !!!
    Bi hayata bakıp bir vücut sisteminin işleyişine bakmak.
    Hücrenin çalışma sistemi ve insanın toplamda hayatının işleyişinin birbirine benzerliği aman Allah’ım dediğim boyut.
    Düşünmenin önemi net ortaya çıkıyor.

    YanıtlaSil
  12. Yaradılış ne kadar muazzam aslında...
    Ama yanlış davranışları tekrar ederek vücudu da bozan biziz... 😔

    YanıtlaSil
  13. Denge, yemek yiyip su içerken bile denge… ana mesele ihtiyacı tanımlamak, ihtiyacım olanı mı yiyorum yoksa 😅 şimdilerde sıkça duyduğumuz gibi doydum ama zevkine mi yiyorum… insan doyduğunu bile bile kendi dengesini nasıl da bozuyor… istekler ve ihtiyaçlar konu yine buraya geldi 🤭

    YanıtlaSil

  14. İnsan miktarı artırınca daha fazlasını elde edecek sanıyor. Daha çok mutlu ettikçe daha çok mutlu edileceğini sanması gibi... Yaratılmış diger canlılar doğru olanı yapıyorken biz napıyoruz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elif Karakurt12 Ekim 2022 23:30

      Halbuki daha çok yedikçe tat almamaya başlıyor olması da çokacı üstelik 🥺

      Sil
  15. Ramazan’da oruç tuttuğumuz zamanlar aklıma geldi şimdi

    İki öğün yiyip ara zamanda midemizi, hücrelerimizi dinlendirmek, onların sabrını arttırmak ne güzel oluyor değil mi ?😊

    YanıtlaSil
  16. İhtiyacım ne? ihtiyacım ne kadar? soruları yerine isteğimiz ne? sorusunu sorup cevap arıyoruz.
    Ve düşünmeden isteğimiz yönünde davranış ortaya koyuyoruz. Sonrası çorap söküğü gibi:(

    YanıtlaSil
  17. Diğer yaratılanların aksine insan ihtiyacına göre değil isteğine göre hareket edebiliyor maalesef. Peki neden yemek istiyor insan? Yemeği neden doymak için değil de haz almak için yiyor? Önce bu yemek=haz kodlamasının değişmesi lazım sanki…

    YanıtlaSil
  18. Bu bilinç seviyesinde olmak duasıyla.

    YanıtlaSil
  19. Hepimizin bilinçlenmeye ihtiyacımız olan bir konuda, farkındalığımızı arttıran bilgiler veren, çok güzel ve faydalı bir yazı.

    YanıtlaSil
  20. İnsana verilen kusursuz ve muazzam işleyen bir sistem. Tekrar farketmemizi sağlamışsınız kaleminize sağlık. O dengeyi idrak eden ve uygulayanlardan olmak ümidi ile🙈

    YanıtlaSil
  21. Denge olmadan devamlilik da olmuyor, o zaman da vücut dengesiz tepkiler veriyor... Hayatta süreklilik sağlayabilecek şartlarda hareket etmek gerekir

    YanıtlaSil
  22. Sonsuz şükürler olsun vucudumuzun bir fizyolojik aklı var..
    Herşeyi kontrol ediyor .
    Sırf biz sağlıklı yaşayalım diye.
    Ama kontrol edemediğimiz isteklerimiz dolayısıyla o mekanizmayı da işlemez hale getirebiliyor insan....:)(

    YanıtlaSil
  23. "İnsanoğlu, yemek yer ama ihtiyacından fazlasına hayır demekte zorlanır." Evet, tam da böyle, sonra da "Su içsem yarıyor." deriz. Sahte problemler, sahte çözümler, gelsin şok diyetler gitsin tartı üzerinde göz yaşlı haller.....

    YanıtlaSil
  24. Çözüm zıddında gizli..

    DOYUM becerini mi arttırmak istiyorsun?
    AÇ bırak kendini..

    az aç kalk sofradan 😊

    YanıtlaSil
  25. Yaratılan her şey gibi, vücudumuz da, içindeki sistem de, hücrelerimiz de ne kadar akıllı ve insanın faydasına çalışıyor. İnsan istekleri ile kendisine verilmiş kusursuz sistemi önce bozuyor, sonra bozduğu sistemi nasıl bozduğunu bilemeden dışarıdan sahte imkanlarla tekrar düzeltmeye çalışıyor. Sahte imkanlarla düzeltmeye çalıştığı için problem daha da büyüyor. Halbuki ne kadar basitmiş, ilk yaratılmış sisteme dön ve uyumlan. Problemin çözümü zıddında. İnsanın doyum becerisi açlığında gizli. Bir şey gerçekse vücutta çalışma sistemi ile ilişkisinde ki işleyen sistem aynı :) ilişkilerinde de, doymak istediği her şeyde açlık oluşturmak. Kaleminize, emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  26. İhtiyaç fazlası her şeye hayır diyebilmek için güçlenmeye ihtiyaç var. Güçlenmek için gerçeğe yaklaşmaya..
    Kalemine sağlık çok güzel bir yazı olmuş hocam:)

    YanıtlaSil
  27. İsteklerimizi kontrol edebildiğimiz yer kendimize karakter kattığımız yer💪🏽

    YanıtlaSil
  28. Açlık insanı hakikaten diri, neşeli, ümitvar kılıyor.. Yeter ki miktarını doğru ayarlayabilelim.
    Faydalı yazınız için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  29. Ne kadar naif bir paylaşım olmuş..Kilo vermek isteyipte bir türlü başlayamanlar için güzel ve düşündürücü kaleminize sağlık🙋‍♀️☺️

    YanıtlaSil
  30. Ne kadar açsam doyum miktarım da o kadar az.tipki oruç tuttuğumuz zamandaki gibi.acligim fazla iftar vakti
    geld bi çorbayla doyuyorum

    YanıtlaSil
  31. Çok güzel anlatılmış 🫶

    YanıtlaSil
  32. 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻💕

    YanıtlaSil
  33. O kadar güzel, o kadar mükemmel bir sistem verildik ki.. Hem deneyim çıkarmamız, uyum sağlamamız ve Allah ulaşmamızı kolaylaştıran. Oysa insan maalesef o kadar bozuldu ki bunların hepsini harcıyor şu anda..

    YanıtlaSil
  34. Kilo vermenin gerçeği mi🤩 Tam da ihtiyacım olan zamanda☺️ Deneyimsel Tasarım bütün konularda gerçeğin yöntemiyle formül sunması ne güzel. Seminerler ve makaleler iyi ki var

    YanıtlaSil
  35. Bizler yemeği bağımlılık haline getirmişiz. Aman ağızımız boş kalmasın. İhtiyaçtan mı yiyoruz yoksa canımız istediği için mi? Sonra da " ne yesem kilo alıyorum" diye şikayet ediyoruz. Biraz miktarları azaltır, birazda yemek düzeninde de dengeyi korursak obezitenin önüne geçebiliriz. Paylaşımınız için teşekkurler🌱

    YanıtlaSil
  36. Makina tıkır tıkır işlerken ,insanniye dengeyi bozar ki😞

    YanıtlaSil
  37. Teşekkürler, çok güzel bir yazı 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Soyutta da somutta da açlığımızı doğru yere doğru miktarda koymak nasip olur inşaAllah.

      Sil
  38. İnsanın gerçekte neye ihtiyacı olduğunu iyi tanımlaması gerekiyor. İlişkilerimizde, ticaretimizde, arkadaşlarımızda. Yoksa hayatımızdaki bütün dengeler şaşıyor. Eline sağlık.🌸

    YanıtlaSil
  39. Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  40. İlgi çekici bir içerikti :)

    YanıtlaSil
  41. İnsanın mide kapasitesi kendi yumruğu büyüklüğündedir yani bir tabak yemek 1/3 ‘ünü doldurmaya yeterli gelir. Diğer 1/3’ünü suyla doldurmalıyız. En son boş kalan 1/3’ü ise midenin hareketlerini rahat olarak yapabilmesi içindir. Her şeyde denge👏🏻🌼

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kim Kimdir Semineri

Dünya üzerinde yaşayan her canlı birbirinden farklı özellikler taşır. Bitkiler, hayvanlar değişik özellikleri ve yapıları vardır. Çiçekler , meyvesi yediğimiz, yemediğimiz değişik ağaçlar tükenmez çeşitlilik. Her birinin verdiği lezzet, fayda benzersizdir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

İnsan başarı lı olmak ister bu hayatta ve mutlu... Bir karar verdim artık… Ama ya yanlış bir kararsa? Ya reddettiğim seçenek benim için daha hayırlıysa? İçim içimi yiyiyor… Keşke anlamanın bir yolu olsaydı. İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? Kalbine sormalı... Peki, ya kalbim yanılıyorsa? Belki başka insanlara danışmalı... Peki, ya insanlar beni üzmemek için gerçeği değil de nefisimin hoşuna gidecek şeyi tavsiye ediyorsa? Belki de kıyas yapmalı; gelen teklif mevcuttan daha iyiyse değerlendirmeli... Ya daha iyi diye gördüğüm seçenek bir fırsat değil de hayatımın hatasıysa? Keşke anlamanın bir yolu olsaydı... İnsan nasıl emin olur verdiği kararın doğruluğundan? İnsanlar nasıl bu kadar kolay iş değiştirebiliyorlar? Ve nasıl emin olabiliyorlar? Eminlik için bir referans gerekmez mi oysa? Peki, onların referansı ne? İnsanlar nasıl bu kadar kolay istifa edebiliyor? Ya olumsuzluklarına rağmen orada kalması gitmesinden daha hayırlıysa? İnsan nasıl karar veriyor yurt dışın...

İlişkide Ustalık Bir İhtiyaçtır

Neden ilişkide ustalık?  Her canlının hayatını devam ettirmesi için gereksinimleri vardır.  Tohum, yeşermesi için toprağa ve suya ihtiyaç duyar. Yeşeren filiz ise, büyüdükçe daha fazla toprağa ve suya ihtiyaç duyar.